ASELSAN 900’den fazla hava aracının aviyonik modernizasyonunu tamamladı
ASELSAN, 1988 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmeye başlayan F-16 uçakları ile adım attığı aviyonik çalışmalarında, yaklaşık 35 yıla yaklaşan sürede 900’den fazla hava aracına üretim ve entegrasyonunu tamamladı.
ASELSAN’ın yeni dergisinde yer alan yazıda bu projelerle birlikte aviyonik alanında
yurt içindeki ve yurt dışındaki ihtiyaçların karşılanması için, kritik aviyonik ürünlerin tasarım, üretim, test, entegrasyon ve enstalasyonu ile lojistik destek faaliyetlerini başarıyla yürüttüğü ifade edildi.
Halen ASELSAN, sahip olduğu özgün aviyonik sistemler ve entegrasyon kabiliyeti sayesinde, gerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerekse dost ve müttefik ülkelerin silahlı kuvvetlerinin sabit kanat, döner kanat ve insansız hava araçlarının aviyonik sistem ihtiyaçlarını karşılayabilen yüksek teknoloji merkezine dönüştü. Dergide şu bilgiler yer aldı:
“Aviyonik sistemlerin geliştirilmesi, hava araçlarına entegrasyonu ve sertifikasyonu
ile birlikte hava araçlarının modernizasyonu kapsamında ASELSAN’ın Teknolojik Olgunluk Seviyesi 9 olup, halen otuzun üzerinde farklı tipte ve toplam dokuz yüz adetten fazla hava aracı üzerinde operasyonel koşullar altında sahada başarıyla kullanılan ve kendini kanıtlamış özgün aviyonik sistemleri bulunmaktadır.
ASELSAN yazılım ve donanım geliştirme, sistem mühendisliği, test ve doğrulama süreçleri havacılık standartlarının tanımladığı en üst seviye emniyet gereksinimlerini karşılamaktadır. Aviyonik yazılım geliştirme süreci DO-178B/C, aviyonik donanım geliştirme süreci DO-254, aviyonik sistem geliştirme süreci SAE-ARP-4754 ve uçuşa elverişlilik süreci SAE-ARP-4761 standartlarına uygundur”
F-16 ile başladı
Aviyonik tarihçesine paralel olarak, 1988 yılında ASELSAN Silahlı Kuvvetlerimize aviyonik alanındaki hizmetine F-16 uçakları için LN-39 Ataletsel Seyrüsefer Sistemi üreterek başlamıştır.
2006-2014 yılları arasında ASELSAN Genel Müdürü olan Cengiz Ergeneman, şöyle anlatıyor: “F-16 uçaklarına ataletsel seyrüsefer cihazı var. Uçağın nerede olduğunu, nereye gitmekte olduğunu bildiren kritik cihaz. Bu cihaz olmaz ise uçak uçamıyor.
Hava Kuvvetlerinin bu cihazdan dolayı başı oldukça dertteymiş. Biz bunu bilmiyorduk. Cihazlar arıza yapıyor, yurt dışına gidiyor, tekrara dönmesi bir yıl alıyor. Dolayısıyla 10 tane cihazınız onarımdaysa sizin 10 uçağınız da yerde. Bunun burada üretilmesini istediler. Bunun üzerine biz işe sarıldık. Böyle bir cihaz üretmek, bize, hakikaten kritik, uçağa takılabilen aviyonik cihaz üretme yeteneği kazandırdı.”