Uçuş Emniyeti

Uçağın havada kargo kapağı açılırsa

Geçtiğimiz günlerde www.tolgaozbek.com sitemizdeki haberde de okuduğunuz gibi, DHL Paket Kargo şirketine ait Boeing 757 tipi uçağın kalkıştan kısa süre sonra kargo kapağı açılmıştı. Almanya’nın Liepzig kentinden havalanan uçak, Frankfurt’a gidiyordu. Pilotlar acil durum bilgisini hava trafik kontrolörleri ile paylaşıp geri döndü.

Kargo uçaklarının gövdelerinin sol tarafında kabine yüklerin rahat ve hızlı yüklenebilmesi için büyük kapılar bulunur. Aynı durum, yolcu taşımada kullanılan uçaklarda da yer alır. Yolcu uçaklarının gövde altlarında kargo ve konteyner yüklemek için de özel kargo bölümleri tasarlanmıştır. 

Bir çok nedenle bu tür büyük kapaklar havada açılabilir ve ciddi olaylara (kaza, kırım vb) neden olabilir. Bu yazımızda kapakların neden açıldığını, böyle bir durumda ne yapmak gerektiğini ve hangi olayların yaşandığını sizlerle paylaşacağız.

Öncelikle belirtmek gerekir ki modern yolcu jetleri yüksek irtifadaki oksijen yetersizliğini kabini basınçlandırıp oksijen açısından zenginleştirerek giderirler. Bu sayede kabin içerisinde solunabilecek bir ortam oluşturulur. Kabin basınçlandırılmasının temel amacı da günümüzdeki teknik imkanlar sayesinde daha yüksek irtifalarda daha ekonomik şekilde yapılabilen uçuşlardır.

Sivil havacılığın ilk yıllarında o dönem uçakları ve teknolojisi yüksek irtifaya çıkmaya elvermediğinden, böyle bir basınçlandırmaya da ihtiyaç yoktu. Halen de alçak irtifada seyredebilen uçaklar, herhangi bir basınçlandırma olmadan, dolayısı ile de bir kapı kapatma&kilitleme mekanizmasına ihtiyaç duymadan seyredebiliyorlar. Hatta yüksek irtifada dahi kişisel kabin içi oksijen maskeleri ile sefer yapabilen uçaklar mevcut. 

Ancak konumuz olan basınçlı uçaklarda durum farklı. Öncelikli neden insan faktörü olsa da yapısal nedenlerle de uçaklar tüm kapakları kapalı bir şekilde operasyon yapmaya uygun şekilde tasarlanıyorlar. pastedGraphic.png

Uzay araştırmaları için gövdesine özel bir teleskop yerleştirilmiş Boeing 747SP

Tabi ki askeri nakliye uçakları yahut özel amaç için tasarlanmış bazı yolcu jetleri kapakları açık halde de operasyon yapabiliyorlar. 

Fakat tamamen kapalı halde uçacak şekilde tasarlanmış bir yolcu uçağının kapakları sefer sırasında aniden açılırsa ne olur?

Yukarıdaki sorunun  cevabını, havacılık tarihinde gerçekleşmiş birkaç olay ile irdeleyebiliriz.

pastedGraphic_1.png

United Havayolları Uçuş 811

24 Şubat 1989 tarihinde Los Angeles’tan kalkıp Honolulu ve Auckland aktarmalı olarak Sidney’e gitmekte olan United Havayollarına ait 747-100, Honolulu aktarmasında kalkıştan çok kısa bir süre sonra kargo kapağı arızası yaşadı. Aniden gerçekleşen basınç kaybına yol açan ise tam kapanmayan ön kargo kapağıydı. Uçak havada gerçekleşen bu kazaya rağmen güvenli şekilde inişi gerçekleştirmiş olsa da olay dokuz cana maloldu.

