Yeni motor bakım merkezi 1000 kişiye iş istihdam sağlacak, cirosu 1,5 milyar dolara çıkacak
Türk Hava Yolları Airbus’a verdiği 105 adetlik A350 siparişi ve filosunda mevcut 27 adet uçak ile önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük A350 işletmecisi olacak. Motor bakımı için İngiliz üretici Rolls Royce ile masaya oturan THY, 2027’de açılacak tesis ile 1000 kişiye istihdam sağlayacak. Yılda 200 motor bakım kapasitesi ile merkez hem THY hem de bölgeye hizmet vererek 1,5 milyar dolarlık ciroya oluşacak. Bunun 700 milyon doları ise ihracat olacak.
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş., önde gelen uçak motoru üreticisi Rolls-Royce ile anlaşma imzaladı. Yapılan anlaşma kapsamında kurulacak son teknoloji lisanslı motor bakım tesisi, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’nin motor bakım kabiliyetlerini sektörün zirvesine taşıyacak.
İlk bakım 2027’nin son çeyreğinde
Plana göre, İstanbul Havalimanı’nda kurulacak tesis için temel atma töreni 2026 başında yapılacak. Toplam 50 bin metre karelik hangar, 2027’de tamamlanacak. İlk motor bakımı da 2027’nin dördüncü çeyreğinde gerçekleştirilecek.
Motor bakım tesisinin tam kapasiteli çalışması ise 2036’da gerçekleştirilecek. Yıllık kapasite 200 motor olacak.
Tesis, Airbus A350 ve Airbus A330neo uçaklarında kullanılan Trent XWB-97, Trent XWB-84 ve Trent 7000 motorlarına kapsamlı bakım hizmeti vermesini sağlayacak.
Yeni motor bakım merkezinde geniş gövde motorlarının yüzde 6’sı, Rolls Royce motorlu geniş gövdeli uçakların ise yüzde 20’sine bakım hizmeti verilecek.
THY Teknik’i motor konusunda lider yapacak
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş., Rolls-Royce’un küresel MRO ağının en yeni üyesi olacak ve bu yeni tesis ile uçak bakım sektöründeki lider konumunu güçlendirerek, Türkiye’nin dünya havacılığının merkezi konumunu sağlamlaştıracak.
Şirketin yıllık gelirini yaklaşık yüzde 30 artırarak, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’yi motor bakım pazarında öncü konuma taşıyacak bu tesisin, Türkiye ekonomisi için anlaşma süresi boyunca yıllık ortalama 700 Milyon USD’lik bir ihracat katkısı oluşturması hedefleniyor.
Bu önemli gelişmeyle ilgili açıklama yapan Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, şunları söyledi:
“Dünyanın en büyük uçak motoru üreticilerinden biri olan Rolls-Royce ile bu büyük projede iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Rolls-Royce’un uzmanlığı, motor bakım operasyonlarımızı geliştirmemizde önemli bir rol oynayacak. Yeni tesisimizle birlikte, geniş bir Trent motor yelpazesine kapsamlı bakım hizmetleri sunabilecek kapasiteye ulaşacağız ve sektörün değişen ihtiyaçlarını karşılayabileceğiz. Avrupa’nın en büyük Rolls-Royce yetkili bakım merkezi olacak bu tesis, uçak bakım ve onarım sektöründeki lider konumumuzu güçlendirmenin yanı sıra ülkemizin ihracat hedeflerine de büyük ölçüde katkı sağlayacak.”
Anlaşmayla ilgili Rolls-Royce Sivil Havacılık Başkanı Rob Watson ise şunları söyledi:
“Küresel MRO kapasitemizi 2030 yılına kadar önemli ölçüde artıracağız ve bu anlaşma, bu yolculukta önemli bir kilometre taşı. Dünyanın dört bir yanındaki TotalCare müşterilerimize kaliteli hizmet sunmak adına Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’yi yetkin, esnek ve dayanıklı uçak bakım merkezlerinden oluşan küresel ağımıza katıyoruz.
Türk Hava Yolları’nın Airbus A350 filosuna da hizmet verecek bu tesis, güçlü iş birliğimizi pekiştirecektir. Bu anlaşma, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’nin dünyanın lider sivil havacılık motor bakım merkezlerinden biri olma hedefini gerçekleştireceğine olan güvenimizi yansıtıyor. Nisan 2024’te Rolls-Royce, Türkiye’ye olan bağlılığını yinelemiş ve çeşitli girişimlerinin hayata geçirilme olasılığı değerlendirilmişti. Bugünkü anlaşma, bu taahhüdün bir göstergesidir. Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’yi Trent motor bakım merkezleri ağımıza katmaktan memnuniyet duyuyoruz.” dedi.
Antik çağlardan beri kıtaları, kültürleri ve ticareti birbirine bağlayan, Türkiye’nin benzersiz jeostratejik konumunun sağladığı avantajla bu yeni girişim, havacılık sektöründe inovasyon ve ekonomik iş birliğini ilerletmeye yönelik geniş çaptaki çalışmalarla uyumlu şekilde yürütülmekte ve Türkiye–Birleşik Krallık stratejik ortaklığının başarılı bir modeli olarak öne çıkmaktadır.
