Kısa uçuşları yasaklamanın sanıldığı kadar faydası olmayabilir
Yolcu uçaklarının yaydığı karbon emisyonunu sınırlamak amacıyla bazı ülkeler, kısa uçuşları yasaklamayı gündeme getirmişti.
Fransa’da, trenle seyahat ederek iki buçuk saat içerisinde ulaşılabilen noktalara uçuş yapılmaması istenmişti.
Fransa’yı Almanya takip etmişti.
Alman Sivil Havacılık Kurumu (Deutschen Luftverkehrswirtschaft) ve Tren İşletmesi (Deutsche Bahn) bir protokol imzalayarak, iç hat uçuşlarıyla seyahat eden yolcuların en az beşte birinin trenle seyahate teşvik edilmesi hedeflenmişti.
Belçika konuya biraz daha farklı yaklaşarak, Belçika’daki herhangi bir havalimanından 500 km’den daha kısa bir mesafeye olan uçuşlarda, yolcu başına 4 ilâ 6 Euro ilave tahsilat yapılmasına karar vermişti.
Hollanda’da ise millî havayolu KLM ise Thalys ve NS Dutch Railways ile bir işbirliği yaparak, Amsterdam – Brüksel arasında seyahat edecek yolcuları treni kullanmaları yönünde teşvik etmişti.
Zira KLM’in Cityhopper markası altında Embraer E190 tipi uçaklarla gerçekleştirdiği uçuşlar sadece 20 – 22 dakika kadar sürüyordu.
Tüm bu girişimlerin ardında, kısa mesafedeki uçuş sayısının ve dolayısıyla karbon emisyonunun azaltılması yatıyordu.
Kısa Uçuşları Yasaklamanın Faydası Sanıldığı Kadar Olmayabilir
Gelgelelim, Journal of Transport Geography dergisinin Ekim 2022 sayısında yayımlanan bir akademik çalışmadan, kısa mesafeli uçuşların çevreye etkisinin, sivil havacılık sektörünün toplam etkisi içerisindeki payının, yukarıdaki tedbirleri almaya değmeyeceği anlaşılıyor.
“Banning super short-haul flights: Environmental evidence or political turbulence?“ adlı çalışmada, 31 farklı Avrupa ülkesinden alınan uçuş verileri kullanılmış.
Buna göre; 500 km’den kısa uçuşlar toplam kalkışların %27,9 ve toplam akaryakıt sarfiyatının %5,9’unu oluşturuyor.
Öte yandan, 4.000 km’den uzun uçuşlarda bu oranlar sırasıyla %6,2 ve %47’ye ulaşıyor.
İronik bir biçimde, kısa uçuşların yasaklandığı Fransa’da 500 km’den kısa uçuşların, toplam akaryakıt sarfiyatı içindeki payı %5’in bile altında.
Yani işin özü; kısa mesafeli uçuşları yasaklamak veya azaltmak, çevre konusunda bir şeyler yapıyor görünmenin yollarından bir tanesi.
Zaten hızlı trenin 500 km’ye kadar olan mesafelerde uçağa göre ciddi bir rekabet avantajı bulunuyor ve yolcular tarafından yoğun talep görüyor.
Bu mesafelerdeki trenlerde yer bulmak kimi zaman, uçakta yer bulmaktan daha zor bile olabiliyor.
Asıl önemli olan uzun mesafeli uçuşlardaki karbon emisyonunu azaltmak.
Lâkin bunun yolu, uçuşları yasaklamak veya azaltmaktan değil, yeni nesil teknolojilerden geçiyor.