Havacılık Tarihi

53 yıl sonra sevgili ile buluşmak

Geçtiğimiz günlerde Datça’da hem askeri havacılığımız hem de sivil havacılığımıza uzun yıllar hizmet etmiş Emekli Kaptan Pilot Necmi Şen ile bir araya geldik. Necmi Hoca’nın anlattıklarını iki ayrı bölüm olarak sitemizin YouTube kanalında sizlerle paylaştım. Necmi Şen, 2018 yılında yayınlanan bir yazısını tekrar benimle, ben de sizle paylaşıyorum. Bu yazıda Şen, 53 yıl sonra Sivrihisar Havacılık Merkezi’nde tekrar uçuş yaptığı T-6 uçağını anlatıyor. Keyifli okumalar…

Türkiye’de ve gösteri yaptığı pek çok ülkede tanınan akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk’ün Sivrihisar Ulusal Havacılık Merkezi’ne bir T-6 Texan uçağını getirdiğini öğrendiğimde anılarım canlandı ve aşağıdaki fotoğrafı kendisine gönderdim. (Kırmızı okla işaretli kişi benim)

53 Yıl önce bu tip uçakla 147 saat 45 dakika uçarak temel uçuş eğitimini tamamladığımı belirttim. T-6’yı Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi’nde (SUSHM) görmekten mutluluk duyduğumu söyledim.

Ali İsmet Öztürk gönderdiğim fotoğrafı önce Facebook’ta yayınladı, sonra da 15-16 Eylül 2018 tarihinde yapılacak SHG’de (Sivrihisar Havacılık Gösterileri) uçar mısınız? diye sordu.

İşte o zaman İLK SEVGİLİYLE buluşmuş kadar heyecanlandım ve EVET dedim.

Şimdi sizlere önce T-6 eğitiminden, sonra da 2018 Sivrihisar Havacılık Gösterileri’nden bahsedeceğim.

Ali İsmet Öztürk ve Necmi Şen

Uçuş kıyafetlerimizi yukarıdaki fotoğrafta görüyorsunuz. Subay olmuşuz, küçük dağları biz yarattık sanıyoruz. Hiç öyle değil. Ranzalarda yatıyoruz, kış günü sıcak su yok. Soğuk suyla yıkanıyoruz. Vakit varsa tabldota gidiyoruz, yoksa ekmek arası köfte yiyoruz parasını da ödüyoruz.

YİNE DE ÇOK MUTLUYUZ ÇÜNKÜ PİLOT OLACAĞIZ…

Bunları neden anlattım; Ali İsmet T-6 Texan ile beni 53 yıl geriye anılara götürdü.

16 Eylül 1964’te T-34 uçağı ile başlangıç uçuşunu tamamladım, Temel Uçuş Eğitimi için uçacağımız uçuş hocalarının kuralarını çektik. Benim hocam Hv.Plt.Kd.Bçvş. Zeki DİKER (Namı diğer Arap Zeki) diğer astsubay hocalarımız gibi T-6’nın ilahı, çok tecrübeli, çok babacan bir öğretmendi. Bende çok emeği var. Onun öğrencisi olmasam belki de pilot olamazdım.

BİR T-6 ANISI

Size T-6 uçağıyla ilgili bir anımı anlatayım. Alet uçuş eğitimini bitirmek için kontrole giriyorum; Körük altı kalkış yapacağız (T-6 G uçaklarında arka kokpitte körük dediğimiz, kanopinin üstünü tamamen kapatan ve dışarıyı hiç görmediğimiz bir düzenleme. Sadece uçuş aletlerine bakarak uçuyoruz.)

Kalkış için pist orta çizgisinde yerimizi aldık, körüğü kapattım. Kalkışta istikameti tutabilmek için istikameti gösteren slavegayro ibresinin pist istikametine ayarlanması gerekiyor, yani pist yönü 350 derece ise gayro ibresinin altına 350 dereceyi getirmeliyiz.

Bunu yapabilmek için kilit düğmesi var onu kilit durumuna getiriyoruz çevirerek istikameti bağlıyoruz. İşlemi yaptım, kalkışa başladım ibre sağa sola kaçmıyor. Tayyarecilik deyimiyle ip gibi gidiyoruz, kumanda vermeye ihtiyaç duymuyorum.

