IATA: Havayolları yolcu rakamlarına salgın öncesini yakalamasına yüzde 2,5 kaldı
Geçen yılın yolcu rakamlarını ve büyümesini paylayan Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), havayolu sektörünün salgın öncesindeki rakamlara çok yaklaştığını açıkladı. 2019 ile 2023 arasındaki fark tam sektöre bakıldığında yüzde 2,5 oldu.
2023’te bir önceki yıla göre toplam trafik (gelir yolcu kilometresi veya Ücretli Kilometre olarak ölçülür) 2022’ye kıyasla %36,9 arttı. Küresel olarak 2023 yılının tamamında trafik, salgın öncesi (2019) seviyelerin %94,1’inde gerçekleşti.
Aralık 2023 toplam trafiği Aralık 2022’ye göre %25,3 artarak Aralık 2019 seviyesinin %97,5’ine ulaştı. Dördüncü çeyrek trafiği 2019’un %98,2’sinde gerçekleşti. Bu rakamlar, 2023 yılı sonuna doğru yaşanan güçlü toparlanmayı yansıtıyor.
Dış hat uçuşlarında artış
2023 yılında uluslararası trafik 2022’ye göre %41,6 artış göstererek 2019 seviyelerinin %88,6’sına ulaştı. Aralık 2023’te uluslararası trafik, Aralık 2022’ye göre %24,2 artarak Aralık 2019’daki seviyenin %94,7’sine ulaştı. Dördüncü çeyrekte trafik, 2019’un %94,5’i seviyesinde gerçekleşti.
İç hatlar yüde 30 büyüdü
2023 yılında yurt içi trafik bir önceki yıla göre %30,4 arttı. 2023 yılı yurt içi trafiği, 2019 yılının tamamındaki seviyenin %3,9 üzerinde gerçekleşti. Aralık 2023’te yurt içi trafik, bir önceki yılın aynı dönemine göre %27,0 artış gösterdi ve Aralık 2019 trafiğinin %2,3 üzerinde gerçekleşti. Dördüncü çeyrek trafiği 2019’un aynı çeyreğine göre %4,4 daha yüksekti.
Sadece yüzde 2,5 altında
IATA’nın Genel Başkanı Willie Walsh, gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
“Salgın sonrası güçlü toparlanma 2023’te de devam etti. Aralık trafiği 2019 seviyelerinin sadece %2,5 altında kaldı ve 4. çeyrekte güçlü bir performans sergileyerek havayollarının 2024’te normal büyüme modellerine dönüşünü hızlandırdı.
Seyahatteki toparlanma iyi bir haber. Bağlantının yeniden sağlanması, insanların iş yapmak, eğitimlerini ilerletmek, zor kazanılmış tatillere çıkmak ve çok daha fazlası için seyahat etmesi nedeniyle küresel ekonomiye güç veriyor. Ancak salgın sonrası dünyada hava yolculuğunun faydalarını en üst düzeye çıkarmak için hükümetlerin stratejik bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Bu, talebi karşılamak için uygun maliyetli altyapı sağlamak, 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefimize ulaşmak için Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) üretimini teşvik etmek ve net bir maliyet avantajı sağlayan düzenlemeleri benimsemek anlamına geliyor.
İyileşmenin tamamlanması, hükümetlerin havacılığın dünya çapında insanların ve işletmelerin refahını ve refahını artırmadaki kritik rolünü unutması için bir bahane olmamalıdır”
