HaberlerUçuş Emniyeti

Pilotlar neden uyuyor?

Yolcu uçaklarında iki veya uçuşun-eğitimin durumuna göre artan sayıda pilot görev yapıyor. İki kişilik kokpitte bile pilotlar uzun uçuşlarda dönüşümlü olarak dinlenebiliyor. Ya iki pilot uyursa? Bunun arkasında yorgunluk veya uyku apnesi gibi bir durum yatıyorsa?

Geçtiğimiz günlerde Avustralya Ulaşım Güvenliği Bürosu ilginç bir rapor hazırladı. 2020 yılında meydana gelen olayda, pilot uçurduğu tek motor, turboprop Cessna Caravan tipi uçakta uyuyakalmıştı. Uçağı 111 kilometre ötedeki farklı bir havalimanına indirmişti.

Pilot uçuş saati itibari ile ‘tecrübeli’ bir kariyere sahipti. Ancak yorgundu. Cairns’ten Redcliffe’e giderken uçuş sırasında 40 dakika kadar ‘kestirmiş’, inmesi gereken havalimanını kaçırınca 111 kilometre uzaklıktaki havalimanına inmek zorunda kalmıştı.

YORGUNLUĞUN NEDENİ UZUN ÇALIŞMA SÜRESİ

Soruşturma için yayınlanan raporda, Queensland’de yaşayan ve son derece deneyimli olan pilotun uzun çalışma saatleri yüzünden bitkin düştüğü ve bu yüzden uçakta uyuyakaldığı ortaya çıktı.

Olayın gerçekleştiği sırada Hava Trafik Kontrolü, pilotla iletişime geçmeye çalıştı ancak 40 dakika boyunca uçaktan herhangi bir haber alamadı.

Pilotla tam 40 dakika sonra irtibat kurmayı başaran memur, pilotun sesinin son derece yorgun ve afallamış geldiğini dile getirdi.

Yaklaşık 20 bin saat uçuş deneyimi olan pilot, uzun süredir uyku bozukluğu yaşadığını ve bunun artık işine yansıdığını belirtirken, hazırlanan rapor sonucunda durumun sadece yorgunluktan kaynaklanmadığını, yüksek irtifada kokpitte kullanılan oksijen seviyesinin yanlış ayarlanarak pilotu uykulu bir hale getirdiği ortaya çıktı.

ABD’DE BENZER BİR OLAY 

2008 yılında Go! Havayolları’nda benzer bir olay yaşanmıştı. CRJ200 tipi bölgesel uçakta görev yapan iki pilot da uykuya dalmıştı. Honolulu-Hilo hattında meydana gelen olayda 18 dakika boyunca pilotlar hava trafik kontrolörünün çağrılarını cevapsız bırakmıştı.

Amerikan Ulusal Ulaştırma Emniyet Dairesi’nin (NTSB) paylaştığı raporda, uçak, ineceği Hilo’yu tam 48 kilometre geçmişti. Pilotlar, telsizden gelen ısrarlı çağrılar sonucunda uyanıp radar vektörü ile geri dönerek inmişlerdi.

DETAYLI ARAŞTIRMA

NTSB kaza-kırım uzmanları olaydaki soru işaretlerinin cevaplarını aramak için detaylı bir çalışma başlattılar. Teknik sorumlular CRJ200’ün kabin havalandırma sistemini, kabin basıncını kontrol etti. Herhangi bir sorun yoktu. 

Pilotların son bir yıllık uçuşları ve aylık programları incelendi. Pilotlar havacılık otoritelerinin belirlediği limitler içinde uçmuş ve dinlenme saatleri de ona göre ayarlanmıştı. Uzmanlar 53 yaşındaki kaptan ve 23 yaşındaki ikinci pilotun son 3 gününe odaklandı. İki pilot beraber uçmuştu.

Olay günü, kaptan 04.00’te, ikinci pilot da 04.50’de kalkmıştı. Geç kaldıkları için otelden kahvaltı yapmadan çıktılar. Kaptan pilot havalimanında yiyecek olarak sadece kurabiye buldu ve satın aldı.

KOKPİTTE KAHVALTI

Uçuş planlamanın hatası nedeniyle pilotlar havalimanında kabin memurunun gelmesini 30 dakika bekledi. Brifing yapıldı, uçağa geçildi. Pilotlar kahvaltılarını kokpitte kurabiye yiyip kahve içerek yaptı.

Saat 09.16’da CRJ200 40 yolcusuyla Honolulu’dan zamanından 4 dakika önce havalandı. Her şey yolunda gidiyordu. Hawaii’nin muhteşem güneşi kokpiti doldurmuştu. Kaptan pilot ifadesinde “Geç kalarak başladığımız günde hızlı çalışarak öne geçmiştik. Hava çok güzeldi. Geriye doğru yaslanıp gevşedim. Birkaç saniyeliğine gözlerimi kapattım” demişti. İkinci pilot da tırmanış tamamlanıp düz uçuşa geçildiğinde rahatlamıştı. İfadesinde tam uyumadığını, ne olup bittiğini takip ettiğini ancak çok ağır tepki verebildiğini söylemişti. Yenilen kurabiyenin benzerleri üzerindeki araştırmalarda bir anormalliğe rastlanmadı.

737 kokpit pilot

UYKU BOZUKLUĞU

NTSB uzmanları pilotların detaylı sağlık muayenesinden geçirilmelerini istedi. 53 yaşındaki kaptan pilotta Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSA-Obstructive Sleep Apnea) tespit edildi. Go! şirketinde diğer pilotlarla yapılan görüşmelerde kaptanın zaman zaman uçuş sırasında kokpitte “şekerleme” yaptığı belirlendi. Bunu 25 bin saat uçuş tecrübesine sahip kaptan pilot da kabul ediyordu. İkinci pilotun ise herhangi bir sağlık sorununa rastlanmadı.

NTSB, havayolu pilotları arasında hemen OSA araştırması başlattı. Pilotların yüzde 0.6’sında OSA görüldüğü belirlendi. Amerikan Hava Kuvvetleri’nin araştırmasında askeri pilotlar arasında OSA oranının yüzde 1 olduğu tespit edilmişti. Normalde 40-60 yaş arasında bu oran erkeklerde yüzde 4, kadınlarda ise yüzde 2. 

Olay sonrasında kaptan pilot 60, ikinci pilot da 45 gün uçuştan men cezası aldı. Ayrıca kaptan pilotun Obstrüktif Uyku Apne Sendromu hastalığınının tedavi edilmesi ve yeniden sağlık raporu alması istendi. 

HANGİ ÖNLEMLER ALINDI

Özellikle kısa ve yoğun uçuş yapan bölgesel havayolu şirketleri ekipleri diğer havayollarına göre daha fazla yoruluyor. Bunun nedeni yüksek konsantrasyon gerektiren çok sayıda kalkış-iniş yapmaları. Dinlenme sürelerinin artırılması planlanıyor.

Kurallara göre sabah 6’dan önce başlayan mesaide pilotların en az 6 saat uyumaları ve iyi dinlenmeleri gerekiyor.

Kalınan otel standartları, uçuş ekiplerine konforlu dinlenme olanağı sunmalı. Odaların izolasyonu, yatak ve yastık standartlarının yüksek olması gerekiyor. NTSB’ye göre havacılık otoriteleri ekiplerin kaldığı otelleri denetlemeli.

Pilotlar, yemek saatlerini atlamamalı. Beslenmelerine dikkat etmeli. 

Pilotlar uyku ve dinlenmelerini uçuşa göre ayarlamalı.

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’na sahip pilotlar sağlık muayeneleri sırasında tespit edilmeli. Sendromun giderilmesi için tedavi başlatılmalı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu