Savunma sanayiinde gözler kritik toplantıda
Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısının aralık ayında yapılması bekleniyor. Her yıl yapılan ve yerli/ milli savunma sanayiinin geleceğini belirleyen toplantıda hava savunma füzelerinden insansız hava- kara- deniz araçlarına, AKYA torpidosundan denizaltıdan personel kurtarma aracı SRV’lere kadar çok sayıda konunun masaya geleceği öngörülüyor.
Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayiindeki atılımının en temel unsurlarından biri hiç şüphesiz Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) ve burada alınan kararlar. Toplantıda imza atılan işler yerli/milli savunma sanayiinin yakın, orta ve uzun dönemde nasıl bir yol haritası izleyeceğini de gösteriyor.
TRT Haber’den Sertaç Aksan’ın haberine göre; bu yıl Aralık ayında gerçekleşmesi beklenen toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık etmesi olası. Toplantıya ayrıca Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve Genelkurmay Başkanlığı komuta heyetinin de katılması bekleniyor.
Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı neden önemli?
Bu yıl gerçekleşecek toplantıda ele alınması muhtemel konulara geçmeden önce Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin neden önemli olduğunu da kısaca değinmek gerekiyor. Savunma sanayiinin geliştirilmesi için tespit edilen genel strateji ve ilkelere ilişkin kararlar bu komitede alınıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri için Stratejik Hedef Planı’na ve İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik önceliklerine göre temini gerekli olan modern silah, araç ve gereçlerin üretimi ve tedariki hususunda karar almak da yine Komite’nin sorumlulukları arasında.
Son yıllarda Türkiye’nin savunma sanayiinde başardığı en iyi işlerden biri olan ‘kamu ve özel sektör birlikteliği’ meselesi de komitenin önemli gündem maddelerinden biri oluyor. Sağlanacak modern silah, araç ve gereçlerin araştırılması, geliştirilmesi, prototip imali, avans verilmesi, uzun vadeli siparişler ve diğer ekonomik teşviklerin tespiti istikametinde adımlar atmak da komitenin bünyesinde yer alıyor.
Bu yılki toplantıda masada neler olacak?
Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin bu yıl düzenlenecek toplantısında birbirinden önemli konular ele alınacak.
Gündeme gelmesine kesin gözüyle bakılan meselelerin başında Milli Gemi (MİLGEM) projesi adı altında atılacak yeni adımlar var. İstif sınıfı firkateynlerin 6, 7 ve 8’incisi için kararların bu toplantıda alınması bekleniyor.
Son dönemlerin en önemli meselelerinden biri olan yerli ve milli hava savunma füzeleriyle ilgili çalışmalar için de Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı oldukça kritik. Siper başta olmak üzere bu alandaki gelişmelerle ilgili toplantıdan önemli açıklamalar gelebilir.
Bir diğer gündem maddesinin AKYA olması da kuvvetle ihtimal. Bilindiği üzere AKYA torpidosunun eğitim modeli ilgili kuvvete teslim edilmişti. Bu toplantıda AKYA’nın seri üretime geçmesi hususunda icra komitesinin adım atması bekleniyor.
İnsansız araçlar ve SRV meselesi de Komite’nin gündeminde
Türk savunma sanayiinin gurur alanlarından biri olan insansız araçlar bu yılki toplantının da başrol oyuncularından biri olacak.
Devam eden insansız hava araçları projelerinin yanı sıra bu yıl özellikle insansız deniz araçları konusunda Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin gündemi oldukça yoğun. İnsansız kara araçlarıyla ilgili de muhtemel adımların ardından Türkiye’nin insansız araçlar konusunda bu yılki komite toplantıyla çok daha güçlü bir konuma yükselmesi bekleniyor.
Komitede görüşülmesi muhtemel konulardan bir diğeri ise denizaltıdan personel kurtarma aracı olarak bilinen SRV olacak. Yakın çevresinin en güçlü donanması olan Türkiye’nin özellikle devam eden Milli Denizaltı projelerinin ardından SRV konusundaki ihtiyacının da artacağı biliniyor.
Mevcut imkanlarla ancak 90 metreye kadar derinlikte iş gören ve sadece 6 personelin taşınabildiği 1940 yapımı çanların kullanıldığı biliniyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu konudaki çalışmalarıyla Türkiye’nin 650 metreye kadar görev alabilen modern SRV’lere kavuşacağı tahmin ediliyor.
Toplantıda SRV’lerle ilgili alınması muhtemel bir kararla Türkiye sadece bu platformlara kavuşmuş olmayacak, aynı zamanda bölgede bu imkana sahip tek ülke olarak çok kritik bir politik güce de erişecek.