TUSAŞ da ortak: Embraer pervaneli uçak pazarına geri dönüyor
Embraer bölgesel jet pazarında üretilen uçaklar konusunda E-Jet ile sektörde çok büyük bir pazara sahip. Böyle bir pazara sahipken Brezilyalı imalatçı Embraer neden 20 yıl önce geride bıraktığı bir pazar olan turboprop motorlu uçakları geri getirmeyi hedefliyor? TUSAŞ bu projenin neresinde? İşte Embraer tarafından tasarlanan yeni nesil turboprop bölgesel yolcu uçağı projesi.
Havacılık sektörü salgın nedeniyle iki yıldır sessiz ama gelişmeler sürüyor. Farklı projelerden biri de Brezilyalı imalatçı Embraer’in adım attığı koltuk kapasitesi 50 ila 70 arasında değişen turboprop motorlu yani pervaneli bir yolcu uçağı projesi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, geçtiğimiz aylarda verdiği röportajda Embraer ile pervaneli bölgesel uçak için konuştuklarını ve ön anlaşma imzaladıklarını söylemişti.
Prof. Dr. Temel Kotil, “Embraer pervaneli uçak projesi yapıyor. Ön bir anlaşma yaptık. Ben bu pazarda bir boşluk görüyorum. Örneğin mevcut turboprop uçaklar eski nesil kaldı. Bombardier Q400 pek tutmadı. Diğer taraftan Japonların MRJ uçakları var, Çinliler bölgesel yaptı. TUSAŞ’ın henüz bir angajman yok. Tabi ki bu adımları devlete de onaylatmamız lazım” diye konuşmuştu.
Embraer ilk adımda, elinde tasarımını yaptığı bir gövde ile yola çıkacak. Embraer 170 serisi gövdesinde kanatta yer alan motorlar kuyruğa taşınıyor. Kuyruktaki motorların yolcuyu psikolojik olarak rahatsız etmesinin önüne geçilecek.
İyi bir aerodinamik tasarım, yeni nesil kanat ile uçak verimli uçabilecek. Bunun havayolları için anlamı, performansın turboprop yani jetlere göre daha düşük yakıt sarfiyatına sahip motorlar ile sağlanması. Yani havayolu şirketinin para kazanması. Aynı zamanda da çevrenin kirletilmemesi.
Piyasada bir boşluk
Embraer’in Pazarlama ve Strateji Başkan Yardımcısı Rodrigo Silva jetlere göre turboprop pervaneli uçakların kısa uçuşlarda daha verimli olduğuna dikkat çekerek “Daha zorlu havalimanlarına rahat iniş-kalkış yapabilen uçakların azlığı ve pazarın %75’lik payı Fransız-İtalyan ortaklığındaki ATR şirketinde. Kanadalı Dash 8 ailesi ise 1983’te piyasaya girmesine rağmen çok fazla değişmedi ve tür için azalan siparişler nedeniyle, şirket uçak imalatını geçici olarak durdurdu.
ATR şirketinin ATR-42 modelini 1985’te tanıtmıştı. Daha uzun gövdeye sahip ATR-72 ise 1989’te pazara girdi. Her iki yolcu uçağıgelişmelere açık ancak bu süreçte pek de fazla yenilik yapılmadı” diyerek mevcut turborop pervaneli uçak pazarındaki yeni tasarım eksikliğini işaret etti.
ATR’nin bölgesel ve turboprob pazarında baskın olması bu segmentte belirgin bir yenilik eksikliğini ortaya çıkardı. Turboprob uçakların gürültülü, rahatsız edici ve yolcu gözünde ‘güvenilmez’ olduğunun düşünülmeleri nedeniyle günümüzde bir çok yolcu pervaneli uçakları tercih etmiyor. Brezilyalı imalatçı Embraer, bu pazarda yenilikçi ve güvenilir, alışılmadık bir tasarıma sahip turboproh uçak ile pazarı farklı bir alana taşımayı hedefliyor.
Embraer’ın uçak üretim konusunda deneyimi
Unutmayalım ki, Embraer turboprop uçaklarını geliştirmede başarılı bir geçmişe sahip. 1970’lerde, şirket Bandeirante’yi (EMB-110) Amerika Birleşik Devletleri’ne getirdi. Toplam 19 koltuklu turboprop uçak yaklaşık 494 adet satıldı. Bu da bölgesel uçak üreticilerini çok şaşırttı.
Bu sırada Fairchild Swearingen Embraer’i ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu’na şikayet etti. Ancak şikayet gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra reddedildi ve EMB-110 Amerika Birleşik Devletleri’nde başarısını iyi bir ivme ile sürdürdü.
1983’te Embraer, daha büyük bir uçak olan EMB 120 Brasilia’yı pazara sundu. Bandeirante’nin başarısı üzerine inşa edilen Embraer 120, 940 NM (1.750 km) menzile sahip 30 yolcuya kadar yeni koltuk sayısına yükseltildi. Uçak,Amerika Birleşik Devletleri’nde gelişen bölgesel havayolları en çok tercih edilen bölgesel turboprop yolcu uçağı olduğunu kanıtladı. Çoğu ABD’’ye satılan 354 uçak üretildi.
Son EMB 110 1990’da, son EMB 120 ise 2001 de üretildi. Şimdi, ticari bölgesel havacılık pazarı için en son bir turboprop üretiminden 20 yıl sonra, Embraer bir başka ve yeni jenerasyon turboprop uçağı üretimini duyurmanın tam olarak eşiğinde.
“İyi bir fırsat, büyük bir fırsattır”
2016’dan beri yeni bir turboprob uçağının Embraer tarafından üretileceği hakkında dedikodular ortalıkta dolanıyordu. Sızdırılan bir iç görselde yaklaşık 90 koltuk kapasiteli E-Jet’in benzeri bir gövdeye sahip yeni bir uçak üreteceği söylentilerini arttırdı . Birkaç yıl boyunca işler biraz sessiz gitti ancak Boeing ortaklığı sağlamlaştıktan sonra projedeki ivmenin tekrar artacağı düşünülüyordu.
Bir süre sonra Boeing ortaklığı bozulduğunda, bazıları bunun turboprop projesinin sonu olacağını öne sürdü. Aslında, Embraer Ticari CEO’su John Slattery, tarafından Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada şu noktalara dikkat çekiliyordu:
‘’Ortak girişim ortamında turboprop ile ilerlemek için gerçekten işteğimiz ve arzumuz olurdu. Ancak, endüstrinin sürprizlerine göre, proje masadan kalkmadı. Aslında, yeniden tasarlanan bu bölgesel uçağın pazar potansiyeli, ilk tasarlandığından beri daha da arttı”
Embraer Pazarlama ve Strateji Başkan Yardımcısı Rodrigo Silva e Souza, konseptin ilk tasavvur edildiğinden bu yana Kuzey Amerika’daki pazarın nasıl geliştiğini şu sözlerle açıkladı.
“Kuzey Amerika, bu yılın başına kadar turboprob uçaklar için kilit bir pazar değildi. Tabii ki, özellikle Kanada’da, ikame için orada bir pazar öngördük. Ancak bu ürünü havayollarına sunduğumuzda, tepkileri tipik olarak, evet, bu güzel bir uçak, ekonomik harika ama burada ABD’de yolcunun turboprop uçaklarla yüksek bir şekilde uçmak istememesi var, bu yüzden tüm turboprop motora sahip uçakları jet motorlu uçaklarla değiştirdik.”
Bu nedenle Embraer, Amerika Birleşik Devletleri pazarından önemli bir turboprop motorlu uçak alımına güvenmiyordu. Yine de Embraer, projeyi yatırıma değer kılmak için fazlasıyla yeterli olan 500 turboprop motorlu uçak satışı olabilecek küresel bir talep öngördü. Ancak bu yılın başlarında, Rodrigo’nun açıkladığı gibi her şey değişti,
“Bu yılın başında iki şey oldu. Birincisi, ABD’de yönetimde Trump koltuğu Biden’e bıraktı, çevresel tartışmaların önemi havayollarında ciddi anlamda yükseldi. Bu da bizim satış şansımızın daha da yükselmesi demek.’’
Daha verimli motorlar
Bir jet motorlu uçağa karşın turboprop motora sahip uçaklar önemli ölçüde daha verimli, hava yollarına operasyonlarını karbondan arındırmak için kolay bir yol sağlayacak. Bu da turboprop uçakları cazip bir yatırım haline getirir. Amerika Birleşik Devletleri’nin turboprob uçaklar için uygun bir pazar olarak görünmesinin bir başka önemli nedeni daha var.
‘’Bu 50 koltuklu bölgesel jetler Yeni jenerasyon kokpit ve motor modifikasyonlarına sahip değiller. Ama Embraer turboprop ailesinin daha küçük bir üyesi olan TP70 gerçekten iyi bir şekilde dizayn edilmiş 3 sınıf ve 50 koltuğa sahip.”
Bu sırada ABD havayolları kademeli olarak 50 koltuklu jet kullanımını azaltıyor. American Airlines, 2017’de tam-ekonomi düzeninde 50 koltuğa sahip 251 uçağa sahipken, bugün sadece 122 adet uçak ile operasyonuna devam ediyor.
Delta Havayolları filosunda 2017’de 50 koltuklu 149 CRJ bulundururken şu an sadece 45 adet uçakla operasyonlarına devam ediyor. Hedef, 2023 yılında CRJ operasyonlarını bitirimesi. United Hava Yolları, 50 koltuk payının fiilen büyüdüğü tek havayolu Bu, büyük ölçüde kapsam maddesi sınırlamalarına bağlıdır. Amerikalı öncü hava yolları 50 koltuklu tam-ekonomi düzenindeki uçakları hızlı bir şekilde operasyondan kaldırıyor.
Bazı havayolları 50 koltuklu uçakların yerini almak için daha büyük bölgesel jetler ararken, bazı pazarlar hala daha küçük uçaklar talep ediyorlar.
Üç sınıfta yapılandırılan turboprop uçaklar, havayollarına tutarlı bir yolcu deneyimi, doğru büyüklükte bir filo ve daha verimli operasyonlar için biçilmiş kaftan.
Souza sözlerine ‘’Turboprop uçaklar, 50 koltuklu jetlerden daha az maliyetliler, daha gelirliler ve çok daha iyi bir yolcu deneyimi için mükemmel bir araçtır.” Şeklinde sözlerine devam etti.
Embraer için beş yıl önce tespit ettiği iyi bir fırsat, bugün daha da iyi bir fırsat haline geldi. Embraer, 150 koltuk altı segmentinde pazara hakim olmak için yeterli hırsa sahip. Turboprop uçaklar, bu boşluğu doldurmak için bir mihenk taşı olacak.