Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında son aylarda giderek tırmanan Schengen krizi vize alım sürecini adeta sekteye uğrattı. Aracı şirketler üzerinden ‘red’ oranları inanılmaz tırmanırken AB üyesi ülkeleri ise bunu “Depremzedelerin oluşturduğu aşırı talep” olarak adlandırıyor. Vize krizi nasıl çözülecek?
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda yaşanan sıkıntıyı 1 Haziran’da katılması planlanan Moldova’nın başkenti Kişinev’deki Avrupa Siyasi Topluluğu’nda gündeme getirmesi bekleniyor.
Schengen derdi
Avrupa’ya yapacağınız seyahatte almanız gereken vizenin adı Schengen. Bu vize İrlanda haricinde çok girişli almanız durumunda bir sonraki seferde diğer Schengen ülkelerini de girebiliyorsunuz.
Ancak son aylarda Schengen öyle bir hal almış durumda ki istenilen inanılmaz detaylı belgeler, davet mektupları hatta akrabanıza gidecekseniz belediyeden onaylı mektuplar, banka hesapları, tapular, ruhsatlar derken bir de konuya redler dahil olmaya başladı.
O kadar ilginç bir durum ki bir AB üyesi ülkede şirketi olan bir arkadaşım normal turistik vize almak için o ülkeye başvurduğunda “İltica etme riskiniz var” denilerek red bile yer hale gelmiş durumda. O da haklı olarak soruyor “Madem vize vermiyorsun, ben niye senin ülkende şirket açıyorum”
Ben de sıra bekliyorum
Bu konuda sorun yaşayanlardan biri de benim. Nisan ayı sonunda biten Schengen Vizem için Haziran sonu ve ardından Temmuz ortasında iki önemli organizasyon için vize almak üzere girişimde bulundum. En erken şirket ile görüşme tarihi olarak Ağustos ayının ilk haftası geldi.
Diyelim ki 60 Euro daha verdim, öncelik istediğimde bu ancak bir hafta öne gelebiliyor. Vizenin ne zaman çıkacağı ise soru işareti.
Son bir yıldır işler sıkılaştı
İlk Avrupa seyahatini 21 yaşında yaptığım günden bu yana çok sayıda Schengen aldım. En son pasaportumda 5 yıllık Schengen vardı. Son başvurumu da geçtiğimiz yıl Aralık ayında yaptım. Bana sadece 3 aylık Schengen verilmişti. Bir sürü ek belge ve taahhütname imzalamıştık.
Neden red yeniliyor
En son bu konu ile ilgili sıkıntı geçen yıl sonunda Dışişleri Bakanlığımız tarafından gündeme getirilmişti. Hatta Dışişleri Bakanlığı ilgili ülkelerin büyükelçilerini Dışişleri’ne çağırmıştı. Uygulama kısa süre devam etse ardından yaşanan deprem felaketi ve sonrasında seçimle birlikte artan talep sistemi tıkamış durumda.
Hadi sıraya girdiniz, ya red yerseniz? Rakamlar da buna dikkat çekiyor. Schengen vizesine Rusya’dan sonra en çok başvurunun yapıldığı ikinci ülke olan Türkiye olmasına karşın aldığı ret oranı Rusya’nın neredeyse 5 katına ulaşması da endişe verici.
Verilere göre Türkiye son 8 yıl içerisinde en çok başvuru yapan Rusya, Suudi Arabistan, Fas, Ukrayna’nın yer aldığı ilk 5 ülke arasında da ret oranı en çok artan ülke oldu.
Resmi olarak dile getirilmese de ülkemizde artan sayıda mülteci, kolay vatandaşlık verilmesi gibi konuların Schengen vize işlemlerini yavaşlattığı veya çok ince elenerek vize verildiği turizm sektörü tarafından konuşuluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan TOBB’ta konuştu
Seçimin hemen ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 79’uncu Genel Kurulu’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vize sorununa ilişkin şunları söyledi:
“Son dönemde adeta bir siyasi şantaj olarak kullanılan vize sorununu en kısa sürede hal yoluna koyacağız. Sizlerin önünüzü açmak için çalışmayı sürdüreceğiz”
Cumhurbaşkanı’nın ‘sizlerin önünü açacağız’ ifadesi iş adamlarını öncelikli olarak kapsıyor. Bu konuda geçmişte ihracat yapan şirketlere gri hizmet pasaportu verilmişti. Bu konuda yeni bir düzenleme yapılabilir.
Ancak vizeden muaf olan yeşil veya gri gibi pasaport sayısının da hızla artmasının özellikle Avrupa Birliği ülkeleri açısından bir risk görüldüğü de son dönemde tartışılan konular arasında.
Önümüzdeki günlerde TBMM’nin yeni dönemi yemin töreni ile açması, ardından bakanlar kurulunun oluşturulması gibi yoğun gündemde vize sorunu çözülmesi gereken ilk problemler arasında duruyor.
