Ege’den esen serin rüzgar: EFES 2022 Tatbikatı
1980’lerde EFES Tatbikatı dendiğinde aklıma Seferihisar yolunun hemen yanındaki vadiye yapılan amfibi çıkartma, M48 tankları ve F-4E’lerden atılan napalm bombaları gelirdi. Aradan yıllar geçti. Ben ilk kez bu tatbikatı bir gazeteci olarak izleme fırsatı elde ettim.
Dalan-çıkan uçaklar yerini çok yüksekten geçişlere, bol infilaklı napalm bombaları lazer güdümlü nokta atışı yapan mühimmatlara bırakmıştı. İnanılmaz etkili gece atışlarında helikopterlerin nerede olduğunu görebilmek pek mümkün değildi. Değişmez M48 tankları ise şu denizin karşısındaki adalara şu mesajı veriyordu: “1974’te nasıl Kıbrıs’a çıktıysam, bu iş bugün bir emire bakar…”
Seferihisar’da buluşma
Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) gerçekleştirdiği organizasyonda gazeteciler Ankara’dan CN235 tipi uçakla İzmir’e gitmişti. Ben ise ekibe İzmir’de katıldım. MSB organizasyonunda her dakikamız detaylıca planlanmıştı. Ekipten her talebimiz karşılığını buluyordu. Genel organizasyon ise Kara Kuvvetlerimizin NATO’ya ait olmayan tek ordusu Ege Ordu Komutanlığı tarafından gerçekleştiriliyordu.
Lacivert ‘PRESS’ yazan yelek ve şapkalarımız hazırlanmıştı. Böyle bir tatbikatta ilk kez yabancı gazeteciler de çağırılmıştı.
Sergi alanı
Tatbikatın benim katıldığım ilk günü gece atışlarından oluşuyordu. Önce sergi alanına gittim. Hem şirketleri ziyaret etmek hem de başta eski adı Vestel yeni adı Lentatek’in Kargı gibi yeni nesil dolanan mühimmatlarını görmek istiyordum.
Savunma şirketlerimiz iyi organize olarak küçük bir fuar oluşturmuşlardı. Savunma Sanayi Başkanlığı, ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN gibi şirketlerimize uğradım. ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci ile kısa bir röportaj çekebildim. Murat Bey bir çırpıda mühimmatları anlatarak standı tanıttı. Laçin’in ilk kez sergilendiğini açıkladı.
HAVELSAN’da ise Genel Müdür Mehmet Akif Nacar ile bir araya geldik. Dijital birlik konseptinde İnsansız Kara Sistemi Barkan, İnsansız Bulutaltı Hava Aracı Baha’dan sonra hem Sancar İnsansız Deniz Sistemi (İDA) gelişmelerini bizlere anlatan Mehmet Akif Bey bize manşeti de vermiş oldu. HAVELSAN denizaltında kullanılacak insansız sistemler konusunda da çalışmalara başlamıştı:
Gece atışları
Ege’de gündüz sıcağı gece serin bir havaya bırakıyordu. Gün batımından bir kaç dakika sonra 4 T129 ATAK sanki cetvelle çizilmiş gibi yan yana dizilerek gece atışları için sahneye çıktı. Bir havai fişek gösterisi gibi 20 mm’lik top, 2,75’lik roketleri, Cirit gibi mühimmatlarını ateşleyerek hedeflerini vurdular. Dakikalar ilerledikçe T129’lar bu sefer ışıkları kapalı vadiye girmeye başladılar. Bir gürültü duymanıza rağmen nerede olduklarını görebilmek çok zordu. T129’lar, AH-1’lere göre çok daha sessiz. Kendilerini göstermeden sahaya dahil oluyorlar.
Aklıma terörle mücadele operasyonları geldi. Terörist için taarruz helikopterleri ne kadar büyük bir korku. Ne görebiliyor ne de nereyi vurabileceğini tahmin edebiliyor. Her an ensesinde bir T129 bitebilir diye düşündüm…
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Uçak, İHA ve gemilerden yapılan atışlar ise gayet koordineliydi. Saatler gece yarısına yaklaşırken ertesi gün erkenden Seferihisar’da buluşmak üzere İzmir’e doğru yola çıktık.
Ertesi gün 05.30’da Konak Orduevi’nde buluştuk. Tatbikat alanına geçtik. Asıl operasyon gündüz gerçekleştirilecekti. Ege Ordusu’nun AS532 Cougar’ları VIP misafirleri taşırken herkes yerini aldı ve tatbikat başladı. Gemiler çıkartma alanını temizlemesinin ardından hava taarruzları yapıldı. Sonra da çıkartma gemileri personel ve tank-zırhlı araçları sahile getirmeye başladı.
İhtiyar kurt M48’ler sahnede
Amerikan hoverkraftları diğer koya personel çıkartırken bizim önümüzde de ihtiyar kurt M48’ler ile zırhlı araçlar sahilde inerek yerini almıştı. Foça merkezli Deniz Piyade Tugayı’nın emrine verilmiş Kara Kuvvetleri’ne ait M48 tank taburu bulunuyor. Bu birlik, amfibik tank konusunda çok tecrübeli, sık sık bu eğitimi yapan özel bir birlik. Gençler burun kıvırsa da M48 yaşadığı çok sayıda modernizasyon sonrasında sahada tozu dumana kattı. Bir çok sistemi güncel olan M48’ler atışlarda da göz doldurdu.
İnsanın aklına TSK’nın diğer tankları nerede sorusu gelince cevap olarak M60 ve Leopar’ların güneydoğu, sınırötesi harekatta olduğu gerçeğini de unutmamak lazım. Umarım tank konusunda bir an önce Altay’da yaşanan sorunlar çözülür. Kara Kuvvetlerimiz yeni nesil, milli sistemlerine kavuşur.
İki F-4’ten top taarruzu
A-10’ların ünlü bir sesi vardır. 30 mm’lik topları ‘bbbrrrttttt’ sesi ile muharebe alanını çınlatır. Ben de uzun yıllardır F-4’lerin 20 mm’lik M61 Vulcan topunun sesini özlemiştim. İkili kol F-4E 2020 ‘bbbbrrrttt’ ile başlayıp ‘vırrrtttt’ ile sonlanan atışları ile meraklıları kendine getirdi.
Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan kalkan F-16 Block 50+’lar ise kilometrelerce öteden akıllı mühimmatlarını sahaya attı. Ortalama 5 saniye gecikme ile hedefler vurulurken gözlerimiz önce infilakı, ardından kulaklarımız sesi algıladı. Patlama etkisi ile çadırlarımız hatta bizler bile sarsıldı.
Özel Kuvvetler ise sahaya S-70 Blackhawk ile çıktı. İki helikopter ve iki tim, iki beyaz kamyoneti sıkıştırdı. Saniyeler içinde timler halat kullanarak aşağıya indi. Aranan bir terörist derdest edilerek helikoptere bindirildi.
Tatbikat senaryosunda ise bölgeye düşen bir F-16 uçağının pilotu paraşütle atlamıştı. Bu sefer Hava Kuvvetleri’nin AS532 arama kurtarma helikopteri geldi. Pilotu kurtardı. Tepedeki güvenlik ise T129 ATAK’lardaydı…
İHA konusunda ise TB2 atışının yanı sıra ilk defa Batman’dan havalanan Akıncı, sahaya MAM-L atışı yaptı. Yaklaşık 5 bin 500 metre irtifadan uçan Akıncı atışını yaptıktan sonra Batman’a döndü. Atış koordinesi Ankara’daydı. Sonrasında Batman kontrole geçildi ve görev tamamlandı. Yaklaşık 3 bin kilometrelik uçuşta Akıncı tarihinde yeni bir sayfa açtı.
Irak’tan İsveç’e, Azerbaycan’dan İngiltere’ye farklı ülkelerin ekiplerini, askeri ateşelerini sahada gördüm. TSK ve savunma şirketleri iyi bir iş birliği ile önce sahadaki ekipmanı gösteriyor, sonra da adeta ‘buyrun sergiye, ürünler burada’ diyordu.
Sıcak ama keyifli bir gün sonrasında sahadan ayrılırken kulaklarımızda atışların sesi vardı. Tatbikat sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Akar’ın konuşmaları ise çoktan Yunan kanalları tarafından canlı verilerek paylaşılmıştı.
Ayrılırken aklıma “Keşke M48 önünde bir hatıra fotoğrafı çektirebilseydim” diye geçmedi değil. Ne diyelim, bir başka sefere…