“Harbiyeliler 2000 metreye yüzerek gitti, Meis 1950 metre”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ankara’da basın kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Bakan Akar, Yunanistan’da büyük yankı bugün Deniz Harp Okulu Öğrencilerinin İstanbul Tuzla’dan 2 bin metre mesafede gitmeleriyle ilgili yorumu hakkında da konuştu.
BİR GERÇEĞİ İFADE ETTİK
“Türkiye’ye 1.950 metre mesafedeki Meis Adası’na ilişkin ‘Harp Okulu öğrencisinin yüzme standardı 2 bin metre. Yani yüzerek giderler’ ifadesini kullanmıştınız. Bu sözleriniz Yunanistan’da yankı uyandırdı, değerlendirmeniz nedir?” denilmesi üzerine Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Bakanlık’ta kendi içimizdeki bir toplantıda 10 kilometrekarelik Meis, Yunanistan’a 600 kilometre, Türkiye’ye ise 1.950 metre uzaklıkta. Buraya 40 bin kilometrekare deniz yetki alanı istiyorlar. Bizim Harp okulundaki yüzme standardımız 2 bin metre. Bu kadar yakın manasında bir ifade kullandık. Orada bir gerçeği ifade ettik.”
Millî Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulunda (DHO) eğitimlerine devam eden Harbiyeliler; “Planlı Açık Deniz Yüzme Eğitimleri” kapsamında, DHO İç Liman’dan 1.950 metre mesafedeki Tuzla Adası’na yüzerek gitti.@msuedutr pic.twitter.com/YMyXJTRbi9
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) January 1, 2022
Yunanistan’ın 6 mil kara sularını 12 mile çıkarma talebine değinen Bakan Akar, şunları söyledi:
“Bunu 12 mile çıkarırsanız biz buradan uluslararası sulara çıkarken izin isteyeceğiz yani? Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa. 6 mil yapmışsın öyle veya böyle, hâline şükret otur oturduğun yerde. Bizim söylediğimiz şey barış, huzur olsun, bu şartlarda iki taraf zenginliklerden istifade etsin, Türk halkı da Yunan halkı da mutlu, müreffeh yaşasın. Bunu söylemek herhangi bir zafiyet olmadığı gibi, hakkımızı, hukukumuzu koruruz demek de bir tehdit değil. ‘12 milin zamanıdır’ gibi yanlış bir hesap yapmasınlar. Çünkü bu yanlış hesabı başkaları da yaptı, ‘15 Temmuz’dan sonra bu ordu bir şey yapamaz dediler’ bu ordu bir ay sonra Fırat Kalkanı Harekâtı’nı icra etti ve 4 bin DEAŞ mensubunu göğüs göğüse mücadele ile etkisiz hâle getirdi. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir şekilde bizi test etmesinler, böyle bir maceraya girişmesinler. Böyle bir hata yapmazlar inşallah.”
DEDEAĞAÇ’A YIĞINAK
“Dedeağaç’a ABD yığınağı yapıldığına” yönelik haberlere ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, ABD’nin 2014’ten beri Avrupa güvenliğine katkı için tatbikatlar yaptığını belirtti. Bakan Akar, “Daha önce Baltık üzerinden intikaller yapılıyordu. Daha sonra tatbikatın yönünü bu tarafa kaydırdılar. Bu bir tatbikattan ibaret. Olayları yakından takip ediyoruz. Bu işin bilinen, açıklanan, objektif tarafı bu, tatbikat yapılıyor. Tatbikatın bir parçası olarak Dedeağaç’a birlik getiriyorlar. Bu tür gelişmeleri yakından takip edeceğiz ama her yapılan da bize karşı yapılıyor gibi bir endişeye kapılmayacağız.” yanıtını verdi.
YUNANİSTAN-MISIR-SUUDİ ARABİSTAN GÖRÜŞMELERİ
Mısır ve Suudi Arabistan’ın son dönemde Yunanistan ile yakınlaştığı belirtilerek değerlendirmesi sorulan Bakan Akar, “Gelişmeleri objektif ve soğukkanlı izlememiz; dikkatli, hassas olmamız lazım. Olayları kendi sınırları içinde tutmamız lazım. Ortaya bilinçli şekilde pompalanan bilgiler doğrultusunda baktığımızda olaylar bizi farklı yerlere götürüyor. Burada herhangi bir endişeye gerek yok. Bütün ilgili kurumlar, kuruluşlar, bakanlıklar çalışmalarını sürdürüyor. BAE ile geldiğimiz nokta belli. Önümüzdeki dönemde Suudi Arabistan, Mısır ne olur hep beraber göreceğiz. Dolayısıyla herkes yerini alacak.” yanıtını verdi.
AMAÇ DİYOLOGLA ÇÖZÜM
Yunanistan’la Akdeniz ve Kıbrıs’ta sorunlar olduğunu hatırlatan Bakan Hulusi Akar, bu sorunları barışçıl yöntemlerle ve diyalogla çözmek istediklerini söyledi.
Türkiye’nin burada yayılmacı gibi gösterilmeye çalışıldığını aktaran ve bunu bir paradoks olarak niteleyen Bakan Hulusi Akar, “Yemiyorlar içmiyorlar her gün bir şey söylüyorlar. Gerçekleri göstereceğiz. Biz güçlüyüz çünkü haklıyız.” dedi.
Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı bir şekilde yayılmacı anlayışının devam ettiğine değinen Bakan Akar, iki ülke arasındaki sorunları ise “Kara sularının genişliği, Hava sahası, FIR hattı, Arama Kurtarma Sahasına yönelik ihtilaflar, Gayri Askerî Statüdeki Adaların (GASA) silahsızlık statüsünün ihlali, Egemenliği Anlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK) konusu, Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin hak ve menfaatlerini göz ardı eden iddialar, provokatif silahlanma girişimleri ve diğer provokatif faaliyetler, Batı Trakya Türklerinin haklarını kısıtlayıcı uygulamalar.” olarak sıraladı.
Bakan Akar, şunları kaydetti:
“Biz tüm bunlara rağmen, tüm bu kışkırtmalara rağmen ‘görüşelim’ diyoruz. Güven ve Güven Artırıcı Önlemler 4’üncü toplantı için Ankara’ya bekliyoruz, açıkça davet ettik. Bekliyoruz. Toplantılarda meselelerin tartışılıp iyi komşuluk ilişkileri içinde çözüm bulmasını istiyoruz. Hep bunu söylüyoruz. Tüm barışçıl yaklaşımımıza rağmen ihlallere devam ediyorlar. Hava sahası, kara suyu ihlalleri yapılıyor. Gemilerin ihlali var, geçtiğimiz yıl içerisinde uluslararası anlaşmalara rağmen GASA’lara EGEAYDAKLARA toplam 90 üst düzey ziyaret yapıldı. Sürekli bir tahrik, provokasyon var. Özellikle bazı siyasilerin provokasyonları, gereksiz NOTAM, NAVTEX’ler var. 1988’de mutabakat imzalanıyor. Mutabakatla ‘turizm mevsiminde dinî ve millî bayramlarda tatbikat yapmayalım.’ deniliyor. Bunları çiğniyorlar. Devamlı bir tahrik.
En son Yunan Savunma Bakanı ile görüşmemizde ‘biz değil turizm bakanlarımız görüşsün.’ dedim. Turizmi geliştirelim. Tatbikatları, gerginliği azaltalım bu konuları kendilerine söylüyoruz istenilen yanıtları, cevapları maalesef alamıyoruz. Bu kadar şeye rağmen niyetleri? Kendilerince birtakım böyle gayretlerle ‘Türkiye dış tehdit.’ Bunu bir tehdit gibi göstererek durum üstünlüğü sağlamaya çalışıyorlar. Yunanistan’da ekonomik durum malum ciddi sıkıntıları var. Hâl böyleyken son derece pahalı silah sistemlerini almaya hevesleniyorlar. Savunma bütçesini artırıyorlar. Biz NATO içinde Yunanistan ile müttefikiz. Yunanistan NATO içinde çeşitli ülkelerle ittifak anlaşmaları, mutabakat muhtırası yapıyorlar. NATO varken bunlar niye? Silahlanma var, bunlar kime karşı? Diyoruz ki bu silahlanma ne için? Normal savunma için çok fazla, Türkiye için çok az. Kendilerince boylarını aşan iddialar üzerinde yürümeye devam ediyorlar. İttifak içinde ittifak NATO’yu zayıflatır.”
YUNANİSTAN GÖÇMENLERE ATEŞ EDİYOR, BOTLARINI DELİYOR
Yunanistan’ın göçmenlere yönelik uygulamalarını anlatan Bakan Akar, “İnanılmaz şeyler var. Denizin ortasında yapılanlar… Göçmenlere ateş ediyorlar, botu zıpkınla deliyorlar.
Hangi medeniyet, hangi insanlık anlaması çok güç. Bu yapılanlar gerçekten canilik. Uluslararası anlaşmalar, insan hakları, hukuk hiçe sayılıyor.” diye konuştu.
Yunanistan’ın AB üyesi olmayı bir araç olarak kullandığını dile getiren Bakan Akar, AB ülkelerinin de AB dayanışmasından dolayı mesele Yunanistan olduğu zaman hakkı, hukuku bir kenara bıraktığını belirtti.
Bakan Akar, AB’nin, insan hakları ve uluslararası hukuk konusunda çifte standartlığı bırakması gerektiğini söyledi.
Batı Trakya’da Türk kimliğinin inkâr edildiğini anımsatan Bakan Akar, bu bölgedeki mantığın Kıbrıs için de geçerli olduğunu ifade etti.
Bakan Akar, “Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün temel sebebi, oradaki Rumların, kendilerini efendi, Türkleri yok sayması. Bunu da AB, görmezlikten geliyor.” diye konuştu.
Bütün bu uygulamalara rağmen Türkiye-Yunanistan arasındaki diyalog kanallarının açık olmasını arzuladıklarını dile getiren Bakan Akar, olaylara siyasal ve barışçıl yol ve yöntemlerle çözümler bulmayı istediklerini kaydetti.
Bakan Akar, Türkiye’nin, bölgesinde barış ve istikrarın teminatı olmaya devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Biz Türkiye olarak kimseye tehdit değiliz. Kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda gözümüz yok. Türkiye dostları için güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefiktir. Karamalarla bir yere varılamaz. Bütün bu iyi niyetimizi ortaya koyduktan sonra da yanlış anlaşılmasın diyoruz. Biz bu kadar iyi niyetliyiz ama aynı zamanda ülkemizin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin hak, alaka ve menfaatlerini korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz.”
Bakan Akar, Kıbrıs’ta barışın ve huzurun hâkim olmasını istediklerini dile getirerek, “Türkiye garantördür. Garantörlük hakkımızı bugüne kadar yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz.” dedi.