Türk Hava Yolları şu an sadece kargo operasyonu yapıyor. Airbus A330-200F ve Boeing 777F’lerden oluşan filoya yolcu modelleri de destek veriyor. Rakamlar geçen yıla göre artıyor. Bunlar olumlu taraf ama uçuş çıktığında ise pilotlar, teknisyenler loadmaster yani yükleme uzmanları beraber uçuyor. Ama herkesin şikayetleri ortak:
- Pilotların çoğu ücretsiz izinde. Kargo uçan pilotlar, dörtte bir maaşa ayda 50-60 saat uçuyor.
- Uçulan noktalarda risk çok. Örneğin sık sık Çin’e gidiliyor.
- Kargo uçağında toplam 4 koltuk var. Çoğu zaman bu uçaklarda 6-8 kişi uçuyoruz. Yanyanayız. Kim hasta, kim kime koronavirüs bulaştıracak bilmiyoruz.
- Mesai kavramı hiç yok.
- Çift ekip yola çıkıyoruz. Bazen 32 saatlik mesai ile otel konaklaması yapmadan uçuyoruz.
- Uçuş, mesai süreleri hiç bir şekilde sivil havacılık kurallarına uymuyor.
- Teknisyenlerin durumu daha da kötü. İstanbul’dan uçağa binen teknisyen, Güney Kore’ye kadar uçuyor. Orada yüklemeyi bekliyor. Ardından da aynı uçakla geri dönüyor. 28-30 saat mesai yapıyor.
- Bazen 40 saatlik mesai yapıyoruz.
- Ekipler Çin’de yatı yapamıyor. Bişkek gibi noktalarda iniyoruz. Dinlenme süreleri, ücretsiz izinden sayılıyor.
- Koruyucu elbise, eldiven çok geç verildi.
Hadi diğerleri zaten rezillikte, tam saatten bile fazla uçuyorlarsa dörtte bir maaşla niye çalışıyorlar onu anlamadım.