Hava KuvvetleriSavunmaTürk Savunma SanayiYerli Savunma Sistemleri

TUSAŞ’tan A400M’lere bir ilk: DIRCM

Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ), ortak olduğu Airbus A400M askeri nakliye uçaklarında bir ilke imza atarak Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir (DIRCM) sisteminin entegrasyonunu gerçekleştirdi.

Daha önce İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri, uçakların garanti sürecini bozma pahasına kendi içinde bu sistemi A400M’e entegre etmişti. Airbus tarafından yürütülen ilk resmî entegrasyon projesinin kalbinde ise TUSAŞ yer alıyor. Uyarı ünitesi ile gelen füzeleri algılayabilen sistem, uçağın elde taşınabilen hava savunma sistemlerinden bile korunmasını sağlıyor.

A400M uçağı programında ilk kez “Resimden-Üretime” yani, hazır tasarım verisi ile üretim teknolojisinden “Tasarımdan- Üretime”, yani tasarım verisinin TUSAŞ tarafından oluşturulması sürecine geçildi.

Toplam 405 sistem

DIRCM Projesi için 405 adet detay ve alt montaj parçası üretim ve teslimat süreçleri yönetiliyor. Entegre edilen DIRCM donanımı ile uçağa 360 derece koruma sağlayan sistem, çoklu hedef yeteneği ile aynı zamanda birden fazla füzeleri algılayabiliyor.

TUSAŞ, hâlihazırda A400M programında ön-orta gövde, kuyruk konisi ve arka gövde üst panel, kanatçıklar/sürat frenleri, paraşütçü ve acil çıkış kapıları, son montaj hattı desteğinin yanı sıra tüm gövde kablo donanımı, ışıklandırma ve su/atık sistemlerinin tasarım ve imalatını, kokpit hariç olmak üzere tüm iç ve dış aydınlatma sistemlerini, atık/ temiz su sistemlerinin birinci derece tasarım ve tedarik sorumluluğu da üstlenmişti.

DIRCM için TUSAŞ yapısal tasarım ve analizi, ekipman montaj tasarımı, retrofit çözüm tasarımı, detay parça üretimi, montajı ve her bir uçak için toplam 2 kilometre yeni kablo imalatı iş paketini de bünyesine kazandırdı.

Dünyada bir ilk

“Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir” sisteminin A400M uçağına resmî entegrasyonu, şimdiye kadar yapılmamış bir projeydi. Alman Hava Kuvvetleri, mevcut uçaklarına bu sistemleri entegre etmek için üretici Airbus’a başvurdu.

Üretim ve entegrasyon deneyimini gün geçtikçe geliştiren TUSAŞ, 2019 yılında projeyi üstlenen firma olarak öne çıktı. Sistemin entegre edilebilmesi için uçağın section 13 olarak tabir edilen ön orta gövdesinde sol ve sağ tarafta kesikler açılması gerekiyordu. Uçağın tabanına da güç ünitelerinin yerleştirilmesi ve arkadaki kuyruk konisinde ekipman yerleşim yerlerinin planlanması gerekiyordu.

Projede ilk aşama tasarımların yapılması ve arayüzlerinin koordinasyonuydu. Bunların yanı sıra uçağın kablaj olarak anılan, Airbus tarafından tasarlanıp Şirketimiz tarafından üretilen, uçakta değişecek parçaların üretimi de vardı.

Proje takvimi

2018’de kolları sıvayan A400M ekibi, 2019’da tam anlamıyla projenin içine daldı. İlk aşamada tasarım süreçleri, imalat ekipleriyle koordineli olarak yürütüldü. 2021’in Mayıs ayında ise uçaktaki ilk parçalar söküldü. İlk çalışma partisi Airbus tesislerine gidip kuyruk konisinden itibaren uçağın entegrasyon çalışmasına başladı. Oradaki yapısal değişiklerin ardından Haziran-Temmuz sonuna doğru ön gövdeyi çalışmaya başlayan ekipler, Ağustosta bu süreci de tamamladı. Uçak üzerindeki yapılacak çalışmalar dışında sonradan monte edilecek parçalar da sevk edildi. Prototip parçaların uçak üzerine montajı da tamamlandı. Önümüzdeki süreçte Airbus’ın deneme süreçleri devam edecek. Uçakta büyük değişiklikler yapıldığı için Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı’ndan (European Aviation Safety Agency-EASA) yeniden uçabilir sertifikası alınması gerekiyor. Testler tamamlandığında diğer uçaklardaki entegrasyon çalışmaları devam edecek.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu