Azerbaycanlı SİHA operatörleri mezun oldu
Baykar tarafından Bayraktar TB2 SİHA Operatörlüğü eğitimi verilen Azerbaycan Hava Kuvvetleri’ne mensup 77 asker eğitimlerini başarıyla tamamladı. SİHA pilotu, görev komutanı, faydalı yük operatörü ve teknisyen olarak görev yapacak Azerbaycanlı askerler, sertifikalarını Baykar Uçuş Eğitim Merkezi’nde düzenlenen törende aldı.
77 Azerbaycanlı asker mezun oldu
Azerbaycan Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 77 Azerbaycan askeri, Baykar tarafından verilen Bayraktar TB2 SİHA Operatörlüğü eğitimlerini başarıyla tamamladı. Yaklaşık 4 aydır devam eden eğitimler sonunda SİHA pilotu, görev komutanı, faydalı yük operatörü ve teknisyen olarak Azerbaycan Ordusu’nda görev yapacak askerlerin sertifikaları düzenlenen mezuniyet töreninde verildi.
Mezuniyet töreni düzenlendi
Keşan’da bulunan Baykar Uçuş Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen mezuniyet töreninde ev sahibi olarak Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ve Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar hazır bulundu. Törene, Azerbaycan Türkiye Büyükelçisi Hazar İbrahim Khazar, Azerbaycan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Namiq İslamzade, Azerbaycan Türkiye Askeri Ataşesi Albay Müşfig Mammadov, Azerbaycan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Komutan Yardımcısı ve Personel Başkanı Albay Elşad Panahov ve Azerbaycan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Başkanı Albay Elçin Ahunov da katıldı.
“Baykar Ailesine teşekkür ederiz”
Törende mezun olan kursiyerlerin temsilcisi Necef Necefov, Baykar tarafından verilen eğitimleri en iyi şekilde sahaya yansıtacaklarını söyledi. Kendilerine gösterilen sıcak ilgi için teşekkür eden Necefov, Azerbaycan özgürlük şairi Bahtiyar Vahapzade’nin iki ülkenin dostluğunu vurgulayan Azerbaycan-Türkiye şiirini okudu.
“Karabağ içimizde bir yaraydı, bugün gönlümüzde büyük bir ferahlık var”
Törende konuşan Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, iki ülke halkının kardeşliğine vurgu yaptı. Zaferin asıl mimarının cephede canını veren şehitler olduğunu belirten Selçuk Bayraktar, “Karabağ meselesi gençlik yıllarımızdan beri içimizdeki bir yaraydı. Allah’a şükür bugün her şeyi ile milletimize ait olan milli teknolojiye sahip SİHA’larımız sizlerin de sayesinde büyük bir başarıya imza atarak dünya muharebe tarihine geçmeyi başardı” dedi. Selçuk Bayraktar törende şu şekilde konuştu: “Gençlik yıllarında bu davaya destek olamamanın burukluğunu yaşadık. Bugün Allah’ın nasip etmesiyle içimizde borcumuzu ödedik hissiyatı ve gönlümüzde büyük bir ferahlık var. Allah’a şükür bugünleri gördük. Türk orduları muharebe tarihini, yüksek teknolojiyi şehadet ruhu ile harmanlayarak değiştirdi. İnşallah siz bu ruhu çok daha yukarıya çıkaracaksınız.”
“Aynı hilalin altında ortak bir geleceği hayal eden kardeşleriz”
Mezunlara seslenen Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Türkiye ve Azerbaycan’ın sıradan iki komşu değil, aynı hilalin altında ortak bir geleceği hayal eden kardeşler olduğunu vurguladı. Bayraktar, Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen SİHA’ların Karabağ’a yönelik Ermenistan işgalinin sonlandırılmasında yaptığı hizmetlerden dolayı şeref duyduklarını dile getirdi. Azerbaycan Ordusu’nun Karabağ’da verdiği taktiksel mücadele ile dünya ordularının harp doktrinlerini sorgulamasına neden olduğunu belirten Haluk Bayraktar, “Artık muharebe sahasında çok sayıda tanka, topçu bataryasına veya hava savunma sistemlerine sahip olanın değil, yüksek teknoloji geliştiren ve onu etkin şekilde kullananın galip geldiğini bizzat yaşayarak gördük.” dedi. Kursiyerleri tebrik eden Bayraktar sözlerini, “Özünüze ait olan SİHA’larınızla semalarınızda özgürce uçarak Can Azerbaycanımızı korumaya devam edin. Bir daha asla namert eli değmesin bu güzel topraklara” diyerek bitirdi.
“Türkiye’nin her yerinden sevgi seli ile karşılaştık”
Törende konuşan Azerbaycan Türkiye Büyükelçisi Hazar İbrahim Khazar ise Karabağ’a düzenlenen harekât sırasında Türkiye’nin her köşesinden destek gördüklerini ve sevgi selinin kendilerini duygulandırdığını söyledi. Çocukluğundan itibaren her Azerbaycanlı gibi Karabağ’ın işgalinin acısıyla büyüdüğünü belirten Büyükelçi Khazar, diplomatlığı da bu yüzden seçtiğini ifade etti. Baykar ailesine teşekkür eden Khazar, 1918’de Bakü’nün Anadolu’dan ve Azerbaycan’dan bir araya gelen kardeşlerin mücadelesiyle işgalden kurtarıldığı ifade etti. Khazar, Kurtuluş Savaşı sırasında Azerbaycanlı kadınların kulaklarındaki altın küpeleri destek olmak için Türkiye’ye gönderdiğini söyledi.
“10 yaşındaki kız çocuğu destek için küpesini gönderdi”
Büyükelçi Khazar, kendilerine birçok yerden destek geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Kahramanmaraş’tan bir kardeşimiz parmağındaki alyansını çıkarıp gönderdi. Antalya’dan 10 yaşındaki bir kızımız ise Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e yazdığı bir mektubu kendisine ulaştırmamız için bize gönderdi. Mektubunda ‘Azerbaycan bizim canımız’ diyen kızımız, ‘ben doğduğumda dedem bana iki tane altın küpe hediye etmiş. Ben bu küpenin birini Azerbaycan’a destek olmak için size gönderiyorum. Kusura bakmayın diğerini kaybettim’ diyordu. Bizim analarımızın, bacılarımızın 100 yıl önce gönderdiği altın küpeler şimdi Azerbaycan’a geri döndü. İşte bu, Türkiye ve Azerbaycan’ın yani tek millet iki devletin ne olduğunu gösteriyor.”
28 yıllık işgal, 44 günde sonlandırıldı
Azerbaycan, yaklaşık 28 yıldır Ermenistan’ın işgali altındaki Dağlık Karabağ’a yönelik olarak 27 Eylül 2020 tarihinde bir askeri harekât başlattı. Harekâtın başlangıcından 44 gün sonra, 10 Kasım 2020 tarihinde Azerbaycan Ordusu, Ermenistan’ın işgalini sonlandırarak Dağlık Karabağ’ı kontrol altına aldı. Ermenistan’a yönelik harekât esnasında Azerbaycan, Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA’ları (Silahlı İnsansız Hava Aracı) tüm cephe hattında kullandı. Savunma analistleri tarafından teyit edilen çalışmalara göre Bayraktar TB2 SİHA’lar ile Ermenistan Ordusu’na ait birçok hava savunma sistemi, radar sistemi, tank, zırhlı araç, kamyon, cephanelik, mevzi ve birlik imha edildi. Azerbaycan’ın Ordusu’nun dünyayı şaşırtan bu başarısı dünya medyası ve savunma uzmanları tarafından Türk SİHA’larının harp tarihini değiştirerek oyun kurucu bir güce ulaştığı şeklinde yorumlandı.
