Havacılık Tarihi

THY’nin gazi uçakları

Yıl 1974… Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs Barış Harekatı ile adaya ayak bastı. Ama arkasından hemen ambargo geldi. Acil ihtiyaç olan mühimmat nasıl bulunacaktı? Kim taşıyacaktı? Türk Hava Yolları’nın uçakları tabi ki… İşte Libya’dan malzeme taşıyan THY uçaklarının hikayesi…

1974 yılının Temmuz ayında Türk Silahlı Kuvvetleri, cumhuriyet tarihinin en önemli operasyonlarından birini başarıyla gerçekleştirmektedir. Yıllardır EOKA’nın baskısındaki Kıbrıs’taki yurtdaşlarımız için Türkiye Birleşmiş Milletler’den aldığı ‘garantörlük’ yetkisi ile askeri harekâta başlamıştır.

20 Temmuz 1974’ün erken saatlerinde başlayan operasyona ilk cevap ambargo olur. Ambargonun en büyük sıkıntısını da Türk Hava Kuvvetleri çekmeye başlar. Envanterdeki tüm uçaklar bir kaç dolarlık parça için uçamamaktadır. Harekatın ne zaman biteceğinin belirsizliği nedeniyle acil mühimmat gereksinimi bulunmaktadır.

KADDAFİ’DEN MESAJ GELİR

Devreye Libya lideri Muammer Kaddafi girer. “Depolarımızdaki yedek parçalar, mühimmat, Türkiye’nin emrindedir” diye mesaj gönderir. Nakliye uçaklarımız paraşütçü atarken bu mühimmat Türkiye’ye nasıl gelecektir? Tabi ki Türk Hava Yolları ile… 

THY teknisyenleri gece gündüz çalışmaya başlar. Zaten operasyon nedeniyle THY uçuş operasyonunu önemli ölçüde durdurmuştur. Uçakların kabinleri kargo taşımak üzere hazırlanır.

İlk koltukları sökülen bir dönem THY’nin Pan American Havayolları’ndan kiraladığı Boeing 707’lerdir. Hazırlanan ilk uçağın kaptan pilotu, uzun yıllar THY’de görev yapmış Mehmet Şentürk’tür.

MEHMET ŞENTÜRK ANLATIYOR

İşte o günleri Emekli Kaptan Pilot Mehmet Şentürk böyle anlatır:

“Temmuz 1974’te verilen bir emirle Ethem Durak, Enver Türker, Hava Kuvvetleri’nden Yarbay Yusuf Uydaç’la birlikte Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan yolcu uçaklarının koltuklarının sökülerek Libya’ya cephane almak üzere görevlendirildik.

Hava şartları çok kötüydü ve harp nedeniyle gerçekleştirilen karıştırma nedeniyle Türkiye’deki seyrüsefer aletlerini kullanamıyorduk. Elimizde sadece yoğun meteorolojik şartlardan kaçınmak için radar vardı. Rotamızı Marmara ve Karadeniz üzerinden planlayarak Radoviç’e gitmeyi planladık. Bulgaristan’a girdik. Oradan, Yugoslavya’ya, oradan Malta ve Libya’ya iniş yaptık.

Libya’da indiğimiz yer, çok eskiydi. Amerikalılardan kalma bir meydandı. Ve biz oraya indikten sonra alacağımız malzemenin ağırlığıyla o meydandan kalkamayacağımızı ilgililere bildirdik. Bunun üzerine oradaki yetkilileri aldık ve Bingazi’deki Vilesu askeri havaalanına gittik. Uçağı yüklenmesi için bıraktık. Ekip olarak Libya’nın başbakanlık misafirhanesinde istirahat için geçtik.

Misafirhanenin karşısında Yunan elçiliği vardı. Ve o gecenin Kocatepe’nin batırıldığını Libyalı Bakanlar bize gelip söylediler ve bizimle beraber olayın tahlilini yapmaya çalıştılar.

Türkiye’nin ihtiyacı olan yaklaşık 25 tonluk, 2.75 ve 5 inç’lik roketlerin uçaklara yüklendi. Arkasından havalandık. Biz yoldayken, Libya televizyonu olayı yayınladı. Bulgaristan hava sahasını terk ederken Bulgar kontrolörlerden ‘Güle güle kullanın’ dişe mesaj aldık”

Kıbrıs Barış Harekatı zamanında Türkiye Libya’dan askeri anlamda yardım aldığını belirten Şentürk, “Tam manasıyla bunu söyleyebiliriz bizden sonra da bir uçak daha gitti. O zaman da Libya’nın lideri Kaddafi’ydi ve hava kuvvetleri komutanı da bizim harp okulundan mezun olmuş bir subaydı.” dedi.

Şentürk askeri malzemeler karşılığında herhangi bir şey talep ettiler mi sorusuna ise “Bize herhangi bir şey talep etmediler. Bu soru daha öncede sorulmuştu talep etmediler dedim. Sayın Demirel de eğer bir borcumuz varsa isterlerse veririz şeklinde bir söyleyişte bulunmuştu.” dedi.

Libya operasyon sonrasında Türkiye’ye C-47A Skytrain nakliye ve F-5A/B Freedom Fighter tipi jet uçaklar hibe etti. Bu uçaklar uzun yıllar Türk Hava Kuvvetleri’nde görev yaptı.

KIBRIS BARIŞ HAREKATINDA THY UÇAKLARINA ASKERİ GÖREV

20 Temmuz 1974 sabahı, harekatla birlikte NOTAM ilan edildi. Türkiye’deki havalimanlarına yolcu operasyonu durduruldu. Üst geçişlere yani transit hava trafiğine de yasak getirildi.

Türk Hava Yolları’nın filosundaki tüm uçaklar yani 2 adet DC10, 5 adet Boeing 707, yedi adet DC9 ve 4 adet F28 yolcu uçağı ekipleri ile birlikte Ankara Mürted, Merzifon, Eskişehir ve İncirlik/Adana’ya gönderildi. Yolcu uçakları Türk Hava Kuvvetleri’nin emrine girdi. Gerektiğinde uçaklarla personel, malzeme, yaralı nakli yapılacak şekilde hazırlıklar başladı.

Dört gün süren harekatın ardından önce Yeşilköy Havalimanı trafiğe açıldı, ardından THY uçakları ana üssüne döndü. Aynı gün içinde THY Viyana, Kopenhag, Zürih, Frankfurt, Brüksel ve Paris tarifeli ve bazı charter seferlerine başladı.

Atina, Beyrut ve Tel Aviv dışındaki tüm dış hat noktalarına uçuşlar 29 Temmuz 1974’te tekrar başlatıldı. Bunu 34 Ağustos’ta İstanbul-Atina seferi ve sonrasında Beyrut ile Tel Aviv uçuşları izledi.

İkinci harekatın başladığı 14 Ağustos 1974’te yine tüm sivil havalimanları kapatıldı. THY de seferlerini iptal etti. İki gün süren harekattan sonra 16 Ağustos’ta THY planlanan tüm dış hat uçuşlarını yapmaya başladı. Ancak ilk harekattaki gibi bir süre daha Beyrut ve Tel Aviv uçuşları yapılamadı. Ege Hava Sahası kapandığı için Atina hattının açılışı ise 1980’de gerçekleşecekti. (Kaynak: Kıvanç Hürtürk – Türkiye’de Ticari Havacılık Tarihi II)

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu