Havacılık dünyasının en büyük hedefi, 2050’de karbon emisyonunu sıfırlamak. Bunun iki yolu var. Ya mevcut yakıt sistemi değişecek. Ya da yeni üretilen motorlar hidrojen, elektrik gibi farklı enerji kaynakları kullanarak uçacak.
İkinci şık için daha önümüzde zaman var. Henüz hidrojen teknolojisi büyük yolcu uçakları için tam uygulanamadı. Elektrik motoru ise 19 kişilik uçakları ancak uçuruyor. Havacılığın önünde kısa vadede SAF olarak adlandırılan Sustainable Aviation Fuel – Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı konusunda önemli adımlar atılıyor.
Türk Hava Yolları, ilk SAF kullanarak gerçekleştirdiği uçuşunu 22 Şubat 2022 tarihinde İstanbul Havalimanı’ndan Paris Charles de Gaulle’e yaptı. Pegasus Havayolları da Mart 2022’de İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na SAF ile uçtu.
TÜPRAŞ, SAF üretimi için düğmeye basmış durumda. 2030 yılında 400 bin ton biyoyakıt ham maddesi işlemeyi öngören TÜPRAŞ’ın 2035 hedefi ise kapasitenin üç kat artırılarak 1,2 milyon tona yükseltilmesi.
SAF neden yapılıyor
SAF’ın en önemli bölümünü evsel atıklar oluşturuyor. Örneğin kızartmanın yağı, biyolojik atık yağlar çok önemli. Bunlar zaten geri dönüşümü tamamlanmış yağlar. Bunun yanı sıra ambalaj, kağıt, tekstil, gıda gibi atıklardan yağ çıkartılıyor.
Ormanlardaki algler, çok hızlı büyüyen bitkiler, bir başka SAF üretiminde kullanılan diğer etkenler arasında yer alıyor.
Normalden 5 kat daha maliyetli
Ancak SAF üretiminin de bir maliyeti var. Bir litre SAF maliyeti yaklaşık 5 litre normal uçak yakıtı yani JetA-1’e eşit.
Yakıtın emisyonu ise normal Jet A-1’e göre yüzde 80 daha düşük. Verimliliği de yüksek.
