Uçuş Emniyeti

Kayıp Malezya uçağında yeni iddia; yayınlanmamış kayıtlar var

Havacılık tarihinde yaşanan en gizemli kazalardan biri Malezya Havayollarına ait MH370 uçağı vakasıyla yaşandı. Bir anda ortadan kaybolan uçak ve mürettebatına dair hâlâ hiçbir iz bulunamadı. Komplo teorileri birbirini kovalarken asıl soru bu uçağa dair neden hiçbir izin bulunamaması oldu. Uçağın ortadan kaybolmasından biri veya birileri mi sorumluydu? Gerçek başkaysa bu uçak ve mürettebatı nerede? Malezya uçağının esrarengiz yok oluşuna dair yeni bir gelişme yaşandı. Pilot Zaharie Ahmad Şah’ın, uçağı kasten rotasından çıkarmış olabileceği öne sürüldü.

Milliyet.com.tr’den Betül Yasemin Keskin’in derlediği haberde; tarihler 8 Mart 2014 gününü gösterdiğinde 239 yolcu başına geleceklerden habersiz Kuala Lumpur’dan Pekin’e hareket etmek için yola çıktı. Uçak hareket ettikten çok kısa bir süre sonra ardında hiçbir iz bırakmadan ortalıktan kayboldu. Hiçbir iz derken abartmış sayılmayız çünkü tam 8 yıldır uçağın hiçbir izine rastlanamadı. 8 yıldır süren milyon dolarlık Boeing 777’i arama çalışması cevapsız kaldı. Boeing 777’nin enkazı henüz bulunamadı ve yolcuların ailesi hâlâ hiçbir ipucu bulunamamasını gizemli bir gerçeğe bağlıyor.

HİÇBİR SORUN YOKTU

Bugüne dek yaşanan uçak kazalarının hemen hemen hepsinin ne sebeple olduğu cevaplandı. Çoğu teknik problemlerden kaynaklanan uçak kazalarının içinde belki de en ilginç ve gizemli olan Malezya uçağıydı. Kayıtlara göre kaybolmadan önce uçaktan, bir problem veya tehlike olduğuna herhangi bir çağrı gelmemişti. Sistemlerde hiçbir sorun yoktu. Bulutsuz bir gecede, her şey yolunda giderken MH370 bir anda kayboldu.

Güney Çin Denizi üzerinden kuzeye devam eden uçak, Malezya hava sahasından çıkıp Vietnam’a girerken pilot Zaharie Ahmed Şah’ın telsize yansıyan son sözleri duyuldu: “İyi geceler Malezya üç yedi sıfır…” normalde uçağın Vietnam hava sahasına girdiğinde, bunu Vietnam Hava Trafik Kontrolü’ne bildirmesi gerekiyordu. Ancak tıpkı o gecede olduğu gibi hiçbir zaman bildirim veya haber gelmeyen Malezya uçağından bir daha asla haber alınamadı.

UÇAKTA KİMLER VARDI?

Malezya havayollarına ait uçakta tamı tamına 298 kişi vardı. Hiç kimsenin sağ kurtulamadığı bu uçakta dünyanın AIDS konusunda en parlak bilim insanlarından biri, genç bir çift, eski bir BBC çalışanı, çocuklu bir aile ve birçok turist vardı.

TÜM ARAMALAR BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDI

8 yılın sonunda, toplam 200 bin kilometrekarelik bir alanda inceleme yapılmasına rağmen hâlâ kayıp uçağa ne olduğuna dair bir kanıt bulunamadı. Üstelik geçen süre içerisinde uçağın nasıl kaybolduğuna dair bir sürü komplo teorisi geliştirildi. Malezya hükümeti, 2018’de açıkladığı hiçbir yeni kanıt ya da bilgi sunmayan raporunun, bilgi eksikliği sebebiyle ‘son rapor’ olduğunu söyledi. Fransız polisine bağlı Hava Ulaşımı Jandarması, 2018’de uydu verilerinin nasıl elde edildiğine yönelik bir soruşturma başlattığını açıkladı.

PİLOT İNTİHAR MI ETTİ?

Yıllar içerisinde ortaya atılan teorilerden ilkine göre Pilot Zaharie Ahmad Şah’ın kişisel sorunları nedeniyle toplu katliam planladı, yardımcı pilotunu kokpitte kilitledi, tüm iletişimi kapattı, ana kabinin basıncını düşürdü ve ardından uçağı devre dışı bıraktı. Bu, uçağın kaybolmasından sonraki haftalarda en popüler olan teoriydi. Ancak pilotun karısı bu teoriyi duyunca öfkeyle herhangi bir kişisel problemi olmadığını ve eşinin sadık bir aile babası olduğunu, işini çok sevdiğini söyledi.

YARDIMCI PİLOT SORUMLU OLABİLİR Mİ?

İkinci teori ise yardımcı pilotun bu olaydan sorumlu olabileceğiydi. Yine kişisel sorunları nedeniyle 27 yaşındaki yardımcı pilot Fariq Abdul Hamid, pilotu etkisiz hale getirdi ve uçağı devre dışı bırakarak mürettebatı ve yolcuları ölüme sürükledi. Teorisyenler yardımcı pilotun ilişki sorunları yaşadığını ve bu şekilde hayatına son vermiş olabileceğini düşündü.

Ancak 27 yaşındaki yardımcı pilot nişanlıydı ve nişanlısını çok seviyordu bu şekilde hayatına son vermesi için hiçbir sebebi yoktu. Böylece iki teori de uçağın kaybolduğu ilk yıllarda çürümüş oldu.

UÇAK KAÇIRILMIŞ OLABİLİR Mİ?

Diğer bir teori ise oldukça tartışmalıydı. Kazayı yakından takip eden bir uzmana göre, kayıp Malezya uçağı Vladimir Putin’in emriyle kaçırılmış ve gizlice Kazakistan’a indirilmiş olabilirdi. CNN’nin Boeing 777-200E ile ilgili haberine öncülük eden ABD’li bilim yazarı Jeff Wise, bu teoriyi uçağın kaybolmasından 7 saat sonra İngiliz telekomünikasyon şirketi Inmarsat tarafından kaydedilen pinglere dayandırdı.

Wise, hava korsanlarının uçağın navigasyon verilerini başka bir yöne gitmiş gibi gösterdiğini ve Rusya tarafından Kazakistan’dan kiralanan Baykonur Uzay Üssü’ne uçtuğunu öne sürdü. Ancak Wise, New York Magazine’de Vladimir Putin’in neden insanlarla dolu bir uçağı çalmak istediğini bilmediğini ve fikrinin biraz ‘çılgın’ olduğunu bir süre sonra itiraf etti.

UÇAĞI GÖREN BİRİ OLABİLİR Mİ?

Son teori ise oldukça ilginçti. İddialara göre bir başka uçağın yolcusu olan 53 yaşındaki Malezyalı Raja Dalelah, 8 Mart günü Cidde’den Kuala Lumpur’a giden ve Andaman Denizi’ni geçen bir uçağın su yüzeyinde durduğunu gördü. MH370 için başlatılan aramadan haberi olmayan Dalelah, hostesi uyardı ve ona, “Suyun üzerinde bir uçağın kuyruğuna ve kanadına benzeyen şeyi görünce şoke oldum” dedi. Malezya saatiyle 14.30 civarında gördüğünü ileten yolcu, gördüğü şeyin bir uçak olduğundan emin olduğunu savundu. Ancak uçağın Andaman Denizi’nde olabileceği yorumu da havada kaldı.

OLAY BİR KİTABA DÖNÜŞTÜ

Yıllar içinde çıkan komplo teorilerini artık aydınlığa kavuşturmak isteyen Güneydoğu Asya bölgesini takip eden bir gazeteci Florence de Changy’i MH370’le ilgili gerçeğin peşine düştü. Olayın birinci yıl dönümünde kaleme aldığı ve resmî açıklamaları eleştirdiği makalesini 2016 yılında kitaba dönüştürdü.

Changy, uçağın Hint Okyanusu’nda değil de Güney Çin Denizi’nde bulunabileceğine dair iddiaları öne sürdü. O zamandan bu yana da 4 kıtada 15 ülkede “MH370’e ne oldu?” sorusuna yanıt arandı. Yaşananların ve yapılan açıklamaların insan beynine hakaret olduğunu söyleyen Changy, Maldivler’deki balıkçılardan eski bir Çin Kurtuluş Ordusu subayına kadar yüzlerce kişiyle görüşerek MH370’in izini sürdü ve yeni kitabını yayınladı.

TEK BİR KANIT BİLE YOK

İddialara göre uçak aslında Hint Okyanusu’na değil, Güney Çin Denizi’ne düştü. Uçağın izlediği rotanın yakınlarında iki büyük askeri tatbikat yapılmasına rağmen uçağın batıdan sonra güneye gittiğini gösteren tek bir radar görüntüsü bile yok. Malezya uçağına ait olduğu düşünülen veriler başka uçaklara ait olabilir. Üstelik, uçağı Hint Okyanusu’nun üzerinde gören ya da kayda geçiren bir kişi, gemi, uçak, radar ya da ordu üssü bulmak mümkün değil. Koskoca bir operasyona rağmen Hint Okyanusu’nda minicik bir kanıt bile bulunabilmiş değil.

İDDİALAR ÇOK GÜÇLÜ

Gazeteci Florence de Changy’in iddialarını güçlendiren bir diğer durum da kaybolan uçağın uydu görüntülerine gizemli bir şekilde ulaşılamaması. Pilot ile kule arasındaki uçuşun ilk 42 dakikasında yaşanan konuşmaların kaydının ham haliyle hiç yayınlanmamasına ve Japonya’da bulunan ABD Yedinci Filosu’nun kayıtlarının da rutin uygulamanın aksine bir ay boyunca kamuoyuyla paylaşılmamasına çekmesi de iddiaların ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.

Ancak tüm iddialara rağmen herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Şimdi sorulacak tek soru şu: Malezya uçağına ne oldu? Kim veya kimler bu uçak kazasından sorumlu?

YENİ BİR GELİŞME OLDU!

8 Mart 2014 yılında esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan Malezya Havayolları MH370 uçağıyla ilgili 8 yıl sonra yeni iddialar ortaya atıldı. Geçtiğimiz yıllarda uçağın okyanusa düşmüş olabileceğini öne süren İngiliz uzay mühendisi Richard Godfrey, bu kez yeni bir iddia öne sürdü. Godfrey, Weak Signal Propagation Reporter analizini bir kez daha inceleyerek Malezya uçağının izlediği son rotayı defalarca detaylı bir şekilde izledi. Godfrey, uçağın okyanusun üzerinde sıra dışı hareketler yaptığını gördü.

Gözlemleri sonucunda Godfrey, pilot Zaharie Ahmad Şah’ın uçağı kasten rotasından çıkarmış olabileceğini öne sürdü. Böylece uçağın düştüğü ilk yıl öne sürülen pilotun bilinçli bir şekilde mürettebatı ölüme sürüklemiş olabileceği teorisi bir kez daha gündeme geldi. Bir televizyon programında konuşan Godfrey, “Herkes şimdiye kadar uçağın düz bir şekilde ilerlediğini varsaymıştı. Hatta bugüne kadar otomatik pilotun kullanıldığına inanılıyordu. Ancak ben uçuşta aktif bir pilotun olduğuna inanıyorum” dedi. Böylece üstü tozla kaplanan kazanın izleri yeniden sürülmeye başlandı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu