Nepal kazasına flapsız dönüş mü neden oldu?
Nepal‘de dün düşen Yeti Havayolları’na ait ATR-72 tipi yolcu uçağının son anları ile ilgili videolarda pilotların flap kullanmadan dönüş yaptığı, uçağın bu nedenle stall olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Henüz Nepal’de kaza kırım uzmanları herhangi bir açıklama yapmazken kamuoyu açıklanacak ön raporu bekliyor. Öte yandan, Yeti Havayolları’na ait ATR-72 tipi yolcu uçağının 2’nci pilotu ile ilgili acı gerçek ortaya çıktı. Hala cansız bedenine ulaşılamayan 2’nci pilotun, 17 yıl önce eşini de uçak kazasında kaybettiği ortaya çıktı.
Hem dışarıdan yapılan hem de bir yolcunun inişe yakın açtığı canlı yayında kanatlar gözüküyor. İniş için alçalma ve son yaklaşma sırasında ATR-72 uçağının pilotlarının flap kullanmadığı dikkat çekiyor.
Flap, kalkış ve inişte kanat alanını büyüterek uçağın daha düşük süratte havada tutunmasına imkan sunuyor. Böylelikle kalkış ve inişte daha kısa pist kullanımı mümkün hale geliyor. Ancak flap kullanılmadan yaklaşma süratine uçağın düşmesi, stall olarak adlandırılan süratsiz kalmaya da neden olabiliyor. Bu konuyla ilgili soruşturma sürüyor.
Cep telefonundan canlı yayın
Kazayla ilgili bir ilginç durum ise yolcunun düşüşten saniyeler öncesinde cep telefonu üzerinden internete bağlanıp canlı yayın başlatması. Cep telefonu sinyallerin uçağın sistemlerine etki edip etmediği ise yapılacak araştırma sonrasında ortaya çıkacak.
Normalde havayolu şirketlerine göre değişmekle birlikte genellikle şirketler yolcuların uçağın yerde olduğu sürece cep telefonlarının açık olmasına izin verebiliyor. Ancak kalkış ile birlikte cep telefonlarının ‘uçuş moduna’ alınmasını istiyor.
68 cesede ulaşıldı
Enkazından şimdiye kadar 68 ceset çıkarılırken, yetkililer, henüz bulunamayan 4 kişinin kurtulma ihtimalinin neredeyse hiç olmadığını açıkladı. Yeti Havayolları Sözcüsü Anup Joshi, pilotun kaza öncesi havalimanına yaklaşırken herhangi bir arıza bildirmediğini, hava koşullarının da olumsuz olmadığını söyledi.
Yeti Havayolları’na ait uçaktaki mürettebat dahil 72 kişi, başkent Katmandu’dan turistik bir bölge olan Pokhara’ya gidiyordu. Kaza, Nepal‘de son 30 yıldır en çok can kaybına yol açan uçak kazası oldu.
Cep telefonu kayıtları, uçağın havalimanına yaklaşırken büyük bir hızla yuvarlanarak düştüğünü ve Seti Nehri boğazında, havalimanına bir ilometre kala yere çakıldığını gösteriyor.
Pazartesi günü 300 kişilik arama kurtarma ekibi çalışmalarına devam etti.
Nepal‘de Pazartesi günü ulusal yas günü ilan edildi, hükümet de kazanın sebebini araştırmak için soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Bölge sakinlerinden Divya Dhakal, BBC’ye olay gününü şu ifadelerle anlattı:
“Yerel saatle öğlene doğru 11 sıralarında uçağın düştüğünü görür görmez koşarak kaza yerine gittim. Ben ulaştığımda çoktan kalabalık toplanmıştı. Uçağın enkazından çok büyük bir duman çıkıyordu. Hiç vakit kaybetmeden helikopterler de geldi.
“Pilot, insanların yaşadığı bölgeye zarar vermemek için elinden geleni yapmışa benziyor. Seti Nehri’yle evlerin arasında çok küçük bir alan vardı ve uçak oraya düştü.”
Nepal‘de uçak kazaları çok görülmeyen olaylar değil. Genelde sapa yerlerdeki pistler ve çok hızlı değişen hava koşulları, bu kazalara sebep olabiliyor.
Himalayalarda bulunan bu ülke, dünya üzerinde en nefes kesici dağların üzerinde yer alıyor ve yol takibi de bu sebeple zorlaşıyor. Bazıları da uçaklara yeterince yatırım yapılmamasını ve düzenlemelerin yetersiz olmasını suçluyor.
Avrupa Birliği de, eğitim yetersizliği ve uçakların teknik durumunun tehlike yarattığı gerekçesiyle Nepal‘e ait havayollarından gelen uçakların hava sahasına girişini yasakladı.
Mayıs 2022’de de Tara Air Havayolları’na ait bir uçak Nepal’in kuzeyinde düşmüş ve 22 kişi hayatını kaybetmişti. Bundan dört sene önce de Bangladeş’ten kalkan ve Katmandu’ya indiğinde alev alan bir uçakta 51 kişi hayatını kaybetmişti.
Nepalli Chiranjibi Paudel’in gazeteci olan erkek kardeşi de Pazar günü düşen uçakta hayatını kaybetti. Paudel, “Uçuş güvenliğini artırmak için artık bir adım atılmalı” diyor:
“Havayolları cezalandırılmalı ve düzenleme kurulu ve hükümetin ilgili kanadı da sorumlu tutulmalı.”
Pazar günü uçak, yeni inşa edilen ve bu yılın başında açılan Pokhara Uluslararası Havaalanı yakınlarına düştü.
Havaalanındaki yolcular BBC’ye, kaza haberlerinden sonra da kendilerini güvende hissettiklerini ve sık sık uçak yolculuğu yaptıklarını söylüyor.
Dağlık Nepal‘de orta sınıf için kısa yurt içi uçuşlar yapmak, oldukça sık görülen bir ulaşım biçimi.
Bagajlarını belerken BBC’ye konuşan Ria da, “Uçuş yapmaktan korkmuyorum ama daha yeni uçaklara ve daha sert düzenlemelere ihtiyacımız var” diyor.
Yeti Havayollarının Katmandu’dan yerel saatle 10.30’da kalkan uçağı, kısa bir yolculuk sonrası Pokhara’ya ulaşacaktı. Uçakta dört kişilik kabin ekibi ve 15 yabancı ülke vatandaşı vardı. Yolcuların 53’ü Nepalli, beşi Hindistan, dördü Rusya ve ikisi de Kore’den geliyordu. Aynı zamanda bir İrlandalı, bir Avustralyalı, bir Arjantinli ve bir de Fransız vardı.
Pokhara sakinlerinden Khum Bahadur Chhetri, Reuters’a, evinin çatısından uçağı izlediğini ve uçağın birden sarsılmaya başladığını anlattı:
“Uçağın sarsıldığını, sağa sola savrulduğunu gördüm. Sonra birden burnu yere döndü ve hızla düşmeye başladı, nehrin kıyısına çakıldı.”
Acı gerçek ortaya çıktı; 17 yıl önce de eşini kaybetmiş
Yeti Havayolları’na ait ATR-72 tipi yolcu uçağının 2’nci pilotu ile ilgili acı bir gerçek ortaya çıktı. Hala cansız bedenine ulaşılamayan 2’nci pilotun, 17 yıl önce eşini uçak kazasında kaybettiği belirlendi.
Eşini 17 yıl önce uçak kazasında kaybetti
Başbakan Pushpa Kamal Dahal ise ülke genelinde ulusal yas ilan etti.
Kazanın ardından ortaya çıkan gerçekler ise yürekleri burktu.
Yolcu uçağının yardımcı pilotu Anju Khatiwada’nın, eşini 17 yıl önce bir uçak kazasında kaybettiği belirlendi.
Cansız bedeni hala bulunamadı
2010 yılında Yeti Hava Yolları’na katılan Khatiwada’nın eşi Dipak Pokhrel’nin, kullandığı küçük uçağın kalkıştan kısa bir süre sonra düştüğü, 2006 yılında yaşanan feci kazada Pokhrel’in hayatını kaybettiği kaydedildi.
Yeti Havayolları Sözcüsü Sudarshan Bartaula yaptığı açıklamada, “Eşi Dipak Pokhrel 2006 yılında Yeti Havayolları’nın iç uçuşu sırasında yaşanan kaza sonucu hayatını kaybetti.” dedi.
Bartaula, talihsiz kadının cansız bedenine henüz ulaşılamadığını da dile getirdi.