Arkaya arkaya gelen havacılık kitapları biz meraklıları sevindiriyor. Bu kitapları sizlere noktasına virgülüne kadar okuyup haberleştiriyorum. Havacılık yayınları konusunda sitemizle [email protected] elektronik posta adresi üzerinden irtibata geçebiliriniz.
Salgın döneminin bir çok olumsuzlukları vardı. Sevdiklerimizi bizden aldı, ekonomi durdu. Evlerimize kapandık. Çocuklarımız okullarına gidemedi. Bunlar olumsuz tarafıydı. Pek az olumlu tarafından biri de insanların biraz iç dünyalarına dönüp kitap hazırlamalarıydı. Arka arkaya havacılık kitapları gelmeye başladı.
İşte o kitaplardan biri de Çetin Tuna’nın kaleme aldığı babası Süleyman Tuna’nın anılarından oluşan “1940’ların Pilotu” kitabıydı. Uzun yıllardır temasta olduğumuz Çetin Tuna, aslında neredeyse doğumuyla birlikte Türk Havacılığı ile yakın temasta olmuş, Bandırma’da 6. Ana Jet Üs Komutanlığında uzun yıllar sivil memurluk yapmış, tarihi çok iyi bilen, amatör olarak çizdiği resimlerle bir çok kitaba destek vermiş, maket yapımını devam ettiren bir büyüğümüz.
Babasının anısı aslında 1930’lu yıllardan bir Türkiye manzarası ile başlıyor. Başarılı bir öğrenci, yokluk, annesizlik derken Süleyman Tuna kendine çıkış yolu olarak Astsubay Pilot Adayı olarak yetiştirilmek üzere Eskişehir Hava Mektebi Gedikli Yetiştirme Okulu’nda buluyor.
ÇOK UÇAK, ÇOK PİLOT
O yıllarda Türkiye İkinci Dünya Savaşı’nın gelen tehlikesini seziyor. Çok uçağa, çok pilota ihtiyaç var. Astsubaylar da pilot olarak yetiştiriliyor. Tuna’nın Okul günlerini uçuş eğitimi izliyor. 12 adayla başlayan eğitimi 1939 yılında 5’i bitirebiliyor. Süleyman Tuna henüz 18’ine 3 ay kala savaş pilotu olarak ilk birliği Kütahya’daki 4. Tayyare Alayı’na atanıyor. Ama 18’ini doldurmadığı için 3 ay sonra maaşını alabiliyor.
Muharip uçaklar arasında Breguet 19.7 A2 ile başlayan serüven sırasıyla PZL24A, Moranne Saulnier MS406, P-40B, P-40E, Hurricane Mk1/2, Spitfire MkVb ve IX serisi ile devam ediyor. Hatta arada kaçak Fw190 ile de bir uçuş yapıyor. Arada uçtuğu onlarca farklı çeşit eğitim, irtibat uçakları da bulunuyor.
DATÇA’DA İTALYAN DENİZALTISI
Uçuşlarını çok detaylı tutan Süleyman Tuna’nın başından bir çok ilginç olaylar geçiyor. Bir gün Ege Denizi devriyesinde Datça açıklarında bir denizaltı görüyor. İtalyan Donanması’na ait denizaltının sandalla yaklaşan balıkçılardan taze sebze-meyve aldığını tespit edince dalışa başlıyor. Denizaltı personeli kasa kasa sebze-meyveyi denize atıyor ve dalıyor. Bölgeye hemen Deniz Kuvvetleri’ne ait gemiler gönderiliyor.
Süleyman Tuna’nın ne yazık ki uçuş hayatı 22 Eylül 1948’de geçirdiği kaza ile on buluyor. Edirne halkına gösteri için gittiği Spitfire IX kolu şehir üzerinde uçarken Bulgaristan tarafından uçaksavar atışı sonrasında uçağının yakıt deposu deliniyor. Kalkış yaptığı Yeşilköy’e dönerken tellere takılıyor.
Ağır yaralı kaldırıldığı hastanede kalbi duruyor. Şehit olduğu zannedilip morga kaldırılıyor. Burada nefes alıp vermeye başlayınca hemen doktor çağırılıyor. Yıllar süren tedavilerin ardından Tuna, sağlığına tekrar kavuşsa da malulen emekli ediliyor.
İkinci Dünya Savaşı’nda Türk Hava Kuvvetleri’ni merak edenler için “1940’ların Pilotu” birinci elden o zorlu yıllara ışık tutan bir kitap. İlginç tarafı ise inanılmaz detaylı tutulan kayıtlar ve sürekli yanından ayırmadığı fotoğraf makinesi…
Kitaba, internet üzerinden kitap satan e-mağazalardan ulaşabilirsiniz.
