Milli imkanlarla geliştirilen Türkiye’nin ilk KBRN (Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler) Tespit ve Teşhis Sistemi, savaş gemilerini; kimyasal, biyolojik, radyoaktik ve nükleer tehditlere karşı 7/24 koruyor. Milli KBRN TT sistemi, şu ana kadar Türk savaş gemileri ve yurt dışı askeri gemi projeleri dahil 10’dan fazla platformda görev yapıyor.
Türk savunma sanayiinde yenilikçi ve milli sistemler geliştirerek, Türkiye’nin “tam bağımsız savunma sanayii” hedeflerinde önemli bir rol oynayan STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş., kritik sistemlerde yerlileştirme adımlarına durmaksızın devam ediyor.
Askeri denizcilik alanında güçlü ekosistemi ile iş birliğine giden STM, yurt dışından tedarik edilen kritik bir sistemi Türkiye’de milli imkanlarla üretilmesini sağladı. STM ile MAKEL Teknoloji A.Ş arasında sağlanan iş birliği ile, suüstü savaş platformlarında kullanılan ve gemileri kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlere karşı koruyan KBRN TT Sistemi 2014 yılında geliştirilmeye başlandı.
Milli Gemilerde Kullanıldı, İhracat Başarısı Getirdi
Türk Deniz Kuvvetleri’nin de katkılarıyla geliştirilen sistem, 2015 yılından itibaren ilk olarak Türkiye’nin ilk mili korvet projesi MİLGEM Ada Sınıfı korvetlere entegre edildi. MİLGEM’in 3. ve 4. gemisi olan TCG BURGAZADA ve TCG KINALIADA korvetleri, milli KBRN TT sisteminin ilk kullanıcıları oldu. Sistem devamında, STM ana yüklenciliğinde inşa edilen Test ve Eğitim Gemisi TCG UFUK ile Türkiye’nin ilk milli fırkateyni TCG İSTANBUL ’a da başarıyla entegre edildi.
Türk Donanması bağlısı, TCG ALEMDAR ve TCG BAYRAKTAR gemilerinde de tercih edilen milli KBRN sistemi, ihracat başarılarına imza atarak Pakistan MİLGEM Projesine entegre edildi, ayrıca STM’nin ana yüklencisi olduğu, ihracat projesi kapsamında iki korvette de kullanılacak.
KBRN Tehditlerine Üst Düzey Koruma
Sürekli gelişen bir tehdit olan konvansiyonel KBRN silahları ve zehirli endüstriyel tehlikeler, savaş gemileri için öncelikli tehditler arasında yer alıyor. Yerli olarak geliştirilen KBRN Tespit ve Teşhis Sistemi, kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehdit unsurlarının tespit edilmesini sağlıyor. Sistem; KBRN Tespit ve Teşhis Sistemi Ana Konsolu, Biyolojik Ajan Tespit Cihazı, Biyolojik Örnekleme Cihazı, Radyoaktif Tespit Sensörü, Yarı Seyyar Kimyasal Harp Maddeleri ve Zehirli Endüstriyel Ajan Tespit ve Teşhis Cihazı olmak üzere 5 farklı donanım ve özgün yazılımlardan oluşuyor.
Kimyasal, biyolojik ve radyoaktif tehditlerin varlığına ilişkin hızlı ve güvenilir bir uyarı veren sistem, gemi personelinin gerekli savunma tedbirlerini almalarına imkan tanıyor. Sistem sahip olduğu son teknoloji ürünü sensörler ile tehditlere karşı erken uyarı veriyor. Her türlü zorlu çerve koşulunda 7/24 görev yapan yerli KBRN TT sistemi, çeşitli kimyasal maddelerin, biyolojik varlıkların ve toksik endüstriyel malzemelerin tespitini eş zamanlı olarak gerçekleştiriyor.
Sıvı, katı veya gaz formundaki tüm tehditlerin tespit edilip numune alındığı sistemde, geniş algılama aralığı ve sürekli veri kaydı özellikleri yer alıyor. KBRN sisteminde tespit edilen tehditler, sistemin ana konsol üzerinden ve geminin Entegre Platform Kontrol ve İzleme Sistemi (EPKİS) Sistemi üzerinden izlenebiliyor.
Güleryüz: Görünmeyen Tehditleri Yakalıyor
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, MİLGEM Projesi ve yurt dışı ihracat projelerinde, birçok kritik sistemin yerlileştirildiğini anımsatarak şunları belirtti:
“Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de ilk kez, Helikopter Görsel İniş Destek Aydınlatma Sistemi (HEGİDAS) ve Yalpa Sönümlendirme Sistemini geliştirdiğimizi duyurmuştuk. Ülkemizin ilk yerli ve milli KBRN TT Sistemi ise 2015 yılından beri çeşitli platformlarda son derece başarılı şekilde görev yapıyor. Alt yüklenicilerimiz ile, NATO standartlarına uygun şekilde geliştirdiğimiz bu sistem, Deniz Kuvvetlerimizin isterlerine göre yükseltilmiş tespit aralığına ve yurt dışında da uluslararası kabul görmüş sertifikalara sahip. Yerli kalibrasyon ve hızlı bakım imkanına eriştiğimiz yerli KBRN TT Sistemi ile alandaki dışa bağımlılığı bitirmiş ve ihracat başarısına imza atmış olduk. Ülkemize katma değeri yüksek bir ürün kazandırmaktan gurur duyuyoruz.”
