Uzay

İlk Türk astronotu pilot değil bilim insanı olacak

Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar H. Yıldırım, katıldığı bir canlı yayında, Türkiye’nin uzaya göndereceği astronotların pilot değil bilim insanı olacağını açıkladı.

Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar H. Yıldırım, Eskişehir İTÜ Mezunları Derneği’nin YouTube kanalında katıldığı bir canlı yayında, Uzay Mühendisi Süleyman Soyer’in sorularını yanıtladı. Türkiye’nin uzay çalışmaları hakkında en güncel bilgileri izleyenlerle paylaştı.

Yıldırım, uzay meraklılarının en çok merak ettiği konulardan biri olan Türkiye’nin ilk astronotunun nasıl seçileceği konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı. Başlangıçta, askeri pilotaj eğitimi almış kişiler arasından astronot seçmeyi planladıklarını söyleyen Yıldırım, SpaceX’in tamamen sivil bir mürettebatla gerçekleştirdiği ilk uzay uçuşunun, pilot olmak için gerekli özelliklere sahip olmayan kişilerin de uzaya çıkabildiğini göstermesinin, önemli bir gelişme olduğunu belirtti. Bu yüzden TUA’nın Türk astronot seçiminde önceliğinin bilim insanlarına kaydığını vurguladı. Uzayda gerçekleştirilecek bilim misyonunu yürütebilme kapasitesine sahip, fiziki şartları sağlayan bilim insanları arasından Türk astronot adaylarının seçileceğini söylerken, pilot olma ön şartının kaldırıldığının net bir şekilde altını çizdi.

 

İlk Türk Astronot Ne Zaman Belli Olacak?

Türkiye’nin uzaya göndereceği astronot adaylarının seçim sürecinde sona yaklaşıldığını söyleyen Yıldırım, bu görev için iki kişinin seçileceğini anlattı. Seçilen iki kişinin birlikte yetiştirileceğini ve sadece birinin uzaya gideceğini açıkladı. Yakın zamanda bu eğitimleri verecek kurumla imzaların atılacağı müjdesini verdi.

Astronot aday seçim kriterlerini, eğitimi verecek tecrübeli kurum ve hocaların belirleyeceğini söyleyen Yıldırım, Türkiye Uzay Ajansı’nın bu kriterler doğrultusunda duyuru yaparak seçimleri yapacağını açıkladı. İlk seçimleri TUA’nın, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın birlikte yapacağını; ancak nihai seçimi, eğitim verecek kurumdan ekiplerin de yer aldığı geniş bir komisyonun yapacağını anlattı.

Bu seçimde sadece fiziki dayanıklılık ve bilgi seviyesinin yeterli olmadığını söyleyen Yıldırım, psikolojik durum, kriz yönetimi, acil durum tepkilerinin güçlü olması gibi faktörlerin de seçim sürecinde dikkate alınacağını söyledi. 

ISS’teki astronotların minimum gıda ve çok az yemek-su tüketerek hayatlarını sürdürdüklerini ve çok az uyuduklarını anlatan Yıldırım, Türkiye’den seçilecek adayların da bu zor şartlara uyum sağlaması gerektiğini açıkladı. Bu kriterleri sağlayan çok sayıda vatandaşımızın çıkacağından şüphesi olmadığını da sözlerine ekledi.

Seçilecek 2 astronot adayının, 1 yıllık bir eğitim için yurt dışına gönderileceğini anlatan Yıldırım, 2022’nin ilk çeyreğinde seçim sürecinin tamamlanıp, eğitimlerin başlamasını hedeflediklerini belirtti.

Astronot seçimi sürecinde, TUBİTAK tarafından yönetilecek bilimsel misyon da duyurulacak. Bu kapsamda deney talepleri toplanacak ve değerlendirilecek . Burada da kriterlerin yine oldukça yüksek olacağı vurgulandı. Hangi deneylerin yapılıp yapılamayacağına ise ISS karar verecek.

2023’te ISS’e ulaştırılması hedeflenen ilk Türk astronot, 7-10 gün süre boyunca burada kalıp gerekli deneyleri yaptıktan sonra Türkiye’ye dönecek.

Milli Uzay Programı Çok İlgi Görüyor

Türkiye Uzay Ajansı’nın Türkiye’deki tüm uzay faaliyetlerini derleyip toparlamak ve stratejiyi belirlemek gibi bir misyonu olduğunu belirten Yıldırım, ülkemizde uzay çalışmaları için elini taşın altına koyan kim varsa, kurum olarak her türlü desteği vereceklerinin altını çizdi.

Resmi olarak kurulduktan sonra, 1 sene gibi çok kısa sürede, 10 seneye yayılan milli uzay programını hazırlamalarının, yurt dışında büyük bir takdir topladığını ve şaşkınlık uyandırdığını söyleyen Yıldırım, katıldığı uluslararası toplantılarda kendisine ‘Bu programı size kim verdi, nasıl hazırladınız?’ diye sorduklarını anlattı.

Uzay Alanında İnsan Kaynağı Az

Uzay çalışmalarının dünyanın her yerinde 5-10 yıllık projelerden oluştuğunu söyleyen Yıldırım, Türkiye’nin uzay projelerinin henüz başlangıcında olduğunu belirtti.

Ay Projesi, ISS’e Türk astronot gönderilmesi, uzay limanı, uzaya erişim gibi belirlenen 10 hedefin tamamının paralel yürüyeceğini söyledi. Hedefler açıklandıktan sonra geçen 8 aylık dönemde epey mesafe kat edildiğinin de altını çizdi. Kamuoyunun, yapılan çalışmaların farkında olmamasının nedeni olarak ise, şu an yapılan işlerin, binanın temellerini atmaya benzetilebileceğini söyledi. Projelerin büyük çoğunluğunun ilk kez denenecek olması nedeniyle zemini sağlam kurmak zorunda olduklarını anlatan Yıldırım, Türkiye’de uzay alanında insan kaynağının kısıtlı olması nedeniyle, az insanla çok iş yaptıklarını söyledi.

Türkiye Ay’a Ne Zaman Ulaşacak?

Türkiye’nin ilk 10 senelik uzay programında Ay’a insanlı bir uçuş olmadığının altını çizen Yıldırım, kamuoyunda bu konuda yanlış anlaşılmalar yaşandığını belirtti. Uzay’a gönderilecek ilk Türk astronotun Ay’a değil, ISS’ye (Uluslararası Uzay İstasyonu) yetiştirilmek üzere gönderileceğini vurguladı.

Ay ile ilgili ilk hedefin, 2023 sonunda yüzde 60 yerlilik oranına sahip uzay aracımızın, yabancı fırlatıcılarla yakın yörüngeye çıkarılması ve yakın görüngeye ulaştığında ise yerli hibrit motorunun ateşlenerek, 3 gün sürecek bir yolculukla Ay’a ulaştırılması ve çarpması olduğunu söyleyen Yıldırım, bu esnada uzay aracının kontrol edilmesi, onunla iletişim kurulması gibi detayların çok büyük bir tecrübe kazanımı olacağının altını çizdi.

Türkiye’nin Ay Programı kapsamında 2028 sonunda Ay’a yumuşak inişle bir Rover (gezen araç) indirileceği bilgisini verdi. Bu araç, Ay yüzeyinde dolaşıp bilimsel veri toplayarak, Türkiye’deki yer istasyonlarına iletecek. Uzay aracının en az 25-30 km yol alması hedefleniyor. Türkiye’nin Ay’a göndereceği uzay aracı, Güneş panelleri ile enerji elde ederek; tüm sistemlerinin çalışması için bu enerjiyi kullanacak.

Ay’a yumuşak iniş yapmanın oldukça zor bir görev olduğunu belirten Yıldırım, hem İsrail hem de Hindistan’ın 2019’da yumuşak iniş görevinde başarısız olduğunun altını çizdi.

2028’deki ana Ay görevi için, Türk uzay aracının yakın yörüngeye ulaştırılması aşamasının da yerli imkanlarla sağlanabilmesi için Roketsan’ın çalışmalar yürüttüğü bilgisini verdi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu