Hobi

Filmlerin efendisi Peter Jackson ve havacılık tutkusu

İkinci Dünya Savaşı’nın en ilginç operasyonlarından biri ‘The Dambusters: Barajları Yıkanlar’, Yüzüklerin Efendisi filmlerinin yapımcısı Peter Jackson tarafından yeniden filme alınıyor. Peter Jackson, aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı uçaklarının meraklısı ve bir Wingnut adlı maket şirketinin de sahibi. Selim Atalay yazdı…

Fantastik edebiyata meraklı olanların bildiği bir cümle vardır. Söz konusu Yüzüklerin Efendisi olduğunda dünya ikiye bölünmüştür: Yüzüklerin efendisini okumuş olanlar ve okumamış olanlar… Bu cümleyi  hadi biraz değiştirelim. Söz konusu yüzüklerin efendisi olduğunda dünya ikiye ayrılır. Filmi izleyenler ve izlememiş olanlar. 

Yeni Zelandalı film yapımcısı Peter Jackson’un sinemaya hediyesi olan Yüzüklerin efendisi hala daha bu daldaki en başarılı yapımlardan birisi. Pek çok sinemasever Peter Jackson’u farklı özellikleriyle tanır. Ben bugün biraz da bilinmeyen bir yüzünden bahsedeceğim. Kendisi çok önemli bir havacılık meraklısıdır.

Birinci Dünya Savaşı havacılığına çok meraklı olan Peter Jackson aynı zamanda ciddi bir koleksiyona da sahip.

Birinci Dünya Savaşı uçaklarına o kadar meraklıdır ki pek çoğu uçar vaziyette olan bir koleksiyona sahiptir. Bu uçakların sayısının kırkın üzerinde tahmin edilmektedir. Microsoft’un eski ortaklarından Paul Allen ile Peter Jackson yakın arkadaşlardı. Paul Allen  çoğunluğu İkinci Dünya Savaşı dönemi uçağı olmak üzere önemli bir uçak koleksiyonuna sahipti. Bu uçakların bakımını titizlikle yaptıran Peter Jackson idi.

Eski uçaklar konusunda en önemli silahıysa Weta Workshop firmasıdır . Yetenekli sanatçı ve zanaatkarın çalıştığı atölye Yüzüklerin Efendisi filmindeki silahlardan kostümlere kadar pek çok detayı tasarlamış ve imal etmişti. Peter Jackson’un çoğunlukla ahşaptan imal edilmiş uçaklarına sıfırdan yedek parça üretmişlerdi.

Peter Jackson’un uçakları  Omaka havacılık merkezinde sergileniyor. Peter Jackson 2009 yılından beri  birinci dünya savaşı uçaklarının çeşitli ölçeklerde maketlerini üreten Wingnut Wings isimli maket firmasının sahibiydi. Peter Jackson’un  kendini ne kadar havacılığa adamış olduğunu tüm bu yazılanlardan anlamışsınızdır.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI UÇAKLARI

Bu seviyede  havacılık meraklısı olan bir sinemacının havacılık filmi çekmek istemesi en doğal hakkı elbette. Bu maksatla 1955 yılı yapımı olan TheDambusters filmini yeniden çekmek istiyor. Bugün bile klasik olarak nitelenen bu film aslında kendisi de avcı pilotu olarak ikinci dünya savaşında uçmuş , büyük firara katılmış Paul Brickhill’in eserinden uyarlama. 

Paul Brickhill savaş sonrasında pek çok sinema projesi için danışmanlık yaptı. Eseri Türkçemize “Barajları Yıkanlar” olarak çevrildi. Burada değinmek gereken ikinci bir nokta var. The Dambusters filminin diğer kaynağı bizzat filo komutanı Guy Gibson’un ölmeden önce kaleme aldığı oto biyografisi olan Enemy Coast Ahead (Düşman sahili karşımızda) kitabıdır. Kitap çok fazla gizli bilgi barındırdığı düşünülerek ciddi sansüre uğramıştı. İlk baskısı 1946 yılında yapılan kitabın sansürsüz hali ancak 2003 yılında tekrar basılabildi.

617. FİLO’NUN OPERASYONU

Sansür demişken filmin o dönem ciddi uğradığını belirtmekte fayda var. Bu konuya dem vuran Jackson orijinal filmin zamanında çok ciddi sansüre uğradığını belirterek kendi çekeceği filmin tarihi gerçekleri daha güzel yansıtacağını belirtiyordu. Bu konuya küçük bir şerh koymak lazım ileride ki satırlarda bundan bahsedeceğim. Paul Brickhill roman tadındaki kitabına filmde de geçtiği gibi “Barajları Yıkanlar” ismini vermiş olsa da sadece baraj akınını anlatmaz. 617. Filonun ikinci dünya savaşında yaptığı tüm icraatları anlatır.

