“F-16 konusu yeni şekilleniyor”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Milliyet Gazetesi’nden Aslıhan Altay Karataş’ın sorularını yanıtladı. Kalın, Türkiye’nin ABD’den F-16 Block 70 ve Viper modernizasyonu talebiyle ilgili olarak “Birinci tercihimiz, hakkımız olan F-35’leri almaktır. ABD ile bu kriz aşılırsa Türkiye tekrar programa girer, oradaki F-35’lerimizi alırız; çözülmezse alternatif arayışlarımıza devam ederiz” dedi.
İbrahim Kalın, F-16 teklifiyle ilgili olarak da “Ödediğimiz para karşılığında mevcut F-16 filomuzun genişletilmesi alınması ve elimizdeki F-16’ların modernizasyonu bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Mesele daha yeni şekilleniyor. Şartları gördükten sonra ihtiyaçlarımız çerçevesinde nihai bir karar verilir.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin ABD’den F-16 talebine ilişkin Milliyet’e yaptığı açıklamada, F-35 programına ödenen 1,4 milyar doları hatırlatarak, “Ödediğimiz para karşılığında mevcut F-16 filomuzun genişletilmesi alınması ve elimizdeki F-16’ların modernizasyonu bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Mesele daha yeni şekilleniyor” dedi.
Milliyet’in Türkiye, Rusya ve ABD ilişkilerine ilişkin sorularını yanıtlayan Kalın, Türkiye’nin ABD’den F-16 talebi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile yapacağı ikili görüşmede ele alınacak konulara ilişkin önemli mesajlar verdi. Sözcü Kalın şunları söyledi:
ABD İLE NELER GÖRÜŞÜLECEK?
(G-20 zirvesinde Biden ile görüşme) ABD ile kapsamlı ilişkilerimiz var. İkili siyasi ve ekonomik ilişkiler, enerji, güvenlik, terörle mücadele, ticaret, savunma sanayi, Afganistan, Suriye, Irak, Karabağ, Kafkaslar, Libya, Doğu Akdeniz ve diğer bölgesel ve küresel konular. Liderler bu konuları ana başlıklar halinde ele alacaklar. Arzu ettiğimiz iki stratejik ortak ve müttefik ülkenin, bu tanıma uygun bir bakış açısıyla ve pozitif bir gündemle meseleleri ele alması ve uzlaştığımız konularda mesafe almamız, anlaşamadığımız konuları da müzakere ve diyalog yoluyla çözmektir. Özellikle ticaretin artırılması konusunu çok önemsiyoruz. Beyaz Saray’da yaptığım görüşmelerde muhataplarıma bu konunun altını özellikle çizdim. 21 milyar dolarlık bir ticaret hacmi Türk Amerikan ilişkilerine yakışmıyor.
F-16 TEKLİFİ ALTERNATİF
Türkiye’nin F-35 programından çıkartılması tamamen hukuk dışı ve haksız bir uygulama. Sadece Türkiye açısından değil, F-35 programı açısından da yanlış ve maliyetli bir karar. Umarım bu hatadan en kısa zamanda geri dönerler, ama geri dönmemeleri halinde bizim o projeye 1.4 milyar dolar ödediğimiz bir bütçe var. Bu bizim paramız, bunun doğru kullanılması için alternatifler neler olabilir? Eğer F-35 meselesi yakın vadede çözülmeyecekse, o zaman alternatiflere bakmamız gayet doğaldır. Türkiye savunma sanayi alanında alternatifsiz değildir. İhtiyacı olan ürünleri müttefiklerinden ve dünya pazarlarından alma yoluna gidebilir. En önemlisi ise bu süreçte yerli ve milli imkan ve kabiliyetlerimizi geliştirmemizdir ki, Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu sayesinde son on yılda bu alanda muazzam mesafeler aldık ve adeta bir kuantum sıçraması yaşadık. Bu ivmeyi muhafaza ederek savunma sanayi alanında daha çok adımlar atacağız.
‘AMBARGO ESKİ ETKİSİNDE DEĞİL’
Türkiye’ye uygulanan açık ya da örtülü ambargolar artık eski etkisine sahip değil. Birileri bu yollarla Türkiye’yi cezalandırmak gibi bir düşünce içindeyse bunun beyhude bir fikir ve abesle iştigal olduğunu onlara hatırlatmak gerekir. Ödediğimiz para karşılığında mevcut F-16 filomuzun genişletilmesi alınması ve elimizdeki F-16’ların modernizasyonu bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Mesele daha yeni şekilleniyor. Şartları gördükten sonra ihtiyaçlarımız çerçevesinde nihai bir karar verilir. F-35 tabii ki önemli bir teknoloji ve bizim birinci tercihimiz, hakkımız olan F-35’leri almaktır. Fakat yaptırımlardan dolayı savaş uçakları filomuzu güçlendirme projesinden vaz geçecek değiliz. ABD ile bu kriz aşılırsa Türkiye tekrar programa girer, oradaki F-35’lerimizi alırız; çözülmezse ve sorun bir müddet daha böyle kalırsa, biz de alternatif arayışlarımıza devam ederiz.
İbrahim Kalın, “Fırat Kalkanı Harekât bölgesinde şehit olan polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak ve PYD/PKK’lı teröristler bu alçakça saldırıların hesabını mutlaka verecektir. Terörü yerinde bitirene kadar var gücümüzle operasyonlara ve mücadeleye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.