Savaş filmleri içinde en sevdiğim konuların başında İkinci Dünya Savaşı gelir. Uçakların ve teknolojinin yavaş yavaş hakim olmaya başladığı alanda Almanların denizaltıları av peşindedir. İngilizler, Atlantik Okyanusu’nda Alman U-botlarını arar.
İşte bu tür durumda her iki taraf da birbirlerinin yerini bulmak için şifrelenmiş konuşmaları çözmeye çalışır. Yani sinyal istihbaratı yapılır. Sonarlar denizaltıları arar. İki taraf da iğne üzerindedir…
Bazen yeni bir emrin denizaltıya veya gemilere ulaştırılması çok zordur ve risklidir. Bu nedenle mesajlar uçaklarla denizaltılara veya gemilere götürülür. Pilotlar çok alçaktan uçarak içinde mesaj olan kutuları şişme bota bağlanmış olarak denize atar…
Her ne kadar İkinci Dünya Savaşı üzerinden neredeyse 80 yıl geçse de benzer bir uygulama günümüze uyarlanmış durumda. Bu seferki denizaltılar nükleer. Mesajları taşıyan ise drone’lar…
Bir nükleer denizaltı düşünün… Günlerce adeta nefes almadan okyanusun derinliklerinde seyirde. Veya pusu atmış bekliyor. Kimseye yakalanmaması gerekiyor. Silahları, balistik füzeler…
Bu görev sırasında acil bir durum geliştiğini düşünün. Örneğin çok gizli bir emrin veya hayati bir malzeme mesela yedek parçanın denizaltıya gitmesi gerekiyor. Bu işlem nasıl yapılacak? Gizlilik içinde gerçekleştirilebilir mi? Örneğin dronelar deniz yüzeyinden uçup denizaltıya bu kargoyu iletebilir mi?
UÇAK, HELİKOPTER, TİLTROTOR VE DRONE
Tarihler 23 Ekim 2020’yi gösterirken Amerikan Donanması çok. Özel bir teste imza attı. Malzemenin iletilmesi için üç farklı hava aracı kullanıldı. Bunlardan ilki bir drone’du. Amerikan Donanması’nın paylaştığı 21 saniyelik kısa videoda orta boy bir drone, özel malzemeyi yüzeye çıkmış USS Henry M. Jackson nükleer denizaltısına ulaştırdı.
Ohio sınıfı nükleer denizaltı, Hawaii açıklarında seyirdeydi. Önceden belirlenen bir noktada buluşma planlandı. Yüzeye çıkan USS Henry M. Jackson’ı bulan drone, planlanan malzemeyi bıraktı.
Amerikan Donanması ilerleyen yıllarda denizaltılara drone ile yapılacak kargo operasyonunda farklı adımlar atmayı hedefliyor. Gün gelecek belkide bu doneler çok büyük yükleri denizaltıya ulaştıracak…
Tatbikat sırasında ayrıca klasik hava araçları ile de sevkiyat konusunda eğitim gerçekleştirildi. Bunlardan biri Amerikan Hava Kuvvetleri nakliye gücünün belkemiğini oluşturan Boeing imalatı C-17 Globamaster uçaklarıydı.
4 adet jet motoruna sahi C-17, 77,5 ton kargo taşıyabiliyor. Menzili tam yüklü 4 bin 480 kilometre… Bu görevi için uçak bekleniler noktaya geliyor. C-17 yaklaşık bin feet yükseklikte yan kapısından malzemeyi bırakıyor. Serbest düşüş ile okyanusa düşen malzeme, denizaltının çok yakınında… USS Henry M. Jackson’ın mürettebatının görevi ise bu malzemenin emniyetle sudan alınması…
Drone yerine zaman zaman helikopter de kullanılıyor. Sikorsky imalatı MH-60R Sea Hawk, buluşmayı sağlıyor. Bu durum aynı zamanda helikopter pilotları için de iyi bir eğitim…
Sadece helikopterler bu görevi yapmıyor. Artık uçak gemilerinde üslenmeye başlayan MV-22B Osprey tiltrotor da görev başında. Hem helikopter hem de uçak özelliklerini üzerinde buluşturan iki tiltrotor, USS Henry M. Jackson denizaltısına özel kargoları bıraktı…
Amerikan Donanması, dünyanın her tarafındaki denizaltılarına istenilen her türlü kargoyu ulaştırabileceğine dikkat çekiyor…
NÜKLEER DENİZALTI: USS OHIO
Bu arada Ohio sınıfı nükleer denizaltı hakkında da kısa bilgi verelim. Amerikan Donanması’nda 14 adet bu tür denizaltı bulunuyor. Sayıları 16 ila 24 arasında değişen balistik, kıtalararası füze taşınabiliyor. Ohio sınıfı, Amerikan nükleer denizaltıları arasındaki en geniş tasarıma sahip denizaltı. Toplam 18 adet inşaa edilen denizaltıların sonuncusu 1997’de hizmete girdi…
Denizaltılarla haberleşmek aslında çok riskli. Karşı tarafın sürekli gözetlediği nükleer denizaltılara iletilecek mesajlar farklı bir şekilde gönderiliyor. Uydu haberleşmesi ise riskli.
En çok uygulanan metodlardan biri havada salınan özel bir kablo. Ruslar bu konuda Tupolev imalatı Tu-142J uçaklarını kullanıyor. Yaklaşık 8 kilometre uzunluğunda salınan kablo ile röle istasyonu görevine sahip. Denizaltının Çok Uzun Dalga Radyo yayınları bu röle istasyonu ile ana karargaha iletiliyor.
