Japon Nikkei Asia medya kuruluşuna röportaj veren Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, ihracat başarılarının arkasında Türkiye’nin “asimetrik savaş” stratejisi olduğuna dikkat çekti. Bayraktar, “Müslüman veya NATO üyesine hangi ülkelerin düşman hava savunma sistemlerini bir milyon kat daha pahalıya mal edebilecek ucuz insansız hava araçları alacağına karar verme gücü verdi” diye konuştu.
İşte o röportaj
Nikkei Asia, röportajında şirketin binasının girişinde Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u fethederken yapılan tablonun olduğuna dikkat çekerek, donanmanın bir gecede karadan Haliç’e indirerek Bizans’a büyük sürpriz yaptığı stratejinin savaş alanındaki değişime nasıl etki ettiğine dikkat çekiyor.
Fatih Sultan Mehmed’in yenilikçi düşüncesinin izleri, Ukrayna savaşı sırasında tartışmasız dünyanın önde gelen silahlı insansız hava aracı üreticisi olan bir şirkette modern bir eşdeğer buluyor. Dayanağını Bayraktar TB2 oluşturuyor; bu insansız hava aracı, savaş sahasında etkileyici bir performans sergileyerek tank üstüne tank yok ederek Rusya’nın Kiev’e doğru ilerleyişini durdurmada kritik bir rol oynadı.
Daha önce Azerbaycan, Libya ve Suriye gibi savaşlarda insansız hava araçları sonuçları değiştirme konusunda yardımcı oldu.
Sonuç olarak, TB2’ye olan küresel talep arttı. Baykar, 2018 yılında Katar’a ilk ihracatını gerçekleştirdikten bu yana insansız hava araçları için en az 30 ülke ile sözleşme imzaladı. Geçen yıl Baykar, 1,1 milyar doların üzerinde ihracat yaparak gelirinin %99’undan fazlasını elde ettiğini açıkladı.
Suudi Savunma Bakanlığı ile yapılan anlaşma ile TB2’ye olan talep daha da arttı. Baykar’ın başarısı, Türklere yeni bir düşünce tarzı ve özgüven kazandırarak Türkiye’nin savunma alanındaki güçlenmesine yardımcı oldu.
Uzmanlar, Baykar’ın başarısının asimetrik savaş stratejilerine dayandığını belirtiyor. Bu strateji, uygun maliyetli insansız hava araçları ile düşman hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme yeteneği sağlıyor.
Baykar’ın başarısı, gençlere özgüven kazandırmak ve kendi markalarını yaratma yeteneği gibi unsurlara dayanıyor. Bu başarı, Türkiye’nin savunma sektöründe küresel anlamda rekabetçi hale gelmesine yardımcı oluyor.