16 Nisan 1990 yılında açıklanan ilk kaza raporunda Amerika Ulusal Ulaştırma Güvenlik Kurulu kazanın nedenini yer personelinin uçak ile ilgili bakım eksikliğine ve olay günü kapının tam kapatılmamış olmasına bağladı.

Fakat kazanın kurbanlarından, Lee Campbell’in ebeveynleri, ilgili rapordaki belgeleri de göz önünde bulundurarak olayı kendilerince araştırmaya devam ettiler ve asıl sorumlunun yer görevlileri ya da bakım eksikliği değil, kapı tasarımındaki bir hata olduğu gerçeği su üstüne çıkmaya başladı.

1990 yılının 26 Eylül ve 1 Ekim tarihlerinde, daha önce bulunamamış olan kayıp kargo kapakları Pasifik okyanusunun 4300 metre derinliğinde bulundu. Parça üzerinde Güvenlik Kurulu’nun yaptığı araştırma ise kapağın orjinal halinde bulunmadığını kanıtladı.

Sonuç olarak Güvenlik Kurulu 18 Mart 1992 tarihinde, 1991 yılında John F. Kennedy havaalanında gerçekleşen farklı bir 747-100 kargo kapısı olayını da dikkate alarak, orjinal raporun yerine nihai bir rapor yayınladı. Nihai raporda ise arızanın kapı tasarımındaki kablolama hatasından kaynaklanan bir sorun olduğunu ve üreticinin bu tasarımı değiştirmesi gerektiğini belirtti. Akabinde ise bu uçak tipinde bir daha buna benzer bir olay yaşanmadı.

PİLOTLAR BU DURUMDA NE YAPAR?

Bu gibi ani dekompresyon olaylarında pilotlar konu ile ilgili checklisti takip ederek gerekeni hızlıca yaparlar. Örnek olayda pilotlar, üzerlerine düşen görevi eksiksiz uygulamış ve 1989 yılında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kahramanlık ünvanına layık görüldüler. Fakat pilotların üzerine düşen görevi olay olduğundan gerçekleştirmesinden evvel uçağın rutin bakımlarının yapılması, her görev öncesinde de gerekli kontrollerinin yapılarak operasyona çıkması olmazsa olmaz rutinlerden olmalı. İhtimali oldukça düşük olsa da yolcu olarak uçtuğunuz bir uçuşta benzeri bir olayın başınıza gelmesi olasılığına karşın kabin ekibinin tüm talimatlarına uygun olarak yolculuğunuzu gerçekleştirmeniz ve emniyet kemerini tüm uçuş boyunca bağlı tutmanız tüm havayollarınca öneriliyor.

KARGO KAPAĞI AÇILAN THY UÇAĞI

Bir başka önemli olay da 1974 yılında Paris’te meydana geldi. Türk Hava Yolları’nın Paris’ten kalkan Douglas DC10-10 tipi yolcu uçağı, irtifa alırken tam olarak kapatılmayan kargo kapağı havada koparak gövdeden ayrıldı. Ciddi basınç farkı nedeniyle önce kargo, ardından da arka bölümde oturan yolcular dışarı doğru çekilerek fırlamaya başladı.

Yaklaşık 70 saniye boyunca kokpitteki pilotlar kuyruk bölümünde parçanan hidrolik sistemleri ve kumanda tellerinin zarar görmesine rağmen DC10’u kontrol altına almak için uğraştı. Ne yazık ki uçuş Paris yakınlarındaki Ermenoville Ormanı’nda son buldu. Kazada 335 yolcu ve 11 mürettabattan kurtulan olmadı. Bu acı kaza dünya havacılık tarihinin en ölümcül olayları arasında yer aldı.

Hazırlanan kaza raporunda yer işçilerinin kapağı tam olarak kapatamadığı, kokpite ise ‘kapalı’ ikazının gitmediği tespit edildi. Douglas ciddi bir tazminat ödedi ancak acı kazada ne yazık ki 346 kişi hayatını kaybetmişti.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu