Kiev’deki A400M’ler için kritik dönem
Türk Hava Kuvvetleri’ne ait iki Airbus A400M askeri nakliye uçağı, Ukrayna-Rusya Savaşı başlamadan saatler önce Kiev’e uçmuştu. Son dakika planlanan kurtarma uçuşu yapılamayınca ve sahası beklenenden önce operasyon nedeniyle NOTAM’lanınca bizim A400M’ler Kiev’da kaldı. Hatta uzun bir süre uçuş ve bakım ekibi Kiev’den dönemedi.
Şimdi bu uçaklar için kritik dönem başlıyor. Savaş altıncı ayına girerken A400M’lerin 6 aylık bakımlarının yapılması gerekiyor. Bu bakım oldukça kapsamlı, sadece personel götürülüp yapılamayacak bir işlem. Ekipman, yedek parça ve uzman gerektiriyor.
Bakımların yapılamaması halinde çok kısa sürede Kiev’deki A400M’ler uçamayacak hale gelebilir. Bu durum yetkilileri kara kara düşündürüyor…
Rusya’nın masadaki kozu
Bu konuda Türkiye’nin gözü Rusya’da. Ama Rusya masada koz olarak iki A400M nakliye uçağımızı yakalamış durumda.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın açıkladığı gibi her biri 120 milyon Euro değerindeki A400M’ler için bakım ekipleri Kiev’e gidip geliyor. Ama uçakların emniyetle uçabileceği bir hava sahası ne yazık ki bölgede mümkün değil.
Bu duruma iki taraftaki kontrol edilemeyen güçleri de eklemek gerekiyor.
Filonun yüzde 20’si yok…
Halen Türk Hava Kuvvetleri’nde ağır nakliye görevlerini yapabilecek 10 adet A400M var. Dört motorlu uçaklar, 37 ton kargo taşıyabiliyor. Menzili ise boş olarak 8 bin 900 kilometre.
Her biri çok kıymetli uçaklardan ikisi 5 küsür aydır Ukrayna’da. Yani filonun yüzde 20’si çok uzaklarda…
Güle güle Sungun Abi…
Sungun Babacın’ın incecik, kadife gibi sesi vardı. Tom Cruise’un adeta ülkemizde ‘resmi’ sesiydi.
Bir çok projede çalıştık. Gün geldi Kokpit Programları’nın yazdığım metinlerini seslendirdi. Gün geldi bir belgeselin veya tanıtımın.
O mükemmel ses ile yapılan bir video şiir gibi akardı. Yeteneğini, sanatçılığını konuştururdu.
Bazen sıkıştırırdık. Son dakika ses isterdik. Bizi kırmazdı. Hatta oturup metni düzeltirdi. Sonra da haklı fırçasını atardı.
Yıllar boyunca sadece bir kez sesi gönderemedi. Onda da bir talihsizlik yaşamış, düşüp kalçasını kırmıştı. Hastanede acılar içinde kıvranırken bile ben halledeceğim dedi.
Beş dakika sonra telefonum çaldı. çok güvendiği hatta bir dönem programın çok kısa süre bile olsa sesi olmuş arkadaşını ses almamız için yönlendirmişti.
Sungun Abi’yi bugün sonsuzluğa uğurladık… Mekanın cennet olsun… Sensiz belgeseller, programlar ve filmler öksüz…