Türk SİHA’ları mühimmat çeşitliliğinde de ‘zirvede’
Harp sahasında dünyanın kendini en çok ispat eden platformları olan Türk SİHA’ları taşıyabildikleri mühimmat çeşitliliğiyle de zirvede. Yeni gelecek mühimmatlarla yerli ve milli SİHA’ların imkan ve kabiliyetleri daha da artacak.
Türkiye’nin yerli ve milli SİHA yolculuğu, elde edilen başarılarla çok farklı bir yere konumlandı. Suriye, Libya, Karabağ ve son olarak Ukrayna’da ortaya koyduğu performansla bu alanda dünyanın en popüler platformlarından biri olan Türk SİHA’ları mühimmat çeşitliliğinde de zirveye oynuyor.
Her ne kadar diğer ülkelerin SİHA’ları da çok farklı mühimmatları hedefe atabiliyor olsa da bunların çoğu saha tecrabesi yaşamış değil. Türk SİHA’ların mühimmat çeşitliliği ise dünyanın farklı coğrafyalarındaki operasyonlarda rüştünü ispat etmiş durumda ve bu SİHA’larımızı pek çok açıdan özel kılıyor.
Türk SİHA’ları hangi mühimmatları atabiliyor?
Türkiye gibi bir yandan iç güvenlik operasyonları yürüten, diğer yanda Suriye, Irak gibi ülkelerde sınır ötesi harekatlar icra edip, Ege ile Doğu Akdeniz’de ciddi bir gözlem ihtiyacı olan ülkeler için en kritik hususlardan biri hava kuvvetlerine binen yükü mümkün olduğu kadar azaltabilmek. Yük azaltılırken herhangi bir güvenlik zafiyetine neden olunmaması sürecin bir diğer hassas kısmı.
İşte bu noktada SİHA’ların üstlenebileceği görevlerin sadece hedefleri yok etmekle sınırlı kalmadığı ve çok daha geniş bir perspektifte roller oynayabildikleri gerçeği öne çıkıyor.
Peki, Türkiye’nin farklı kurumlar tarafından üretilen silahlı insansız hava araçları hangi mühimmatları atabiliyor? Yakın gelecekte hangi mühimmatların bu platformlardan atılması planlanıyor?
MAM-L ve MAM-C sürecin gizli kahramanları
Mühimmatlar konusunda geçmeden önce küçük bir parantez açmakta fayda var. Türkiye’nin sadece SİHA’ları değil üzerindeki mühimmatları da yerli imkanlarla üretmesi oldukça önemli. Milli savunma sanayii hamlesiyle bu ürünleri geliştiren Ankara fiili olarak bu ürünleri sahada kullandı.
Çok farklı alanlarda kullanım, beraberinde kritik tecrübeleri getirdi. Kullandıkça eksikleri görüldü, üzerine çalışıldı, geliştirme ve hatta sonra da mükemmelleştirme evresine geçildi. Şimdi parantezi kapatalım ve Türk SİHA’larınıın kullandığı mühimmatlara daha yakından bakalım.
Hem Bayraktar TB-2 hem de ANKA için en çok kullanılan mühimmatın MAM-L ve MAM-C olduğunu söylemek yanlış olmaz. Mini Akıllı Mühimmat (MAM) ailesi olarak kabul gören bu kategoride Türkiye’nin eli güçlü.
Roketsan tarafından geliştirilen MAM-L Türkiye’nin ilk SİHA mühimmatı olarak öne çıkıyor. Azami 15 km menzili bulunan mühimmatın üst versiyonları için çalışılıyor. Hali hazırda MAM-L hem Bayraktar TB-2-ANKA sınıfından hem de Akıncı-Aksungur sınıfından atılabiliyor.
MAM-C ise CİRİT füzesi üzerinden geliştirilen bir ürün. Yaklaşık 6,5 kilogram ağırlığıyla özellikle anti-personel görevlerinde başarılı sınavlar veriyor. Türkiye’nin en hafif SİHA mühimmatı olan MAM-C’nin atıldığı platformlar arasında Bayraktar TB-2, ANKA, Akıncı ve Aksungur bulunuyor.
Ailenin en son ve en gelişmiş üyesi ise MAM-T… Yaklaşık 94 kilogram ağırlığa sahip MAM-T özellikle ağır zırhlı hedefler için geliştirildi. Hatırlanacağı üzere Akıncı’nın ilk atış denemesi MAM-T ile yapılmış ve başarıya ulaşmıştı. MAM-T şimdilik sadece Akıncı’dan atılabiliyor.
TB-2 ile Bozok birlikteliği dikkat çekici
Bayraktar TB-2 her ne kadar MAM-L ve MAM-C ile özdeşleşmiş olsa da BOZOK ile bu fotoğrafın daha farklı bir hal alması bekleniyor. TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştirilen BOZOK Lazer Güdümlü Minyatür SİHA Mühimmatı’nın 15 km menzile sahip olması bekleniyor. Test atışların ardından seri üretime geçen BOZOK’u şimdilik sadece TB-2 atabiliyor.
TEBER hem Akıncı hem de Aksungur’un gövdesinde
Başta da belirttiğimiz gibi Türk SİHA’ların mühimmat çeşitliliği oldukça fazla. Bayraktar TB-2 ile ANKA’nın ardından gelen ve ‘Taarruzi İHA’ olarak adlandırılan platformlarda da yerli ve milli mühimmatlar görmeye devam ediyoruz.
TEBER güdüm kiti de bunlardan biri… TEBER temel olarak MK-81 ve MK-82 Genel Maksat Bombaları’na vuruş kabiliyetinin artırılması amacıyla entegre edilen bir lazer güdüm kiti. Bunu Ataletsel Ölçüm Birimi (AÖB), Küresel Konumlama Sistemi (KKS) ve yarı aktif Lazer Arayıcı Başlığı (LAB) kullanarak yapıyor.
Hem Akıncı hem de Aksungur üzerinden TEBER atışı yapılabiliyor.
Şimşek ve KGK’ler de denkleme giriyor
Türk SİHA’ları tarafından mevcutta kullanılan mühimmatlardan bir diğeri de ŞİMŞEK. ŞİMŞEK en basit anlatımla Yüksek Hızlı Hedef Uçak Sistemi olarak tanımlanıyor. TUSAŞ tarafından yapılan çalışmaların ardından ŞİMŞEK, GPS güdümlü otonom uçarak, uzun mesafelerdeki hedefleri vuran füze haline geldi. Şimdilik sadece ANKA’dan atılabiliyor.
SİHA’lar üzerinden atılan mühimmatlardan biri de Kanatlı Güdüm Kiti olarak tanımlayabileceğimiz aile… MK serisi bombaları akıllı hale getirilen KGK’leri yerli ve milli imkanlarla üretiliyor. KGK takılan mühimmatlar AKSUNGUR üzerinden hedefe yollanıyor.
Yakın zamanda hangi mühimmatlar eklenecek?
Buraya kadar saydıklarımız Türk SİHA’ları tarafından gerek sahada kullanılan herek test atışları tamamlanan mühimmatlardı. Yakın zamanda SİHA’lara entegre edilecek çok sayıda üst düzey mühimmat da var. Bunlar da sahada bizzat kullanıldığında Türkiye’nin ürettiği SİHA’lar sahip oldukları mühimmat çeşitliliğiyle de dünyanın en iyileri arasında olmakla kalmayıp doğrudan zirveye oynayacak.
ANKA ile AKSUNGUR’dan KUZGUN atılacak. Akıncı’dan yapılacak NEB-84, Çakır, SOM-J, Sungur, Gökdoğan ve Bozdoğan atışları sektörün merakla beklediği gelişmelerden bazıları.
Her ne kadar netlik kazanmasa da TRG-122 ve TRG-230 güdümlü topçu roketlerinin SİHA’lara entegre edileceğine dair yorumlar da yok değil. Ayrıca Türkiye’nin ihtiyaç halinde Cirit L-UMTAS gibi seçenekleri de TİHA’lar vasıtasıyla kullanabileceği değerlendiriliyor.
Haber: Sertaç AKSAN- Görsel: Hafize Yurt ATEŞ/ TRT Haber