Dönüş irtifası gelince dönüşe girdim gyro göstergesinin dönmesi gerekiyor, fakat dönmedi çünkü gayroyu kilitli bırakmışım hemen kilitten kurtardım ve uçuşa devam ettim. Bu hata nedeniyle şahane bir kalkış yaptım. 100 Üzerinden 96 aldım. Tabii ki kontrol hocasının hiç haberi olmadı. Kendi hocamla aramızda sır olarak kaldı. T-6’daki bu anımı hiç unutamadım.

Fotoğraf: Uğur ÖZKAN

YILLAR SONRA TEKRAR UÇMAK

Gelelim 2018 SHG (Sivrihisar Havacılık Gösterileri)’ne…

Sivrihisar’a gittiğim 15 Eylül günü vefakar dostlarım tarafından her zaman olduğu gibi çok sıcak karşılandım. Bütün bir gün her şeyi unutup yüzümün ve burnumun güneşten yanması pahasına bütün gösterileri zevk, heyecan ve hayranlıkla izledim.

GÖSTERİ DÜNYASININ İÇİNDEYİM

Anladım ki pilotluk tek tip değil.

1. Savaş pilotu

2. Havayolu pilotu

3. Akrobasi pilotu

4. Gösteri pilotu

Her pilot kendi dalında başarılı olur, zevk alır, ancak akrobasi ve gösteri pilotluğu seyredenlere de aynı duyguları yaşatır.

İşte; 2018 Sivrihisar Havacılık Gösterileri, mükemmel organizasyonla bunu en iyi şekilde başarmış. İkinci gün  kendimi onların içinde buldum. Ayrı bir uçuş dünyasında yaşadım.

Sabah saat 10:45 de başlayıp, akşam 17:45 e kadar uçanları, uçakları, olayları o kadar güzel anlatıyor ki seyredenler de katılımcılar da kendilerini gösterilerin içinde buluyor.

Müzikler öyle güzel seçilmiş ki; Havadaki planör onu duyarcasına kuğu gölü balesi yapıyor, müzik mi ona uyuyor, yoksa o mu müziğin ritmine uyuyor anlayamazsınız. Uçak daha hareketli gösteriye başladığında heyecan dolu bir müzik sizi gösterinin içinde eritiyor.

Mükemmel brifingle gün başlıyor. Brifing o kadar kapsamlı ki olacaklarla ilgili tüm detayları öğreniyorsunuz. Program hiç aksamaksızın uygulanıyor. Çünkü Sivrihisar Uluslararası Havacılık Merkezi, bütün kuralları yazılı ve uluslararası standartlarda.

Paraşütçüler, model uçak uçuranlar model helikopter gösterisine sıra gelince Simone ZUNTERER seyirciyi büyülüyor. Ve binlerce seyirci, katılımcılar, çalışanlar Sivrihisar çölünün ortasındaki vahada İSTİKLAL MARŞIYLA tüylerimizi diken diken ediyor.

Ve yaşlı kurt Bob POOLER Aviat Husky uçağı ile Ali ÖZGÜN’ün şahane sunumuyla seyirciyi ayağa kaldırıyor, pist üzerinden alçaktan geçerken uçak kapısını açıp halkı selamlıyor.

Ve Ali İsmet Öztürk Mor Menekşe isimli çift kanat uçağıyla seyirciyi coşturdu, havada kalp çizdi, pist üzerinde iki kişinin tuttuğu kurdeleyi Mor Menekşe uçağının pervanesiyle kesti.

Ve MD 500 E helikopteriyle adeta oynuyor Martin LOVELL.

Ve İzmir/Alaçatı Hakan Çetinkaya ile KKTC’den gelen Serkan Özcezarlı, gyrocopterle dans ediyor. Daha ilginci; bu ikili Kıbrıs’tan Alanya’ya, oradan Sivrihisar’a uçarak gelmişler. Yani Toros dağlarını geçmişler. Gösteri kadar yürek isteyen uçuşlar.

Ve Ali İsmet Öztürk’ün kızı, babasının izinden giderek akrobasi pilotu olan Semin Öztürk Şener, bu yılki gösterisini Vecihi Hürkuş’a adamış. Göklerin kadını Semin Öztürk Şener’in gösterisine doyamadık. Atatürk’ün kadını hünerini sonuna kadar sergiledi ve binlerin alkışını aldı.

Ve kolda iki Boeing Sterman uçağıyla seyircileri selamlayan kurt pilotlar Lee PROUDFOOT ve Bob POOLER. Uçakların bir tanesi benimle ayni yaşta.

Ve P-51 Mustang. Sesi ile adeta gökleri tırmalıyor. Uçağın pilotu Fero CIOUS FRANKIE, sanırsınız 2’nci Dünya Harbi’nde meydana taarruz ediyor.

Fotoğrafta P-51 Mustang’ın üzerinden silme geçiş yaptığı görülen Catalina PBY-5a modeli 75 yaşında amfibik uçak, denize düşen pilotları kurtarmak için yapılmış. Bu uçak, yirmi çılgın havacılık meraklısı tarafından satın alınıp orijinali korunarak yeni hale getirilmiş ve hava gösterilerinde geziyorlar.

Fotoğraf: Atilla PARLA

SIRA T-6’DA

Ben 43 yıl uçtum. Hava Kuvvetleri pilotu ve uçuş öğretmeniydim, havayolu pilotluğu ve uçuş öğretmenliği yaptım, sportif havacılığa bulaştım orada da öğretmenlik yaptım.

Hava Kuvvetleri’nde gösteri amaçlı olmayan fakat eğitim amaçlı akrobasiler yaptım, öğrettim. Gösteri uçuşunu ve pilotluğunu dışarıdan keyifle izledim. Fakat bunu içinde yaşamak bambaşka bir duygu. UÇUŞTAN İNDİKTEN SONRA ÜSTÜ AÇIK BİR OTOMOBİLDE BİNLERCE KİŞİ EL SALLAYIP ONLARIN ALKIŞINI ALMAK…

İşte yukarıdaki kişileri bu nedenle anlattım bu kahramanlar çılgınca manevralarla seyredenleri doyuruyor ve kendileri de onların enerjileriyle besleniyor.

T-6 uçağında beraber uçtuğumuz Mark MURPHY; 12 yaşında uçuşa başlamış, babası tarafından eğitilmiş müthiş bir gösteri pilotu. T-6 Texan ile yaptığı gösteriyi izledim onunla uçacaksın dediler, bu yaptıklarını birlikte yapmayız inşallah dedim.

Uçuştan bir gün önce uçağa gittik. Arka kokpitte bir süre oturdum gözlerimi ve gövdemi ortama alıştırdım.

Uçuş zamanından 5 dakika kadar önce tanıtımın yapıldığı kürsüye Mark ile birlikte çıktık. Ali ÖZGÜN beni izleyicilere tanıttı. Bundan 53 yıl önce T-6 uçağı ile uçuş eğitimimi yaptığımı ve tekrar bu kadar yıl sonra T-6 ile ilk defa uçacağımı, en ilginç olanın da bu hava parkının 1,2 km kuzey batısındaki köyün çocuğu olduğumu söyledi.

İçinde imza seremonilerinin yapıldığı hangarın ise benim ismim olan ŞEN hangar ismini taşıdığını belirtti. Bu hangarın benim ismimi taşımasının o köylü olmamla ilgisi yok. Vefakâr dostum Ali İsmet ÖZTÜRK’ün ilk hocası olmam nedeniyledir, bu inceliği gösterip hangara ismimi vermiş.

Kürsüden Mark ile kol kola indik uçağa gittik çok nazik, çok yardımsever teknisyenlerin yardımları ile arka kokpitte bağlandım. Motor çalıştırma ve taksiyi haz ile seyrettim. Pist içinde yerimizi aldık. Mark kalkışa başladı, onu etkilemeyecek şekilde ayaklarım ve ellerim kumandalarda 53 yıl öncesini bir kere daha yaşadım. Zaman zaman kumanda bende 20 dakika uçtuk. Bir ben, bir Mark sol tarafa tono attık. İnişe geldiğimde kurtlarımı dökmüştüm.

Tekrar kürsüye geldik. Ali ÖZGÜN’ün tanıtımıyla alkışlatıldık ve kulüp başkanı Sayın Mehmet Yener SONUŞEN bu anıyı ölümsüzleştirmek için şilt lütfetti.

Mark uçuş yeteneği kadar da mütevazi bir pilot. Kürsüde son söyleşiler yapılırken Ali ÖZGÜN’e uçuşun çoğunu benim yaptığımı ve tonoyu benim attığımı söyledi. Ali de bunu seyirciye anons etti beni alkışlattı. Eminim uçuş boyunca çoğunlukla kumandalar Mark’taydı.

Kürsüden yere kol kola indik üstü açık arabada yan yana izleyicilere el sallayıp alkışlandık. Birlikte olduğumuz sürece bir defa bile önümde yürümeyen Mark pilotluğun da terbiyesini sergiledi. Onu saygı ile anıyorum.

Tatlı heyecanı nasıl yeneceğimi düşünürken, uçuculuk varlığımı borçlu olduğum TÜRK HAVA KUVVETLERİMİZİN sesi ile kendime geldim. F-16 Solo Türk gösterisini yeri titreterek göğü inleterek başladı izleyicilere heyecan dolu dakikalar yaşatarak müthiş bir gösteri sundu ve Konya yönünde kayboldu.

T-6’nın kokpitinde önde Mark Murphy, arkada ben.

SİZ 53 YIL ARADAN SONRA HİÇ İLK SEVGİLİYLE OLDUNUZ MU?

SİZ HİÇ UÇUŞTAN SONRA BİNLERCE KİŞİYE EL SALLAYIP ALKIŞLANDINIZ MI?

Bir zamanlar… Necati Artan, Ali İsmet Öztürk ve Necmi Şen…

Sivrihisar Sportif Havacılık Kulübü Derneği’nin değerli Yönetim Kurulu Başkanı ile üyelerini bu kadar incelikle hazırlanmış ve uygulanmış mükemmel gösteriler için candan, yürekten kutluyorum.

Beni bu dünyanın içine alan herkese candan teşekkürler.

Necmi ŞEN

Necmi Şen, 1966’da başlayıp 2007’ye kadar aktif olarak kullandığı brövesini, Türkiye’nin ilk profesyonel akrobasi pilotu Semin Öztürk’e verdi.

T-6’LARIN TÜRKİYE MACERASI

İkinci Dünya Savaşı sırasında tasarlanan T-6, uzun yıllar kullanıldı. Binlerce pilot yetiştirdi. Uçaklar, Türk Hava Kuvvetleri’nde de görev yaptı. T-6’lar 1948’de Türkiye’ye gelmeye başladı. Partiler halinde 1958’e kadar 196 adet uçak teslim edildi. ABD’nin yanı sıra Kanada ve Norveç Hava Kuvvetleri’nde görev yapmış T-6’ların farklı modelleri ülkemize geldi.

O yıllarda Magister, Uğur MKE44, T-34 gibi başlangıç uçakları ile uçmaya başlayan pilot adayları, T-6 ile tekamül aşamasına geçiyordu. Daha yüksek sürate sahip T-6’dan sonra jet eğitimi için T-33’lerle pilotaj eğitiminin son aşaması tamamlanıyordu.

1960’larda T-37’lerle birlikte T-6’lar geri plana çekilmeye başlandı. 1974 yılının başında da T-6’ların Türk Hava Kuvvetleri macerası tamamlandı.

YILLAR SONRA SİVRİHİSAR’DA

Sivrihisar’daki merkez içinde aynı zamanda aktif uçaklarıyla birlikte bir müze de bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın efsane savaş uçağı P-51D Mustang’e, çift kanatlı tarihi uçaklar Boeing Stearman’lara yeni bir kardeş geçtiğimiz aylarda geldi. 1953 model T-6G, Sivrihisar’daki müzenin yeni üyesi oldu.

NECMİ ŞEN ANLATIYOR BİRİNCİ BÖLÜM

NECMİ ŞEN ANLATIYOR İKİNCİ BÖLÜM:

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu