THY’nin A321neo’sunda bir business uçuşu
Kaan Bozkurt
Temmuz 2019’da THY’nin yeni teslim aldığı Boeing 787-9 uçağının ilk iki ticari seferine katılmıştım ve daha sonra da bir koltuk analizi paylaşmıştım. Uzun bir aranın ardından THY’nin kısa ve orta mesafeli hatlarında uzun dönemde bel kemiği olacak olan A321neo yolcu uçaklarının koltuk degerlendirmesi ile karşınızdayım.
Hatırlayacağınız üzere 787 yazımda Ekonomi koltuklarını çok beğenmişken Business için hayal kırıklığı olduğunu söylemiştim. Ayrıntılara girmeden önce A321neo için genel düşüncemi paylaşmak isterim. Hem Ekonomi hem de Business koltukları kullanım amacı bazında (1-4 saatlik uçuşlar) mükemmel. THY dar gövdeli yolcu uçaklarındaki yüksek kalitesini A321neo uçaklarında korumayı basarmış. A321’e kıyasla ürünlerinde iyi yönde bir gelişme kaydetmiş.
Kullanım amacından kastım nedir?
Portekiz Havayolları THY’den iyi bir havayolu değil, bu çok aşikar. Ama mesela onların A321neo uçaklarındaki Business koltukları tam yatıyor ve THY’ye göre daha iyi duruyor. Peki ama neden? İşte buradaki önemli fark kullanım amacı. Onlar bu uçaklar ile Lisbon çıkışlı 7-8 saatlik transatlantik (Montreal, Boston, Brezilya, vs.) uçuşlarda kullanıyorlar, biz ise bu uçakları en fazla 4 saatlik uçuşlarda kullanıyoruz. Yani Avrupa, İç hat, Kuzey Afrika ve Orta Doğu uçuşları. Biz daha çok A321neo’daki ürünlerimizi Lufthansa ve British ile kıyaslayabiliriz. Onlara göre de gayet iyi konumdayız bence.
Genel Görünüm ve ilk düşüncelerim:
THY’nin A321 uçaklarında 2-2 koltuk düzeninde 3, 4 veya 5 sıra halinde oluyordu Business koltukları; A321neo uçaklarında da bu düzen korunmuş ama tek fark hepsinde 5 sıra olması. İlk bakışta A321neo’daki koltuklar çok daha modern ve geniş duruyor.
İlk Övülecek Nokta; İnternet:
Kalkıştan sonra internet yolcuların erişimine açılıyor. Uçakta Business yolcularına 1GB internet hizmeti ücretsiz. Tabii burada önemli olan çalışıp/çalışmadığı ve ne kadar işinize yaradığı. A330 ve eski A321 uçaklarına kıyasla yeni A321neo uçaklarındaki internet hızı bence gayet iyi. YouTube’dan takılmadan 480p kalitesinde video izledim, müzik uygulamalarından müzik indirdim ve sorunsuz bir şekilde dinledim, üniversite hesabıma girip dökümanlara baktım ve Whatsapp/Snapchat/Instagram/Twitter gibi sosyal medya araçlarını rahatça kullandım.
Koltuk ve Ayak Mesafesi:
Öncelikle koltuk tam yatar pozisyona gelmiyor ama bu bir sorun değil. Zaten 1-4 saatlik uçuşlar için kullanılan bir uçakta böyle bir özelliğe gerek yok. Ayak mesafesini gayet iyi buldum (boyum 1,80m) ve bu açıdan rahat bir uçuş gerçekleştirdim.
Her koltukta olduğu gibi, koltuğun yastık bölümünün sağından ve solundan katlayıp kafanızı yaslayarak uyuyabileceğiniz bir “baş dayanağı” (İng: head rest) var. Eski A321’lerde kafanızı yaslandığınızda belli bir süre sonra hafiften kaymalar olurken, A321neo’da böyle bir durumla karşılaşmadım. Kafamı rastladım ve biraz uyuma şansı buldum, rahattı.
Koltuğu yatırıp/kaldırmak için veya ayaklığınızı açıp kapamak için 3 tane tuş bulunuyor. Burada yaşadığım tek sorun, ortadaki tuşa basmak için iki elimle sert bir şekilde kuvvet uygulamam gerekti. Ona rağmen ayaklığımı hareket ettirtemedim. Merak edip hemen yanımdaki boş koltuğa geçip orasını da denedim ama yine aynı sorunu yaşadım. Tahminimce benim oturduğum sırada yaşanan bir sorundu.
Ekran ve Kumanda:
Benim yeni nesil uçaklarındaki favorim internetten sonra ekran ve kumandalar. Business koltuklarının en etkileyici kısımlarından. Kumanda ve ekran dokunmatik, eski uçaklarıdaki gibi arka kısımda klavye bulunmuyor. Öne eğilmeden film, dil gibi veya ekranda görmek istediğim sayfayı kumandadan seçerek ayarlayabiliyorum. Gerek ekranın gerekse kumandanın dokunmatik olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca komutlarınızı çok hızlı algılıyor. Tıpkı evde kullandığınız tablet gibi. Çok başarılı.
Masalar:
Masanın yuvadan çıkması için bu tuşu yukarı yönde çekmeniz gerekiyor. İlk etapta bunu fark edemeyenler masayı yerinden çıkarmak için biraz cebelleşiyor ve sonunda kabin ekibinden yardım istiyorlar.
Geniş ve sağlam bir masa. Dar gövdeli bir yolcu uçağı için gayet yeterli büyüklüğe sahip. Bilgisayarınızı rahatça açıp çalışabilirsiniz.
Saklama Alanı ve Şarj:
Dar gövdeli bir uçakta çok geniş bir saklama alanı beklemek çok mantıklı olmaz. Pasaport, cüzdan ve telefonunuz sığıyorsa bence yeterlidir ama yine de size önerim özel eşyalarınızı cebinizde veya çantanızda muhafıza etmeniz. Kapağı kaldırdığınız zaman kumanda, kulaklık girişi ve şarj için USB girişini buluyorsunuz. A321’e kıyasla telefonunuz çok daha hızlı şarj ediliyor bu uçakta. Mesela son yaptığım A321 uçuşunda telefonumu bir saate yakın şarja takmama rağmen sadece %8’lik bir artış olmuştu.
Bazı Detaylar:
Kalkış sonrası ve iniş öncesi yukarıda gördüğünüz sonradan eklenen panel aracılığıyla bir ekran açılıyor ve tüm uçuş boyunca haritadan uçuş durumunu gösteriyor. Bir taraftan film izlerken ya da ekranı başka amaçlı kullanırken uçuşu takip edebilmek açısından bence güzel olmuş.
Uçağın Business sınıfında 7 yolcu vardı. Ancak kısa bir göz hesabı tam olarak 20 yolcu bile olsa kabin bagajlarının baş üstü dolaplara rahatça sığacağı yönünde. Zaten salgın şartlarından dolayı uçaklara kabin bagajıyla binilmesine şu anlık müsade edilmiyor.
Geniş gövdeli yolcu uçaklarındaki (A350/787/777 vs.) 1-2-1 Business/First koltuklarının orta kısmında (yani 2 koltuğun yan yana olduğu bölümde) vazgeçilmez bir şey varsa o da “perdeliktir”. Burada da o amaçla bir perdelik bulunmakta ancak ne kadar gerekli ve etkili tartışılır. Ben bu kısmı yakışıksız buldum ama tabii ki bu benim kişisel yorumum, beğenenler ve kullanışlı olduğunu düşünenler de olacaktır.
Kısaca Galey ve Tuvalet hakkında:
Salgın sebebiyle uçakta eskisi gibi çok dolaşıp ayakta kalamıyoruz. Ancak kişisel gözlemim tuvalet ile galley genel olarak Airbus uçaklarında dar. Bunu özellikle Katar Havayolları ile uçarken farketmiştim. Sırasıyla A350/B787 uçaklarıyla uçtum ve orada kabin ekipleriyle de bu konuyu konuşmuştum. Eskiden 777’de uçan bir kabin memuru A350-1000 uçuşu sırasında bu konuda yakınmıştı. Normalde bu kısımları da fotoğraflayacaktım ancak kabin ekibini rahatsız etmemek için yerime geçmeyi tercih ettim. Tabii bunun dezavantajını yolcular değil daha çok kabin ekibi yaşıyordur. Bu vesileyle yazımı noktalarken özellikle bu zor günlerde görevini yetirine getiren tüm kabin ekibine teşekkürlerimi iletiyorum.