Kırım’ın ilhakı sonrası Karadeniz’deki Rus caydırıcılığı
Rusya Federasyonu, Kırım’ın 2014 yılındaki ilhakının ardından bölgede etkin bir A2/AD stratejisi güttü. Bu doğrultuda ise birçok hava savunma ve kıyı savunma sistemi, Kırım’a yerleştirildi. Bu sistemler, Rusya’nın Karadeniz’deki etki alanını oldukça genişletti.
SavunmaSanayiST’den Anıl Şahin’in haberinde; Kırım’da 2008 yılında başlayan krizler, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakıyla doruk noktaya ulaştı. Rusya Federasyonu, Karadeniz’de çok kritik bir konuma sahip Kırım’ı ilhak etmesinin ardından bölgede etkin bir A2/AD (Anti Access – Area Denial / Girişi Engelleme – Bölgeden Men Etme) Stratejisi uyguladı. Bu doğrultuda; Bal ve Bastion gibi Mobil Kıyı Savunma Sistemi (CDS) ile S-400 Uzun Menzilli Hava Savunma Füze Sistemi (HSFS) bataryaları, Kırım’a konuşlandırıldı.
Özellikle 2008 yılından sonra meydana gelen gelişmelerle birlikte Rusya’nın Karadeniz Filo’su daha da güçlendirildi. Halihazırda Rus Karadeniz Filosu, birçok ülkenin donanmasından daha güçlü bir yapıda. Rus Donanması’na ait kruvazörler, firkateynler, korvetler, denizaltılar ve hücumbotlar, zaten Karadeniz’deki deniz platformlarına ve bölgedeki olası kara/hava hedeflerine yönelik ciddi bir taarruz kapasitesi içeriyor. Rusya’nın Karadeniz’deki bu taarruz kapasitesi, Kırım’ın ilhakından sonra konuşlandırılan bahsi geçen sistemlerle birlikte muazzam ölçüde arttı.
Rusya’nın halihazırda Kırım’da konuşlu Bal ve Bastion adlarındaki iki farklı kıyı savunma sistemi bulunuyor. Bu sistemler, sürekli olarak ve bilhassa da gerilim zamanlarda çeşitli atışlı tatbikatlar gerçekleştiriliyor ve bu tatbikatlara ilişkin görüntüler de Rus Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanıyor. Hatta bu yazı, 19.02.2022 tarihinde kaleme alındı. Geçtiğimiz gün yani 18.02.2022 tarihinde dahi bir tatbikat gerçekleştirildi.
Bal CDS
Bal Kıyı Savunma Sistemi, Kh-35 serisi gemisavar füzelerini kullanıyor. Sistem, bünyesinde barındırdığı pasif radar ile 450 kilometre ve aktif radar ile ise 100 kilometreden hedef tespit edebiliyor. Kh-35 Füzeleri ise sisteme 260 kilometrelik bir angajman kapasitesi sağlıyor. Bal CMD Bataryası bünyesinde bulunan her füze fırlatma aracı, azami 8 adede kadar Kh-35 gemisavar füzesi atım kabiliyetine sahip.
Bastion CDS
Bastion Kıyı Savunma Füzesi ise süpersonik hıza sahip P-800 Oniks (Yakhont) Gemisavar Füzesi’ni kullanıyor. Yaklaşık 300 kilometre menzile sahip sistem bünyesinde bulunan füze fırlatma araçları, azami 2 adede kadar P-800 gemisavar füzesi atım kabiliyetine sahip.
Tablo 1’de Bal ve Bastion sistemlerinin Karadeniz’deki azami etki alanları gösteriliyor. Sistemler mobil yapıda oldukları için istenilen bölgelere sevk edilebiliyor. Tablodan da görüldüğü üzere Rusya Federasyonu, Kırım’ın ilhakından sonra konuşlandırdığı bu sistemler aracılığıyla Karadeniz Filosu olmadan dahi Karadeniz’in %75’ine etki gösterme kabiliyetine erişti. Bölgedeki radar istasyonları da bu kıyı savunma sistemlerine destek veriyor.
Rusya Federasyonu’nun hem Kırım hem de bölgedeki filosu aracılığıyla Karadeniz’de elde ettiği etki kapasitesi, elbette NATO’nun da yakından takip ettiği bir husus. Bu doğrultuda NATO’ya ait savaş gemileri de son dönemde Karadeniz bölgesinde sık sık bayrak gösteriyor. Yine gemisavar füze atım kabiliyetine sahip ABD savaş uçakları da bölgede çeşitli uçuş faaliyetleri gerçekleştiriyor. Ancak bu faaliyetler, Rusya’nın şu anki durumda bölgenin hakimi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
NATO Üyesi Ülkelerin Çalışmaları
Karadeniz’e kıyısı olan NATO ülkeleri de tıpkı Rusya gibi kıyı savunma sistemlerine yönelim halinde. Bu doğrultuda Romanya, ABD’ye 2020 yılı içerisinde NSM Kıyı Savunma Sistemi siparişinde bulundu. 200 kilometre azami olduğu iddia edilen NSM’in, yakın gelecekte Romanya Ordusu envanterine gireceği tahmin ediliyor.
Yine Karadeniz’e en fazla kıyısı olan ülke konumundaki Türkiye de ATMACA Gemisavar Füzesi üzerinden bir kıyı savunma sistemi geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Yaklaşık 280 kilometre menzile sahip olacağını tahmin ettiğim ATMACA Kıyı Savunma Sistemi, Karadeniz’deki dengeler için kritik öneme haiz.
ATMACA ve NSM kıyı savunma sistemlerinin Karadeniz’deki olası etki alanları, Tablo 2’de gösterilmektedir.
Özetle Rusya Federasyonu, hem Karadeniz Filosu hem de Kırım’da konuşlu bulunan kıyı ve hava savunma sistemleri sayesinde bölgede ciddi bir A2/AD kapasitesine sahip. Rusya’nın bölgedeki caydırıcılık kapasitesinin, uzun bir süre daha gücünü koruyacağı öngörülmekte. Burada Türkiye, Bulgaristan ve Romanya gibi Karadeniz’e kıyısı olan NATO üyesi ülkelerin önemi büyük.