HaberlerHavayolları

İflas davasında nasıl bir süreç izlenecek?

Özlem ÇAKMAK

AtlasGlobal, önceki adıyla Atlasjet havayolları, Şubat 2020’de operasyonlarını sürdüremediğinden, iflas başvurusunda bulunmuş ve uçuşlarını durdurduğunu açıklamıştı. 2019 yılı itibariyle büyüme hızını artıran, geniş gövdeli Airbus 330 kiralayan şirket birdenbire inişe geçti. 

Kasım 2019’da çalışanların maaş ödemelerini aksatan şirket, Şubat 2020’de, yer personeli dahil toplam 2000 çalışanına mail göndererek iş akitlerini feshettiğini bildirmiştir. Bunun akabinde, işsiz kalan AtlasGlobal çalışanları, haklarını alamadıkları ve mağdur oldukları gerekçesiyle, mücadelelerini  Atlaszedeler Adalet Platformu (AZAP) kurarak gösterdi. 

Atlasjet Havacılık A.Ş. adına Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Ersoy’un avukatları vasıtasıyla yaptığı iflas başvurusu sonrasında, borçlu olduğu şirketler, bankalar, yakıt tedarikçileri, havalimanı işletmeleri, yer hizmetleri kuruluşları ve bir kısım işten çıkarılan çalışanlar, Ali Murat Ersoy’un kurduğu diğer şirketlere para aktarma yoluyla AtlasGlobal’ i kasten borca batık hale getirdiğini ve hileli iflas söz konusu olduğu iddiasıyla davaya müdahale talebinde bulunarak, davanın reddini talep ettiler. 

Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde görülen davanın 2 Temmuz’da yapılan duruşmasında dosyaya bilirkişi atandı ve duruşma 5 Kasım 2020 tarihine ertelendi. AZAP da duruşma günü adliye önündeydi “emeklerinin gasp edilemeyeceğini ” açtığı pankartlarla kamuoyuna ve Ali Murat Ersoy’a da duyurmaya çalıştılar. 

50 MİLYON TL’LİK ALACAK

Zira, işten çıkarılan çalışanların birikmiş maaş alacakları tutarlarının 50 milyon TL civarında olduğu söyleniyor. AtlasGlobal’in çalışanlarının işçilik alacaklarını alma yönünde nasıl bir yol izleyecekleri, iflas davasına müdahil olmalarının hukuki faydası, alacaklarının tahsil kabiliyeti olup olmadığı gibi hususlar hukuken tarafımızca çok karşılaşılan sorular olmakla birlikte, bu yazımızda kısmen buna cevap vermeye çalışacağım. 

Öncelikle bu aşamada belirtmek gerekir ki; işçilik alacakları rüçhanlı alacaklar arasındadır.  Yani işverenin iflas etmesi halinde işçilik hak ve alacakları imtiyazlı alacaklardan sayılmakta ve korunmaktadır. İcra ve İflas Kanunu’nun 206. maddesine göre; işverenin iflası halinde, işçi alacakları, masa mallarının satışı sonucu elde edilen paradan, rehin alacakları, masa alacakları, devlet alacakları ve özel yasalarla ayrıcalığı kabul edilmiş alacakların ödenmesinden sonraki ilk sırada bulunmaktadır. Adi alacaklar içinde bulunan işçi alacakları, bunlar içinde imtiyazlı alacak olup birinci sırada yer almaktadır.

İFLAS SÜRECİ

İflasın açılmasıyla birlikte müflisin haczi kabil olan tüm malları için bir masa oluşturulur ve işverenin iflas etmesiyle birlikte iflas masası iş sözleşmesinin tarafı haline gelmektedir. Dolayısıyla iflasın açılmasıyla birlikte işveren masaya ait mallar üzerindeki tasarruf yetkisini kaybetmekte ve tüm borçlarla birlikte bu borçlar da iflas masası tarafından yürütülerek, koşulları sağlaması halinde ödenmektedir.  Birinci sırada ödenecek işçi alacakları, iflasın açılmasından evvelki bir yıl içinde doğmuş olan kanun ve sözleşmelerden kaynaklanan ücret ve parayla ölçülebilen menfaatler, ihbar ve kıdem tazminatlarıdır. Daha önce doğmuş olan alacakların ise imtiyazlı alacak olarak kabul edilerek öncelikle ödenmesi söz konusu değildir.

Çalışanların haklarını talep etmesi ve bunların ödenmesini, hizmet sözleşmesi ve kanun hükümleri gereğince zaruridir. Anayasa madde 55/1’ e göre; “ücret, emeğin karşılığıdır” ; 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 32.maddesine göre: “ Genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” Çalışanların haklarını talep ettiği AtlasGlobal’den bu alacakların tahsili noktasında şu husus çok önemlidir. Bir alacağın tahsili ancak borçlunun bu alacağı karşılayacak nakdi ve/veya gayri nakdi malvarlığının bulunması ile mümkündür. AtlasGlobal borca batıklık bilançosu vererek ve iflasını isteyerek böle bir malvarlığının olmadığını iddia etmektedir. Ancak; hukuken hileli iflas işlemlerinde, yeni kurulan ve para aktarıldığı söylenen şirket ile arasında organik bağın ispat edilmesi ile de bu alacakların tahsili mümkün olabilir. 

Dolayısıyla tüm bu hukuki işlemlerin, süreçlerin uzun ve de sabırlı bir biçimde hassasiyetle takip edilmesi için mağdur olduğunu belirten çalışanların hukuki destek almaları gerekmektedir. 

Av.Özlem ÇAKMAK

Elit Law Partners 

[email protected]

Sektöre, Türk Hava Yolları bünyesinde müşavir avukat olarak adım atan ve 15 yıllık havacılık tecrübesi bulunan Av.Özlem Çakmak, uluslararası havacılık hukuku alanında birçok yurt dışı eğitimlere katılmış ve Galatasaray Üniversitesi Özel Hukuk Anabilim Dalı Ekonomi Hukuku alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyon üyesi olan Çakmak, halen serbest avukat olarak Elit Law Partners bünyesinde danışmanlık hizmeti vermeye devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu