Özlem ÇakmakYazarlar

Bu ayrıma dikkat: Sendikalı/Sendikalı olmayan Uçuş Personeli

Av. Özlem ÇAKMAK

THY pandemi döneminde personel çıkarmayacak. Ama bu durumda sendikalı veya sendika üyesi olmayan uçucu personel nasıl etkilenecek?

Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-iş), Türk Hava Yolları A.O ile Kısa Çalışma Dönemi ve sonrasındaki durum hakkında geçen günlerde görüşme yapmış; görüşme neticesinde 1 Haziran 2020 itibariyle başlayan normalleşme süreci ve devamında, hiçbir personelin iş akdinin feshedilmeyeceği konusunda mutabık kalındığı hususu, Hava-iş’in internet sayfasından duyurulmuştu.

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kısa çalışma ödeneğinin uzatılacağına dair açıklaması ile muhtemel kısa çalışma sürecinin sonunda sendikalı uçucu personelin maaş ve çalışma şartlarını içeren konular, 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesi haklarından feragat etmeksizin masaya yatırıldığı konuşulmuştu. 

Bir havayolu işletmesinde, uçuş personelinin iş akdi haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilir ise, bu durumda nasıl bir yol haritası izlenir? Dava hangi mahkemede açılır? Hangi Kanun hükümleri uygulanır?

Havacılığın yer hizmetlerinde çalışan personel, 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi iken, uçuş personeli, iş sözleşmeleri yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na tabidir. Ancak uçuş personeli sendikalı ise, bu durumda İş Kanunu kapsamındadır. Sendikalı olmayan uçuş personelinin davaları da , 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereğince, İş Mahkemelerinde görülmekle birlikte, TBK hükümlerine göre yargılama yapılır. Bu noktada zorunlu arabuluculuk uygulamasının uçuş personeli için de geçerli olduğunu belirtmekte fayda var.

Sendikalı olmayan uçuş personelinin, İş Kanunu kapsamı dışında bırakılması durumu, uygulamada havayolu çalışanları için sınırlı koruma sağlar. Çünkü sendika her zaman için çalışanlar için bir koruma kalkanıdır. Toplu İş Sözleşmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağının belirtilmesi işçinin haklarının ilgili kanun hükümleri ile korunmasını imkân verir. Aksi halde, hizmet sözleşmesi ile tarafların belirlediği şartların geçerli olduğu, Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde bir hukuki koruma söz konusu olur. Yukarıda belirttiğim gibi, genelde atlanan bir husustur, davaların görüleceği mahkeme her hâlükârda İş Mahkemeleridir.

6098 sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu’nda sözleşme ile çalışan personel için bazı yeni haklar tanınmıştır. Bunlardan biri de, “haklı sebebe dayanmayan fesih “ halidir. Bu düzenleme, özellikle 10 yıldan fazla kıdemi olan personel lehine bir hükümdür. TBK m. 438/1-3 “ İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhal feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir. Hakim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz” şeklindedir.

Sonuç olarak;  sendikalı olmayan uçuş personelinin malum süreçte iş akitlerinin haklı sebep olmaksızın feshi halinde tazminat hakkı söz konusu olurken, havacılık sektöründe uçucu ve yer personeli olarak çalışan sendikalı personelin iş akitlerinin haksız ve geçerli bir sebep olmaksızın feshi halinde İş Kanunu hükümlerinden doğan haklar söz konusu olur. İş Kanunu’nda, işçinin işveren tarafından keyfi olarak işten çıkarılmasını engellemek amacıyla, haklı ve geçerli sebep bulunmaksızın iş akdi feshedilen işçi lehine bazı düzenlemeler söz konusu. Bunlardan biri, işçinin çalıştırılmadığı süre için alabileceği en çok dört aylık ücrettir. Boşta geçen süre ücreti olarak bilinen bu ücrete hak kazanılabilmesi için bazı şartlar aranmaktadır. İlk şartı, iş akdi haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın feshedilen işçinin, işe iade davası açması ve yargılama neticesinde mahkemece işçinin işe iadesine karar verilmesidir. İşçinin işe iade davası açabilmesi için gerekli olan şartlar ise; işçinin İş Kanunu’nu kapsamında çalışıyor olması, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı ve geçerli bir sebep bulunmaksızın feshedilmesi, işyerinde en az 30 kişinin çalışıyor olması ve işçinin en az altı aylık kıdeminin olmasıdır.

Bu koşulların varlığı halinde, iş akdi feshedilen işçi/personel fesih bildiriminden itibaren 30 gün içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurarak işe iadesini, boşta geçen süre ücretini ve işverenin işe başlatmaması olasılığına karşın işe başlatmama tazminatı talep edebilir. Gerekli şartlar söz konusu ise, İş Mahkemeleri, tanık dinlemeye dahi lüzum görmeksizin işçi lehine kısa süre içinde karar verir. Boşta geçen süre ücretinin de, diğer ücret alacakları gibi 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve bu alacağa en yüksek mevduat faizinin talep edilmesini gerektiğini de vurgulamak isterim.

Yazımın başında belirttiğim, Hava-iş sendikasının, salgına ilişkin normalleşme süreci ve devamında, hiçbir personelin iş akdinin feshedilmeyeceği konusunda Türk Hava Yolları A.O. yönetimi ile mutabık kalmış olması memnuniyet verici bir gelişme olmakla birlikte, sendikalı olmayan personelin durumu ise halen soru işaretidir.

Av.Özlem ÇAKMAK

Elit Law Partners 

[email protected]

ÖZLEM ÇAKMAK KİMDİR?

Sektöre, Türk Hava Yolları bünyesinde müşavir avukat olarak adım atan ve 15 yıllık havacılık tecrübesi bulunan Av.Özlem Çakmak, uluslararası havacılık hukuku alanında birçok yurt dışı eğitimlere katılmış ve Galatasaray Üniversitesi Özel Hukuk Anabilim Dalı Ekonomi Hukuku alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyon üyesi olan Çakmak, halen serbest avukat olarak Elit Law Partners bünyesinde danışmanlık hizmeti vermeye devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu