BAE Türkiye’den hangi savunma ürünlerini alabilir?
Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki ilişkilerde normalleşme birçok alanda işbirliğini de beraberinde getiriyor. Bunlardan biri de savunma sanayisi ilişkilerine dair oldu. Peki, Türkiye ve BAE’nin savunma sanayi ilişkileri hangi boyutta ve gelecekte hangi gelişmeler bekleniyor?
Türkiye ve BAE’nin ilişkileri 2011’de başlayan Arap Baharı ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından BAE’nin suçlanmasıyla durma noktasına gelmişti. Ancak 2021’de başlayan yeni süreçle birlikte buzlar erdi.
Türkiye-BAE arasındaki ziyaret trafiği 2021’in yaz ayında hız kazanmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önce 18 Ağustos’ta BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Bin Zayed Al Nahyan’ı kabul etmiş, 31 Ağustos’ta ise Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Görüşmelerin ardından verilen olumlu mesajlar dikkat çekmişti.
Turan Salcı’nın Sputnik için hazırladığı habere göre; Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın 24 Kasım’daki Ankara ziyareti ile Türkiye-BAE ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldı. Görüşmenin ardından iki ülke arasında 10 önemli anlaşma imzalandı. Abu Dabi Kalkınma Holdingi Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Hasan Al Suwaidi de “Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’ye yatırım yapmak üzere, 10 milyar dolarlık bir fon ayırmıştır” açıklamasında bulundu.
BAE ile 13 anlaşma imzalandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iadeiziyareti ise 14-15 Şubat’ta oldu. Bu ziyarette Türkiye ile BAE arasında savunma sanayii, sağlık, iklim değişikliği, sanayi, teknoloji, kültür, tarım, ticaret, ekonomi, kara, deniz taşımacılığı, gençlik, afet yönetimi, meteoroloji, iletişim ve arşiv alanında 13 anlaşma imzalandı.
Türkiye ile BAE Hükümeti Arasında Savunma Sanayii İşbirliği Toplantılarının Başlatılmasına İlişkin Niyet Mektubu’na da Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ile Tawazun Ekonomik Konseyi Genel Müdürü Tareq Abdul Raheem Al Hosani imza attı.
‘Savunma ilişkileri zırhlı kara platformlarında kendisini gösterdi’
Peki, Türkiye ve BAE’nin savunma sanayi ilişkileri hangi boyutta ve gelecekte hangi gelişmeler bekleniyor? Sputnik, bu konuyu Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin’e sordu.
Şahin, Türkiye ve BAE arasında geçmişte savunma sanayi ilişkilerini şöyle anlattı:
“Türkiye ile BAE arasındaki savunma ilişkileri, daha çok zırhlı kara platformlarında kendisini gösterdi. Otokar tarafından geliştirilen ARMA aracı, Rabdan adı altında 661 milyon Amerikan doları değerindeki bir sözleşme ile BAE’ye ihraç edildi. Bunun Dubai’de Al Jasoor adlı Türk (%49) ve BAE (%51) iştiraki bir şirket de kuruldu. Ayrıca 2000’li yıllarında başında, yine Otokar üretimi COBRA adlı zırhlı araçlardan da az sayıda BAE’ye ihraç edildi. Yine FNSS firması tarafından 90’lı yılların sonunda, BAE’ye 136 adet zırhlı muharebe aracı ihraç edildi. Açık kaynaklarda sözleşme değeri, 75 milyon Amerikan doları olarak geçiyor. Bunun haricinde Roketsan’ın da BAE’de çeşitli ihracat çalışmaları oldu. Bu çalışmalar, genel itibariyle 122 ve 300 mm’lik topçu roketleri ile CİRİT Lazer Güdümlü Füze üzerinde yoğunlaştı.”
‘İki ülke arasında savunma sanayiinde çok yüksek bir potansiyel mevcut’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son ziyaretinde savunma sanayi alanında imzalanan anlaşmayı ‘çok kritik’ diye tanımlayan Şahin, “Çünkü savunma sanayiindeki gerçekleştirilen faaliyetlerin, bir üst akıl tarafından koordine edilmesi gerekiyor. Türkiye’de bu doğrudan Cumhurbaşkanlığı makamına bağlı olan Savunma Sanayii Başkanlığı’yken, BAE’de ise Tawazun Ekonomik Konseyi uygun görülmüş” dedi ve şunları ekledi:
“İki ülke arasında savunma sanayiinde çok yüksek bir potansiyel mevcut. Bir kere Birleşik Arap Emirlikleri, tarih boyunca savunma tedarikini hep yurt dışından gerçekleştirmiş bir ülke. Ancak BAE, son zamanda teknoloji transferi ile ortak üretime de önem veriyor. Bu doğrultuda Türkiye, BAE için iyi bir partner olabilir. Tabii diplomatik ilişkiler yolunda gittiği sürece… ASELSAN, Roketsan ve BAYKAR firmalarının BAE’de büyük potansiyeli var. Roketsan üretimi TRG-122, TRG-230, TRG-300 ve hatta KHAN gibi karadan karaya füzeler BAE tarafından tercih edilebilir. Yine özellikle L-UMTAS ve UMTAS ile BAE’nin çok yakından ilgilendiğini biliyoruz. Bilindiği üzere Roketsan, Kaideye Monteli CİRİT (KMC) adlı platformu sadece CİRİT Füzesi atmaktan çıkarttı ve UMTAS, L-UMTAS ile OMTAS Füzelerini de entegre etti. Bu platform da BAE için cazip olabilir.”
BAE’nin ASELSAN ürünleriyle de yakından ilgilendiğini ifade eden Şahin, BAE’li yetkililerin ASELSAN’da bir dizi incelemelerde bulunduğunu da hatırlattı.
Bayraktar TB2 SİHA’ları BAE yolcusu olabilir
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dubai ziyaretindeki kafilesinde, Bayraktar TB2 SİHA’larının geliştiricisi Baykar Savunma’nın CEO’su Haluk Bayraktar’ın da olması dikkat çekti. Anıl Şahin, Baykar Savunma tarafından geliştirilen Bayraktar TB2 ve AKINCI’nın BAE’nin yakın takibinde olduğunu belirterek “BAE, Türk SİHA’larının performansını Libya’da gözlemleme şansı bulmuştu. Belki de yakında bu platformlarla ilgili bir ihracat anlaşması duyabiliriz. Tabii Türk SİHA’ları, uçtukları ülkelere beraberinde MAM-L ve MAM-C mühimmatlarını da götürüyorlar” ifadelerini kullandı.