Havasen: “Protokol oyunlarında 3’üncü perde”
Türk Hava Yolları ile Hava-İş sendikası arasında yaklaşık 4 aydır devam eden görüşmelerin bayramdan hemen önce sona ermesi ve sonrasında Hava-İş merkezine giden 100 pilotun uçuşlarının kesilmesi, Hava-Sen tarafından “Protokol oyunlarında 3’üncü perde” olarak adlandırıldı. İşte Hava-Sen tarafından yapılan açıklama:
PROTOKOL OYUNLARI 3.PERDE
Son 4 aydır ortalarda görünmeyen yetkili sendika Hava İş Genel Başkanının bayramdan iki gün önce bir geceyarısı THY Yönetim Kurulu Başkanı ile görüşerek anlaşma sağladığını ancak arife günü bu uzlaşmanın bozulduğunu hayretle izledik. Daha önceleri HAVASEN’in uyarısı ile “çalışanların onaylamadığı hiçbir protokole imza atmayacağı” sözünü veren Hava İş’in işçi haklarını gecenin karanlığında oldu-bittiye getirme girişiminin sabah olduğunda yarım kalması ile, ilk perdesi nisan 2020 de oynanan tiyatrodaki ikinci perde de günişığına çıkmıştır.
Bu gelişme üzerine işveren, süreci şimdiye kadar beraber yürüttüğüne inandığımız yetkili sendika Hava İş Genel Merkezine giden yaklaşık 100 pilottan bir kısmının bayram hediyesi olarak uçuşlarının kesilmesi yoluyla tüm işçilere gözdağı vermeyi amaçlamıştır.
Hava İş açıklamasında belirtildiği gibi ; 2018 yılında pilotlara yapılan iyileştirmenin THY işvereni tarafından teklif edildiğinin önerildiğinin itiraf edilmesi, 2017 başında sendikanın sıfır zam istemesine karşın işverenin % 1.5 zam vermesi, kazanılmış birçok hakkın zamanla kaybedilmesi ; geçtiğimiz 7,5 yılda insiyatifin THY yönetiminde olduğunu itiraf etmesi, sendikanın ise sendikal sürecin işlediğini göstermek için kendisine verilen rolü oynamakla görevlendirildiğini göstermektedir.
Bu kapsamda, 7,5 yıllık süreçte binlerce çalışanın çeşitli sebeplerle işten çıkartılmasına ses çıkartmayan göz yuman Hava İş ‘in, sendikayı ziyarete gelen pilotlardan bir bölümünün uçuşlarının alınmasına doğrudan tavır almaksızın, şimdiye kadar yaptığı gibi genel bir ifade ile “görevlendirmede eşitlik ilkesine” vurgu yapması; irade, güç ve inisiyatif eksikliğini , süreci işçilerin vekaletine dayanarak yönetme yeteneğinin olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur.
Bu çaresizliğini pilot üyelerinin arkasına saklanarak onları bir tehdit unsuru gibi kullanarak gidermeye perdelemeye çalışan Hava İş yönetiminin, toplantıya katılanların görüntülerinin Hava İş görevlilerince niçin çekildiğini ve bu görüntülerin işverenin eline nasıl geçtiğini, uçuşları alınan pilotların teşhis edilmesinde kimlerin yardımcı olduğunu açıklamak sorumluluğu bulunmaktadır.
Ayrıca Nisan 2020 de yapıldığı artık kesinleşmiş olan ilk toplantıda alınan kararları ve kimin isteğiyle 4 ay ses çıkarmadan sürecin geçirildiğini, THY yönetim kurulu başkanının çağrısı ile neden apartopar geceyarısı alelacele toplanıldığını, yapılan gece toplantısında alınan kararları, 100 civarı kaptanın sendikaya gelişinden nasıl haberdar olduğunu ve bunu kimlerle ne şekilde paylaştığını açıklamak durumundadır.
Şimdiye kadar her sıkıştığında Türkİş devreye sokulurken şimdi neden hala Türk İş konferderasyonunun hükümet nezdinde devreye sokulmadığı ve etkin direnç gösterilmediği hususları dikkate alındığında, acaba nisan ayında yapılan ilk toplantıda sürecin işverenle beraber planlanıp planlanmadığı sorusunu akıllara getirmektedir.
Yıllarca aidat ödedikleri sendikaya taleplerini iletmek, haklarını aramak, sendikaya görevlerini hatırlatmak amaçlı olduğu değerlendirilen pilotların ziyareti, demokratik bir hakkın kullanılmasından ibarettir. Bu yönüyle HAVA-SEN sadece sadece pilotların değil, tüm çalışanların sadece kendilerinin değil ve çocuklarının geleceği için talep, öneri ve itirazlarını dile getirmesini Anayasal bir hak olarak desteklemektedir. Bu kapsamda, işçiden aldığı vekaletin gücünün ve ağır sorumluluğunun farkında olarak veya olmayarak çalışanları öne sürmek suretiyle riske eden, kendisi geride durarak işçi ile işvereni karşı karşıya getiren Hava İş sendikasının tavrını şiddetle kınıyor, THY yönetimini de demokratik bir hakkın kullanımını baskıcı bir anlayışla ve hukuksuz bir şekilde cezalandırma, diğer çalışanlara da gözdağı verme girişiminden derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.
Daha önce de defalarca ve samimiyetle ifade ettiğimiz üzere, 4 aydır sürüncemede bırakılan çalışan mağduriyetlerinin ivedilikle giderilmesi ve belirsizliğin ortadan kaldırılması için, davet
gelmesi halinde her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu yinelemeyi sorumlu sendikacılık anlayışının gereği olarak bir görev sayıyoruz.