İkram savaşları
Kimi şirkete veya yöneticiye göre uçakta ikram sadece yolcuyu oyalamak için verilir. Kimi şirket yemeği-içeceği satar, ciddi para kazanır. Ama bazen ipler o minik tepsideki ikramdan da kopabilir. Bu hafta arka arkaya iki ikram olayı yaşadık.
Birincisi SunExpress ekip yemeğinden çıkanlar oldu. Yılan başı, salatadaki salyangoz insanın aklına ‘Bunlar da yemekten çıkar mı’ sorusunu getirdi. İkincisi ise Ekonomi Bakanının yeğeninin THY’de İkram Başkanlığı’na atanmasıydı…
Yemekten yılan başı çıkar mı?
Uzun yıllar havayolu şirketlerinin mutfaklarına sadece Türkiye’de değil dünyanın dört bir tarafında girdim çıktım. Hijyen standartlarını gözlerimle gördüm. Mantığım ilk bakışta yılan başı veya salyangozun o yemeğe giremeyeceğini söylüyor.
Ama aklıma başka sorular geliyor. Eğer o tepsiye art niyetli bir kişi bir şeyler koymadıysa… Bu ikram şirketinden de olabilir, havayolundan da olabilir.
Yemeğin fiyatı
Dışarıda lokantaları gezin. 10 TL’ye (kaldıysa tabi ki) de çorba içersiniz, 100 TL’ye de. İkram şirketleri havayollarına sundukları fiyat ile kaliteyi verir. Ekip yemeği için ucuzu seçerseniz, yemek beklentileri karşılamayabilir. Bu personel arasında tartışmaya da neden olabilir.
SunExpress personeli yemeklerden uzun süredir rahatsızdı. Bunu bizzat kulaklarımla da duydum.
İkram ihalesi
Havayollarının önemli alımlarından biri de ikramdır. Olay sonrasında SunExrpess’e ikram hizmeti veren Mustafa Bayrak’ın sahibi olduğu Sancak Catering ilginç bir açıklama yaptı. Bu olayın ihale öncesinde yaşanmasına dikkat çekti.
İkram ihaleleri çoğu zaman kanlı geçer. THY’nin nasıl zamanında Gate Gourmet’in oyununu görüp nasıl dümeni Attila Doğudan’ın Do&Co’suna kırdığı… İlker Aycı’nın Singapurlu SATS ile anlaşırken nasıl Attila Doğudan’ın Ankara üzerinden hamleleri ile bu anlaşmayı bozduğu hep aklımda.
Acaba Mustafa Bayrak’ın da dediği gibi bu gerçekten böyle bir adım mıydı? Bilmiyorum.
Burada yapılması gereken SunExpress’in soruşturmasının sonucunu beklemek. Belli ki o yemek tepsisi çöpe gitmiş. Numune olsaydı işin kimin suçu olduğu daha nokta atışı ile ortaya çıkabilirdi…
İkram Başkanlığı’na atama
THY’nin en stratejik başkanlıklarından biri İkram Başkanlığıdır. Ateşten gömlek başkanlığın yıllık büyüklüğü 300 milyon Euro’dur. Gün gelir bu koltuğa oturan kişi Attila Doğudan ile THY Yönetim Kurulu Başkanı arasında kalır. Gün gelir bir milletvekilinin “Benim ürünümü alın” baskısıyla…
Birine tamam dese, yemekte düşen kalite hemen yolcuya takılır.
THY’de bu işi sessiz sedasız yapan kişilerden biri de Zeki Çukur’du. Kurumsal İletişim’de reklam bütçesi gibi bir başka ateşten gömleği Seda Kalyoncu’ya verip İkram Başkanı yapılmıştı. 2020’de kendi isteği ile emekli oldu.
Seyyid Mahmut Nebati atandı
Bir süredir bu koltuğa vekalet eden Seyyid Mahmut Nebati, geçtiğimiz günlerde asli olarak makama atandı. İlker Aycı döneminde bu koltuğu çok istediği konuşuluyordu. Ama ataması yapılmamıştı.
Nebati, Maliye Bakanı Nebati’nin yeğeni. İlk başta büyük tepki çekti. Ama denilen o ki 6 yıldır THY’de çalışan bir isim.
Seyyid Mahmut Nebati, 15 Temmuz sonrasında THY’de işe girmiş. Kabin İçi Eğlence (IFE) Sistemi Müdürü olmuş.
Sonrasında Zeki Çukur’un emekliliğini istemesinden sonra da İkram Başkanı olmak istemiş. Bu talebi dönemin Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı tarafından uygun görülmemiş.
Aycı yerine Prof. Dr. Ahmet Bolat getirilindiği ilk mesajda atamalar için ‘liyakat’ vurgusu yapmıştı. Sonradan aldığım bilgilere göre önce vekaleten bu başkanlığa getirilmiş. Sonra da ataması yapılmış,
Anlaşılan o ki Seyyid Mahmut Nebati liyakat olarak Bolat’ın kriterlerine uyuyor.
Yeni başkan Nebati’nin önünde karar vermesi gereken bir çok yol var. Bunların başında da uzun yıllardır aynı mönüleri verip duran Do&Co için bir çalışma yapılması şart.
İkramlara el atma vakti geldi
Bakalım uzun yıllardır aynı mönülere vermeye devam eden THY ve Do&Co nasıl bir değişiklik yapacak? Daha sağlıklı yemekleri görebilicek miyiz? Yoksa eski düzen devam mı edecek?
Atamayı yolcu bilmez ama görünen şu ki artık hem iç hat, hem de dış hat yolcusu yenilik istiyor…