Pilot Vecihi Hürkuş
Emekli Hava Tümgeneral İrfan SARP
Vecihi Hürkuş 1896 tarihinde İstanbul‘da doğdu. Yeşilköy‘deki Uçuş Okulu’na kabul edildi ve pilot olarak mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı sırasından 7’nci Tayyare Bölüğü‘nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Bey, başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını düşürmüştür. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk pilotudur. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Hürkuş, Hazar Denizi‘nin Azerbaycan kısmında bulunan Nargin Adası’ndan Azeri Türklerinin yardımıyla kaçmayı başarmış, İran üzerinden yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy’de konuşlanmış bulunan 9’ncu Harp Tayyare Bölüğü’nde görev almıştır.
Vecihi Hürkuş, Türk havacılık tarihinin en önemli simalarından biridir. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. 15 Mayıs 1919 günü İzmir’i işgal eden kuvvetlerle kendi kuvvetlerimiz arasında ilk silahlı çatışmanın yapıldığı 1’nci İnönü Savaşı sırasında (6 Ocak – 11 Ocak 1921) işgalci kuvvetlere karşı ilk uçuşu yapan pilot Vecihi Hürkuş’tur.
30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da düşmanın mağlup edilmesiyle İzmir istikametinde çekilen düşmanı takip eden Ordumuzun ileri harekâtı sırasında uçaklarımız da taarruz istikameti boyunca Uşak, Alaşehir ve Salihli meydanlarına intikal etmişler ve bu meydanlardan kalkarak ordumuzun yakın destek ve keşif görevlerini icra etmişlerdir Kahraman Ordumuz 9 Eylül 1922 günü İzmir’e girdiğinde Pilot Vecihi Hürkuş, İzmir / Gaziemir meydanına inen ilk pilot olmuştur.
Vecihi Hürkuş, Kurtuluş Savaşı’nın her safhasına; 1’nci İnönü, 2’nci İnönü, Sakarya savaşları ve Dumlupınar zaferi sonrası yapılan takip harekâtı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yapmıştır. Bu başarılarının mükafatı olarak Vecihi Hürkuş’a kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ve TBMM tarafından üç kez Takdirname verilmiştir. Vecihi Hürkuş, TBMM tarafından üç takdirname ile taltif edilen tek kişidir.
Savaştan sonra İzmir /Gaziemir uçuş okulunda yeni pilotları eğitmeye başlar. Bu sırada Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa “VECİHİ” adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. İzmir Seydiköy Hava Mektebi’nde -bugünkü Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı– uçak yapımı projesine devam eder. 1923’te ganimet olarak Yunanlardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925‘te “VECİHİ K-VI” adını verdiği uçağını uçurur ancak izinsiz havalandığı için üst makamlar tarafından cezalandırılır.
Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etmiştir. 1930’da Kadıköy’de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı VECİHİ XIV’ü inşa etti. İlk uçuşunu 27 Eylül 1930’da Kadıköy Fikirtepe’de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ XIV ile önce Yeşilköy’e, sonra Ankara’ya uçmuştur. Uçabilirlik Sertifikası için İktisat Bakanlığına başvurmuş, 14 Ekim 1930’da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almış.
Vecihi Hürkuş, bunun üzerine bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla uçağı sökerek demiryollarından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almıştır. Vecihi Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz uçak gelmemişti. Uçağa ait statik raporu gibi resmi evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş, ve her türlü uçuş manevralarıyla uçağın kontrolü tamamlanmıştır.
Vecihi Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.
1932’de “Vecihi Sivil Tayyare Mektebi” isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu’nu kurmuştur. Okulda ilk Türk kadın pilotu olan Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kalamış-Kadıköy’de Türkiye’nin ilk sivil uçağı VECİHİ XIV, ilk eğitim ve spor uçağı VECİHİ XV, 160 beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X üretilmiştir. Nuri Demirağ, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, böylece 1933’te Vecihi Hürkuş tarafından NURİ BEY adı verilen VECİHİ XVI kabin uçağı yapılmıştır.
1937 yılında Türk Hava Kurumu, Vecihi Hürkuş’u mühendislik eğitimi alması için, Almanya’daki mühendislik okula gönderdi. 1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş’a iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühendisi ruhsatı verilmedi.
1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları‘nı kurmuştur ancak; kazalar, kaçırılmalar ve sabotajlar gibi sebeplerle şirket uçuştan men edilmiştir.
Türk havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden olan Vecihi Hürkuş, Ankara’da 16 Temmuz 1969 tarihinde Ankara Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi‘nde vefat etmiş ve Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Nur içinde yatsın.
Bütün imkansızlıklara rağmen gerçek mânada büyük bir savaş vermiş harika bir insan. Allah c.c. rahmet eylesin. Malum sebeplerden böyle bir insana gereken önem ve güvenlik sağlanmamış. O yıllardan bu mücadeleyi örnek alıp 1 tek insan yetiştirememişiz malesef. Son 20 yıllık dönemde böyle 1 tek girişimcimiz olsaydı şuan hangi konumda olabileceğimizi düşünmek bile harika bir duygu. Gençlerimize bu değerleri aktarmak gerekiyor. Ben bile Vecihi Hürkuşu tam manasıyla lise zamanlarında öğrendim.