KİTABIN HAKLARINI SATIN ALDI

Kitabın hakları neredeyse 2003 yılından beri Peter Jakcson’a ait. Bu konu zaman zaman birkaç kere haberlere konu olsa da fazla bir gelişme olmadı. Peter Jackson’un projeye  2009 yılında başladığı iddia edildi çünkü Jackson Çin’de Avro Lancaster bombardıman uçağının birebir kopyasını yaptırmıştı. Çelik ve fiberglas malzemeden inşa edilen bu mockup çekimlerde kullanılacaktı. Bazı yerel kaynaklar bir değil on adet maket imal edildiğini belirtmişti. Jackson döneme ait üniformaları ve pek çok şeyi toplamış çekimlere başlamıştı.

Bu iddialar maalesef yerel dedikodular olmaktan öteye geçemedi. Bahse konu maketler yaptırılmıştı yaptırılmasına ama ortada çekilen bir film yoktu. Anlaşılan o ki Jackson kafasındaki pek çok projeden bir başkasına geçiş yapmıştı. Kimilerine göre bu film asla tekrar çekilemezdi. Bunun nedeni açıktı: Filo komutanı Guy Gibson’un “Nigger” ismini verdiği siyah Labrador cinsi  köpeğiydi.

”Nigger” bizde zenci olarak çevirebildiğimiz bir kelime. Dilimizdeki zenci kelimesi herhangi bir aşağılama içermezken bu kelime İngilizcede Afrika kökenlileri aşağılamak için kullanılan bir nefret söylemi olmuş. Günümüzde pek çok ülkede kullanımı yasaklanmış durumdadır .Peter Jackson bu duruma şu şekilde bir cevap vermişti. Guy Gibson zaman zaman köpeğine “Nigsy” de diyordu. Tarihi çarpıtmadan hem de hakaret içeren bir kelime kullanmadan bu film çekilebilir , diyordu.

Her şey belirsizliğini korurken tüm bu haberlerin üzerinden neredeyse dokuz yıl geçtikten sonra Peter Jackson tekrar film hakkında konuşmaya başladı. Bir önceki paragrafta değindiğimiz konuya açıklık getirdi. İlk filmin sansüre uğradığını kendi filminin tarihi gerçekleri daha iyi anlatacağını söyledi. Filmin ticari haklarının bitmesine birkaç yıl kaldığını ve filmi çekmek istediğini belirtti ama yine yaptı yapacağını ve filmi çekmedi.

Mortal Engines (Ölümcül Makineler) filmine ağırlık verdi. Film tam bir gişe hezimeti oldu.Peter Jackson’un ısrarla The Dambusters filmi çekmek istediğini dile getiriyor. 2019 yılında gelen iddia ise daha dikkat çekiciydi. Peter Jackson’ın doksanlı yıllardan beri her projesinde beraber çalıştıkları ortağı Christian Rivers The Dambusters’ı sinema filmi olarak değil de 10 bölümlük bir mini dizi olarak çekmek istediği ve Peter Jackson’u için ikna etmeye çalıştığıydı.

İster dizi olsun isterse film TheDambusters’ın nasıl çekileceği hakkında birkaç kelam etmemiz gerekir. Elbette The Dambusters’ı sinema filmi olarak  yeniden çekim (remake)  olarak çekmek bir klasik olan orijinali ile daha çok kıyaslanmak demek. Diziler ister televizyon için isterse internet platformları için çekilmiş olsun apayrı bir mecra ama yine de bir kısım eleştirilerimizden nasibini de alacaktır.

The Dambusters filminin orijinali çekildiği zaman RAF bütün Lancaster bombardıman uçaklarını emekli etmişti. Binlerce imal edilmiş bu efsane uçaktan uçabilecek bırakın bir filo uçağı bir uçak bulabilmek bile mesele olmuştu. Sonunda yakın bir hava üssünde emekli edilmemiş üç adet Lancaster bombardıman uçağı olduğu öğrenilir. İngiliz kraliyet hava kuvvetleri tüm personeliyle beraber bu uçakları film ekibine kiralamayı kabul eder. Böylece tecrübeli uçuş ekibi meselesi de  halledilmişti.

Günümüzde uçar durumda olan iki adet Avro Lancaster bombardıman uçağı var. Bunlardan birisini İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri  anı uçağı  olarak uçuruyor diğeri ise Kanada “Savaş Uçakları Mirası” müzesine ait. Bu durumda “The Dambuster” hangi uçakla çekilecek. Peter Jackson’un “Lincolnshire Havacılık Mirası Merkezi” ile sıkı bağları mevcut. İngiltere’nin Lincolnshire bölgesindeki iki çiftçi kardeş tarafından kurulan bu merkezin amacı  ünlü Nuremberg Bombardımanında düşürülen 108 uçaktan birisinin personeli olan büyük amcaları ChristopherPanton’un anısını yaşatmak. Merkez “Just Jane” ismini verdikleri Avro Lancaster bombardıman uçağını restore ediyor.Uçak şu an tamamen gönüllülük esasıyla restore edilip gök yüzü ile buluşmak için gün sayıyor. Restorasyon bitince dünya üzerinde uçabilen üçüncü Lancaster uçağı olacak.

Lincolnshire havacılık mirası merkezi Peter Jackson’un kendileriyle temasta olduğunu The Dambusters filmin çekmeye çok hevesli olduğu belirtse de uçağın restorasyonu için bağış yapmadığını da dile getiriyor. NX 611 ya da diğer adı ile “Just Jane” uçar durumda bile olsa ancak “The Dambuster” filminin çekildiği sayıda uçağa ancak erişilebiliyor. Bırakın gerçek akında kullanılan 24 uçağı 1951 çekimli orijinal filmdeki 3 uçağı bile bulabilmek mesele. Peter Jackson ve Christian Rivers ikilisi filmlerde başarılı  özel efektlere imza atmış insanlar. Evet özel efekt sevmiyoruz ama bu işin de sanki başka bir çözümü yok gibi duruyor. 

Hava çekilerini yapmanın bir başka yöntemi daha var. Bu yöntem küçük ölçekli model uçaklarla ( gerçeğin 1:2 , 1:3 gibi oranlarda küçültülmüş hali) hava çekimlerinin yapılması. Christopher Nolan Dunkirk filmi çekimlerinde Heinkel  101 ve Ju-87 Stuka gibi dünya üzerinde uçan örneği olmayan uçaklar model uçakları kullandı. İkilinin bu sorunu nasıl çözeceğini bilmiyoruz. Belki gerçekten iyi oldukları görsel efektlerle sorunu hallederler.

The Dambusters için elbette çok şeyler yazılabilir ama maalesef onlarca yılın beklentisi karşılık vermedi. Bununla birlikte bir yılı  aşkın süredir içinde bulunduğumuz pandemi süreci pek çok alışkanlığımızı değiştirdi. Sinema salonları kapandı. Pek çok büyük bütçeli film gösterim tarihini erteledi. Top Gun Maverick üçüncü ertelemeye gitti maalesef.

İnsanlar evde geçirdiği süreyi çevrim içi yayın platformlardan dizi ve film izleyerek geçirdi. Christian Rivers bunu mini dizi yapalım fikri  bakıldığı zaman mantıksız değil. Pek çok kişiye The Dambusters’ı  üç saatlik bir film olarak izlemektense 45-60 dakika uzunluğunda bölümlere sahip  bir dizi olarak izlemek daha cazip gelecektir. 

Bu şekilde 617. Filonun ve Barnes Wallis’in tüm hikayesini anlatmak mümkün olabilir. Gerek Enemy Coast Ahead gerekse The Dambusters çok fazla detaya sahip. Guy Gİbson’un amacını bilmediği bir görev için 200’e yakın bir birini hiç tanımayan tecrübesiz mürettebatlarla tecrübeli mürettebatları 60 günden az sürede eğitmesi. Görevin ağır bir bedelle başarılmış olması, Tirpitz gibi defalarca bombardıman edilmiş ve bir o kadar komandoların sabotajını uğramış bir gemiyi batırması (ki Churchill bile bu gemi batırılamaz diyordu) ve Hitler’in gizli silahlarını ürettiği tesislerin yerle bir edilmesi gibi içinden bir adet dizi çıkartabilecek bir materyale sahip.

Masters of the Air dizisinin bu yılın sonunda ya da gelecek yılın başında yayınlanabileceğini ön görüyorum. Dizinin pek çok seyircinin ilgisini çekeceğini ve gözlerin İngilizlere çevrileceği muhakkaktır. Ayrıca Avustralya’nın genel pandemi karnesinin iyi olması nedeniyle sorunsuz bir şekilde çekimlerin yapılabileceğini düşünebiliriz.Ne dersiniz Peter Jackson bize bir sürpriz yapar mı yoksa yine hüsrana mı uğrarız hep birlikte göreceğiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu